YEŞİLAY, ‘Türkiye Kumar Raporu’nu, gerçekleştirilen programla açıkladı. Programda konuşan Yeşilay Genel Başkanı Mehmet Dinç, “Kumar endüstrisi özellikle 15-24 yaş arası çocukları hedef alıyor. Kumar bağımlılarının yüzde 71’i 15-24 yaş arasında başlamış durumdalar. Dolayısıyla bu yaş döneminin çok kritik olduğunu biliyoruz. Ailenin tedaviye katılmasının neticeyi çok olumlu bir şekilde değiştirdiğini görüyoruz. YEDAM’a gelip bu konuda destek alan bağımlılar neredeyse 3’de 2’si çok uzun süre bağımlılıktan uzak kalabiliyorlar. Bunların 4’de 3’ü nihayetinde yaptığımız etki çalışmalarında bir yıl boyunca neredeyse hiç kumar oynama girişiminde bulunmuyor. Dolayısıyla aslında YEDAM ve Yeşilay olarak da yaptığımız çalışmalarda etkiye odaklanıyoruz” dedi.
Bağımlılık türleri arasında son dönemde yükselişe geçen kumar ve sanal kumar bağımlılıklarındaki durum Yeşilay tarafından akademik araştırmalarla raporlandı. ‘Türkiye Kumar Raporu’, Yeşilay Genel Başkanı Mehmet Dinç’in katıldığı programla kamuoyuyla paylaşıldı. İstanbul’da bulunan Yeşilay Gelen Merkezi’nde gerçekleştirilen programda Yeşilay Bilim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Murat Şentürk, Yeşilay Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Merih Altıntaş yer alırken açıklanan raporla Türkiye’de 15 yaş ve üzerindeki her 10 kişiden 1’i hayatlarında en az bir kez kumar oynadığı belirtildi. Kumar oynayanların yüzde 71’inin ilk kez 15-24 yaş aralığında kumar oynadığı yüzde 19’unun ise 25- 34 yaşları arasında kumar ile tanıştığı aktarıldı. Kumar bağımlığı ile mücadelenin Yeşilay Danışmanlık Merkezlerinde (YEDAM) ücretsiz sürdürüldüğünü aktaran yetkililer, ailelerin katıldığı tedavilerde sonuçların daha hızlı ve kesin alındığını belirtti.
‘KUMAR BAĞIMLILIĞI PANDEMİDEN SONRA BÜYÜK BİR ARTIŞ GÖSTERMEYE BAŞLADI’
Yeşilay Genel Başkanı Mehmet Dinç, “Yakın zamanda gördüğümüz çok net bir gerçek var. Kumar bağımlılığı özellikle pandemiden sonra çok büyük bir artış göstermeye başladı. Çok daha fazla sayıda insanımız tehdit etmeye başladı. Bu tehdit yıkıcı sonuçlarla beraber toplumun her kesiminde görünmeye başladı. Bu noktada biz Yeşilay olarak hızlı bir aksiyon aldık. Hali hazırda önleme çalışmaları yapıyoruz. Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitim Programı üzerinden ortaokul ve liselere her yıl 10 milyon öğrenciye ulaşacak şekilde kumarla bağımlılıkla alakalı bilgilendirici ve önleyici faaliyetler yapıyoruz. Bunun yanında okulda bağımlılığa müdahale programımız kapsamında, Milli Eğitim Bakanlığımızla beraber herhangi bir şekilde bağımlılığa bulaşan bir çocuğumuz, gencimiz varsa onu okulda yapılandırılmış bir terapi hizmeti sunuyoruz. Ama onun ötesinde de herhangi bir şekilde yine kumar bağımlılığından muzdarip bir insanımız varsa Türkiye’nin her şehrinde yer alan ücretsiz bir şekilde gizlilik esası hizmet veren Yeşilay Danışmanlık Merkezleri’mizde ücretsiz psikoterapi ve sosyal hizmet desteğiyle rehabilitasyon imkanı sunuyoruz. Zaten bizim kumarla alakalı çok ciddi olarak yoğunlaşmamızın en büyük sebeplerinden bir tanesi bu hizmetlerin karşısında karşılaştığımız netice oldu” dedi.
