Kamuoyunda “yüksek karlı gizli fon” adıyla bilinen dolandırıcılık davasında esasa ilişkin mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı, sanık Seçil Erzan’ın 50 yıl 6 aydan 342 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep etti.
İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya sanık Seçil Erzan, tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı. Bazı tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları da duruşmada hazır bulundu.
Davanın esasına ilişkin mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, sanık Seçil Erzan’ın bazı müştekilere karşı “dolandırıcılık”, Fatih Terim’e yönelik de “güveni kötüye kullanma” ve “özel belgede sahtecilik” suçundan 50 yıl 6 aydan 342 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.
Mütalaada, dolandırıcılık suçunun “tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında” gerçekleştiği belirtildi.
Cumhuriyet savcısı, müştekiler Atilla Baltaş, Merve Özer Yılmaz, Kemal Tanın Yılmaz, Mojtaba Haghani, Nur Erkasap ve Süleyman Arslan’a yönelik “Nitelikli Dolandırıcılık” suçundan, Arda Turan, Burhan Taşpolat, Buse Terim, Terim Arıcan, İbrahim İsmail Çağlar, Fernando Nestor Muslera, Emre Çolak, Emrah Çolak, Nurettin Gözaçan, Uğur Gözaçan, İbrahim Kocabaldır, Nuray Şengüler, Atilla Baltaş, Bakiye Gülen, Ercüment Gülen, Sevgil Sinih, Kaan Sinih ve Tursun Sinih yönelik “özel belgede sahtecilik” suçundan sanık Seçil Erzan’ın beraati yönünde görüş bildirdi.
Mütalaada, sanıklar Nazlı Can, Ali Yörük, Atilla Yörük, Nur Erkasap ve Hüseyin Eligül’ün ise “nitelikli dolandırıcılık” ve “özel belgede sahtecilik” suçundan 12 yıldan 40 yıla kadar değişen oranlarda hapisle cezalandırılmaları istendi. Davada hem müşteki hem sanık olan Süleyman Aslan hakkında da “tefecilik” suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapis ve 500 günden 5 bin güne kadar adli para cezası talep edildi.
Sanıklar Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu’nun 24 müştekiye yönelik “nitelikli dolandırıcılık” suçundan beraati istenen mütalaada, sanık Rüya Sağır’ın Fatih Terim’e yönelik “nitelikli dolandırıcılık” suçundan, sanık Kerem Can’ın Ömer Kahraman’a yönelik “nitelikli dolandırıcılık” suçundan, müşteki-sanık Mojtaba Haghani’nin “tefecilik” suçundan beraati öngörüldü.
Mütalaada, sanık Asiye Öztürk’ün de “nitelikli dolandırıcılık” ve “özel belgede sahtecilik” suçundan beraatine karar verilmesi istendi.
Tarafların avukatları, mütalaaya karşı savunmalarını hazırlamak için mahkeme heyetinden süre istedi.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, Seçil Erzan’ın tutukluluk halinin devamına ve bireysel emeklilik hesabındaki paraya da el konulmasına karar verip duruşmayı 1 Aralık’a erteledi.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Seçil Erzan’ın bir bankanın Levent’teki şubesinde müdür olarak çalıştığı ve müşteki Bülent Çeviker’den kişisel güven ilişkisine dayalı 2 milyon dolar alarak yüksek kar vaadiyle yeniden kendisine iade edeceğini bildirdiği kaydediliyor.
İddianamede, para karşılığında yazılı evrak verildiği ancak müşteki Çeviker’in daha sonra Erzan’a ulaşmaya çalışsa da bunun gerçekleşmediği, durumu bankaya bildirdiği, banka tarafından araştırma yapıldığı, Erzan hakkında suç duyurusunda bulunulduğu ifade ediliyor.
Sanık Erzan’ın bu yöntemle futbolcular, iş insanları ve çeşitli meslek gruplarından müştekilere, yüksek kar getirisi olan güvenilir bir fon bulunduğunu ve kamuoyunda tanınan Fatih Terim ve Hakan Ateş gibi isimlerin bu fona dahil olduğunu söyleyerek, müştekileri bu fona para yatırmaya ikna ettiği anlatılan iddianamede, gerçekte ise böyle bir fonun hiç olmadığının tespit edildiği belirtiliyor.
Seçil Erzan’ın müştekilerin verdiği paralara ilişkin sahte belgeler oluşturduğu bilgisine yer verilen iddianamede, Erzan’ın bu belgelere bankanın kaşesini ve ıslak imzasını atıp müştekilere teslim ettiği ve dolandırıcılık kastıyla hareket ettiği ifadeleri yer alıyor.
İddianamede, sanık Erzan’ın “özel belgede sahtecilik” ve “tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında, kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık” suçlarından 109 yıldan 358 yıla kadar hapsi isteniyor.
Sanıklar Ali Yörük, Kerem Can, Hüseyin Eligül, Nazlı Can, Atilla Yörük ve Asiye Öztürk’ün de aynı suçlardan 3 ile 98 yıl arasında hapisle cezalandırılması istenen iddianamede, sanık Rüya Sağır’ın ise “nitelikli dolandırıcılık” suçundan 3 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.
İddianamede, Süleyman Aslan ve Mojtaba Haghani’nin “tefecilik” suçundan ayrı ayrı 2’şer yıldan 6’şar yıla kadar hapis ve 500 günden 5 bin güne kadar adli para cezasına çarptırılması talep edilirken, Nur Erkasap’ın ise “tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında, kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında dolandırıcılık” suçundan 9 yıldan 30 yıla kadar hapisle cezalandırılması öngörülüyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca hazırlanan ve bu dava dosyasıyla birleştirilmesine karar verilen iddianamede ise Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu’nun 24 müştekiye karşı “nitelikli dolandırıcılık” suçunu işledikleri iddiasıyla 72’şer yıldan 240’ar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.