Yozgatlı Kadın Çiftçiler, Artan Maliyetler ve Kuraklıkla Mücadele Ediyor

Haber: Seyfi ÇELİKKAYA

(YOZGAT) – Türkiye’de 1997 yılından itibaren kutlanmaya başlayan Dünya Çiftçi Kadınlar Günü’nde Yozgatlı kadın çiftçiler, girdi maliyetlerinden, doğal afet ve kuraklık nedeniyle ürün alamamaktan, borçlarını ödeyememekten yakındı. Yozgat’ta eşiyle birlikte tarımsal üretim ve besicilik yapan 60 yaşındaki Sultan İldemir, “Maliyetler perişan. Her şeye kıtlık geldi. Ne nohut oldu, ne buğday oldu” dedi.

Türkiye’nin önemli tarım bölgelerinden Yozgat’ta göç nedeniyle son yıllarda nüfus azalırken, özellikle genç nüfus, şehirlere göç edip tarım dışı işlerde çalışarak geçimini temin etmeye çalışıyor.

Boşalan köylerde kalan yaşlılar imkanlar ölçüsünde tarımsal faaliyetlerine devam etmeye çalışsa da artan hayat pahalılığı, girdi maliyetleri, kuraklık, doğal afetlerle mücadele karşısında çaresiz kalıyor.

Ücretsiz aile işçisi olarak çalışarak ekip biçen, hayvanlarını besleyen kadınlar tarlalarında iş güvencesinden yoksun çalışıyor.

Her şeyler kurudu, hiçbir şey yok”

Yozgat merkeze bağlı Başınayayla Köyü’nde eşiyle birlikte tarımla uğraşan Halil İldemir, “Nohut yok, buğday yok, para yok, sıkıntı çok. Borç da var” diye konuşurken, 60 yaşındaki Sultan İldemir, 25 yıldan fazla bir süredir tarım alanlarında çalışıp üretim yaptığını, bunun yanında besicilikle de uğraştığını söyledi.

Evlerinin yanına 40 yıl önce kurdukları değirmende çevre köylerden de getirilen buğdayı öğütüp un haline getirip, düğürcük ve bulgur da yapan Sultan İldemir, şunları kaydetti:

“Değirmenimiz var, 30-40 seneyi geçti döndüreli. Köyde çiftçilik yapıyoruz, ekin ekiyoruz. Traktörümüz var, ağaç biçiyoruz. Gel, git işte aynen bu işler. Hayvanları görüyor tabii ki… Her şeyler kurudu, hiçbir şey yok. Kıtlık… Kurudu her yer. Maliyetler perişan. Her şeye kıtlık geldi. Ne nohut oldu ne buğday oldu. Mazotlar kendini aldı gidiyor.”