‘HER ŞEHİRDE KUMAR BAĞIMLILIĞININ CİDDİ ARTTIĞINI GÖRDÜK’
Kumar bağımlılığının diğer bağımlılıklardan açık ara arttığını belirten Dinç, “Yeşilay Danışmanlık Merkezi’mizde her şehirde kumar bağımlılığının diğer bağımlılıklardan açık ara çok ciddi olarak arttığını gördük. Her şehirde çok daha fazla insanımız diğer bağımlılıklardan fazla olarak kumar bağımlılığı için başvurmaya başladı. Bunun üzerine kumarla alakalı daha özel, daha hususi çalışmalar yapmaya başladık. Gördüğümüz netice şu, başta çocuklarımız gençlerimiz olmak üzere kumarla alakalı büyük bir problem geliyor. Bu problem ekonomik olarak zarar verdiği gibi aynı zamanda sosyal problemlere, iş gücü kaybına, aile içi boşanmalara, aile içi şiddete ve nihayet en çok korktuğumuz en büyük tehdit olan intihara kadar götüren zararları beraberinde getiriyor. Dolayısıyla bununla alakalı acil olarak çalışma yapılmasının çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu noktada devletimiz bir seneden beri Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz başkanlığında ilgili bakanlıklarla beraber Yeşilay’ın da katkıda bulunduğu bir çerçeve programı hazırladı. Bu çerçeve programı kapsamında yasadışı kumarla alakalı mücadele çalışmaları başlayacak. Yakın zamanda da meyvesini de göreceğimizi düşünüyoruz ama ben bu noktada şunu ısrarla vurgulamak istiyorum. Kumarla mücadele noktasında halkımızın bu mücadeleyi çok ciddiye almasına çok önemli olduğunu istiyorum. Uyuşturucudan anne babalar ne kadar korkuyorsa, madde bağımlılığına karşı ne kadar tedirginse, madde bağımlılığıyla alakalı ne kadar bir çalışmalar yapıyorlarsa çocuklarını korumak anlamında da ilgilendirmek, bilinçlendirmek anlamında. ya da herhangi bir şekilde bağımlılığa bulaşan çocuklarını, gençlerin tedavi etmek anlamında ne kadar gayret gösteriyorsa kumar bağımlılığında bu kadar ciddiye almak zorundayız” şeklinde konuştu.
‘KUMAR ENDÜSTRİSİ ÖZELLİKLE 15-24 YAŞ ARASI ÇOCUKLARI HEDEF ALIYOR’
Kumar endüstrisinin hedef aldığı yaş aralığından bahseden Dinç, “Kumar endüstrisi özellikle 15-24 yaş arası çocukları hedef alıyor. Kumar bağımlılığının yüzde 71’i 15-24 yaş arasında başlamış durumdalar. Dolayısıyla bu yaş döneminin çok kritik olduğunu biliyoruz. Ailenin tedaviye katılmasının neticeyi çok olumlu bir şekilde değiştirdiğini görüyoruz. Yeşilay danışmanlık merkezinde yaptığımız çalışmaların açık net olarak bize gösterdiği bir gerçek var. Tedaviye devam ile başarı oranı çok paralel gidiyor. Ciddi anlamda netice aldığımız ve danışanlarımızın da olduğunu sayısal olarak görüyoruz” ifadelerini kullandı.
‘KUMAR BAĞIMLILIĞININ MALİYETİ 40 MİLYAR DOLAR’
Her 10 kişiden birinin kumar oynadığını belirten Dinç, “Yaptığımız araştırma, her 10 kişiden birinin kumar oynadığını gösteriyor. Ama oynamakla bağımlılık farklı şeyler. Dolayısıyla her 10 kişiden bir bağımlıdır diyemeyiz ama oynama arttıkça bağımlılığa bulaşma riski çok fazla. Yeşilay başvuru merkezlerimizde başvurularda son 2 yılda inanılmaz bir artış var. Şu anda en birinci tedaviye geliş sebebi olarak kumar bağımlılığını görebiliyoruz. Ekonomik anlamda veri noktasında da yakın zamanda bağımlılığın ekonomik maliyetiyle alakalı bir rapor hazırladık, açıkladık. O raporda da net bir şekilde ifade ettiğimiz gibi yıllık Türkiye’ye kumar bağımlılığının maliyeti 40 milyar dolar. Kumar bağımlılığından dolayı 40 milyar dolar kaybediyoruz. Bu dolaylı etki değil direkt etki. Dolaylı etkiye baktığımızda çok daha büyük bir kaybın olduğunu görebiliriz” şeklinde konuştu.
