(ANKARA) – Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı Fikret Artan, “Enflasyon oranlarının düşük gösterilmesi gayretlerinin temel sebeplerinden birinin 2026 başında uygulanacak asgari ücret ve emekli maaş düzenlemelerine gerçek enflasyonun altında artışlar yapılarak, ekonomi ve ülke yönetimindeki başarısızlıklarının faturasının dar ve sabit gelirlilere yansıtma amacı olduğu açıktır” dedi.
Fikret Artan, TÜİK’in açıkladığı Eylül ayı enflasyon oranına ilişkin yazılı açıklama yaptı. İktidarın enflasyonu düşük gösterme nedeninin temel sebebi olarak 2026 başında uygulanacak asgari ücret ve emekli maaşı zammıyla ilgili olduğuna belirten Artan, “Vatandaşlarımızın büyük çoğunluğu tarafından, açıkladığı istatistiklerin büyük bölümüne güvenilmeyen TÜİK tarafından bugün duyurulan Enflasyon rakamlarını çeşitli yönleriyle değerlendirdiğimizde; Eylül ayında gerçekleşen enflasyon olarak açıklanan aylık yüzde 3,23’lük oran, geçen yılın aynı ayında gerçekleşen yüzde 2,97 rakamı dikkate alındığında aylık bazda yüksek çıkarken, daha da önemlisi yıllık bazda 16 aydır ilk defa enflasyon hızında düşme değil, tekrar artış-yükseliş trendi ortaya çıkmıştır” dedi.
Artan, şunları kaydetti:
“12 aylık yıl sonu enflasyonu bir önceki ay, Ağustos 2025’te yüzde 32,95 olarak gerçekleşmişken, bugün açıklanan 2025 Eylül sonu itibariyle yüzde 33,29 olarak ortaya çıkmıştır ki bu durum enflasyonda aşağı yönlü gidişin 16 aydır ilk defa durduğu ve yükselişe geçtiğini ortaya koymaktadır. Gıda, konut ve ulaştırma sektörlerinin artışta etkili olması da göstermektedir ki bu sektörlerdeki fiyat artışlarından ve hayat pahalılığının en çok etkilediği dar ve sabit gelirli ve vatandaşlarımızın geçim derdi ağırlaşarak devam edecektir.
AKP iktidarı ise bu konuda ne fiyatları kontrol altına alarak, ne de başta emekli ve asgari ücretliler olmak üzere ihtiyaç içindeki insanlarımızın gelirlerini reel olarak arttırma yönünde hiçbir çaba göstermemektedir. Bunlara ilave olarak, enflasyon oranlarını değerlendirirken hafızalarımızı tazelememizde fayda bulunmaktadır. Şöyle ki; AKP 2002 yılı sonunda iktidarı yüzde 29,7 oranında bir enflasyonla devralmışken, aradan geçen 23 yılda getirdiği nokta manipülasyonlu olarak yüzde 33,29 olmuştur. Başka bir ifadeyle AKP, 23 yıl önce iktidara geldiğinde yıllık yüzde 29,7 ile devraldığı enflasyonu 3,6 puan arttırarak 33,29 düzeyine çıkartmıştır.
Bu noktaya gelirken ilave olarak mutlaka vurgulamak gerekir ki; 2018 yılından beri çift haneli yüksek enflasyon rakamlarının 2022’den sonra hiper enflasyona dönüştüğü 2022 Ekim ayında yüzde 85,5 ile zirve yaptığını, 2023 yılında enflasyon baz etkisi ile kendiliğinden düşme eğilimine girmişken, 2024 yılında Cevdet Yılmaz, Mehmet Şimşek ve Gaye Erkan üçlüsünün Mayıs 2024’te petrol ürünlerinde fiyat artışına benzer etki yapan yüksek oranlı ÖTV artışı sebebiyle enflasyon yangınının üzerine benzin dökerek, benzer şekilde enflasyon yine yön değiştirerek artışa geçmişti. Nitekim enflasyonun Mayıs 2024’te yüzde 75,5 düzeylerine çıktığını da unutmamak gerektiğini ve kamuoyuna sürekli hatırlatılmasında yarar olduğu kanaatindeyiz.
“Bu oranların sokaktaki, çarşı ve pazardaki gerçek artışları tam olarak yansıtmadığı gerçektir”
Eylül 2025 enflasyon oranının aylık ve yıllık bazda yüksek gerçekleşmesinin bir diğer etkisi de daha 15 gün önce açıklanan OVP hedeflerinin sapmasına, bugünlerde çalışmaları süren ve 17 Ekim’de TBMM’ye sunulacak 2026 bütçesi ve ekonomi programında daha yüksek enflasyon rakamları ile karşılaşılacak ve 2027 sonu itibariyle yüzde dokuz olarak hedeflenen tek haneli enflasyon hedefine ulaşılmasını hayal haline getirecektir. Ayrıca bu oranların sokaktaki, çarşı ve pazardaki gerçek artışları tam olarak yansıtmadığı, üzerinde manipülasyonlar yapılarak kamuoyuna duyurulduğu artık herkesin kabul ettiği bir gerçektir. Enflasyon oranlarının düşük gösterilmesi gayretlerinin temel sebeplerinden birinin 2026 başında uygulanacak asgari ücret ve emekli maaş düzenlemelerine gerçek enflasyonun altında artışlar yapılarak, ekonomi ve ülke yönetimindeki başarısızlıklarının faturasının dar ve sabit gelirlilere yansıtma amacı olduğu açıktır.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’i şimdiden buradan uyarıyoruz; istikrar programının bütün yükünü, vicdansızca iyice yoksullaştırdığınız ve açlıkla boğuşturduğunuz emekli ve asgari ücretlilerin üstüne 2026 yılında da yıkmaya devam ederseniz Zafer Partisi olarak nefesimiz ensenizde olacaktır.”