‘DESTEK ALAN BAĞIMLILAR 3’DE 2’Sİ ÇOK UZUN SÜRE BAĞIMLILIKTAN UZAK KALABİLİYORLAR’
Yeşilay Bilim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Murat Şentürk, “Son 3-4 yıla baktığımızda diğer bağımlılık türlerine kıyasla kumar bağımlılığı şikayetiyle gelenlerin sayısında bir artış görüyoruz. Bu konuda YEDAM’ın da çok ciddi bir hem önleme hem müdahale tedavi edici etkilerinin olduğunu söylememiz mümkün. Bu konuda yaptığımız çalışmalar var. Etki çalışmalarını izliyoruz. Özellikle şu veriyi de paylaşayım. YEDAM’a gelip bu konuda destek alan bağımlılar neredeyse 3’de 2’si çok uzun süre bağımlılıktan uzak kalabiliyorlar. Bunların 4’de 3’ü nihayetinde yaptığımız etki çalışmalarında bir yıl boyunca neredeyse hiç kumar oynama girişiminde bulunmuyor. Dolayısıyla aslında YEDAM ve Yeşilay olarak da yaptığımız çalışmalarda etkiye odaklanıyoruz” dedi.
‘HER 10 KİŞİDEN BİRİSİNİN KUMARLA TEMAS ETTİĞİNİ GÖRÜYORUZ’
Yeşilay Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Merih Altıntaş, “Son yıllarda aynı zamanda tehlikenin çok arttığını fark ediyoruz. Bu daha önceden yok muydu? Tabii vardı. Kumar hep vardı. Tarihi içinde hep var oldu. Farklı formatlarda bulundu. Ama özellikle son yıllarda online kumarın atmasıyla beraber bizim için tehlike çok daha görünür hale geldi. Çünkü online kumar türlerinden çok daha hızlı ve çok daha acımasızca bağımlılık yaratabilen bir kumar türü. Bu bir davranışsal bağımlılık. Bize son dönemlerde hastanelere intiharla başvuran ve kumar bağımlısı olan insanların sayısında bir artma oldu. Şunu söyleyebiliriz ki tüm dünyada aslında kumar oynayan sorunlu bir düzeyde kumar oynayan kişilerin toplumun diğer üyelerine göre, nüfusa göre yüzde 70 daha fazla intihar düşüncesi taşıdığını biliyoruz. Bunların da yaklaşık yüzde 11 ile 15 oranında intihar davranışını gerçekleştirdiğini biliyoruz. Toplumun diğer hastalıklarına göre de oldukça önemli bir yer alıyor. Biz de Türkiye’de şu anda bizim kumar raporumuza göre her 10 kişiden birisinin kumarla temas ettiğini görüyoruz. Bu kumar bağımlılığı anlamına gelmiyor. Ancak bizim ile daha önce yapılmış olan bir çalışmamızdan şunu görüyoruz ki bizim ülkemizde kumar oynamaya başladıktan sonra düzeyi her ne olursa olsun aslında bunun bağımlılığa giden sürecinin çok hızlı olduğunu fark etmekteyiz. Kumar oynuyorum, sosyal bir kumar oynayıcı olarak kalıyorum gibi bir şey yok. Genellikle bağımlılığa evirilebiliyor. Bu aslında altı çizilmesi gereken bir şey. YEDAM başvurularımızdan gördüğümüz şeylerden bir tanesi şu kadın erkek oranı yarı yarıya erkekler daha fazla. Ama başvurularda erkekler yüzde 97, kadınlar yüzde 3 başvuruyor. Bu bizim yine ülkemizde de kadınların kumar bağımlılığı için ya da kumarla ilgili sorunlar için tedaviye başvurma oranlarının biraz düşük olduğunu gösteriyor” dedi.