Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Murat Kırık, devletlerin kendi sosyal medya platformlarını geliştirme çabalarını ve bu girişimlerin stratejik önemini AA Analiz için kaleme aldı.
***
Günümüzde sosyal medya uygulamalarının büyük bir kısmı ABD merkezli şirketler tarafından geliştirilmiştir. Facebook, Instagram, X ve YouTube gibi platformlar yalnızca bireyler arası iletişim için değil aynı zamanda reklamcılık, medya, siyaset ve hatta toplumsal hareketlerin yönlendirilmesi için de büyük önem taşımaktadır. Bu durum, küresel ölçekte belirgin bir ABD hakimiyeti oluşturmuş ve birçok ülkeyi dijital bağımlılık içine sürüklemiştir. Sosyal medya üzerinden veri akışının kontrol edilmesi, reklam gelirlerinin paylaşımı ve içerik politikalarının belirlenmesi ABD merkezli şirketlerin elinde güçlü bir jeopolitik araç haline gelmiştir.
Çin, Rusya ve Hindistan’ın alternatif modelleri
Çin bu tabloya karşı çıkan ülkelerin başında gelmektedir. Çin, ABD merkezli uygulamaları yasaklamış ve yerine WeChat, Weibo, Youku gibi güçlü alternatifler geliştirmiştir. Bu uygulamalar yalnızca sosyal medya işlevleriyle öne çıkmayıp, aynı zamanda ödeme sistemlerinden kamu hizmetlerine kadar geniş bir ekosistem sunmaktadır. Böylece hem yabancı sistemlere bağımlılık ortadan kaldırılmış hem de devletin dijital alan üzerindeki kontrolü artırılmıştır.
Rusya da VKontakte (VK) ve Odnoklassniki gibi platformlarla kendi sosyal medya ağını kurmuş, özellikle Ukrayna savaşı sonrası Batı uygulamalarına getirilen kısıtlamalarla bu yerli ağların önemini artırmıştır. Hindistan ise TikTok’un yasaklanmasının ardından Chingari, Koo ve ShareChat gibi uygulamalarla hızlı bir çıkış yakalamış, devlet teşvikleri sayesinde bu platformların yaygınlaşmasına öncülük etmiştir.
Orta Doğu ve Afrika deneyimleri
Orta Doğu ve Afrika’da da benzer girişimler dikkat çekmektedir. İran, güvenlik gerekçeleriyle yabancı uygulamaları sınırlandırmış ve devlet kontrolündeki yerel platformları öne çıkarmıştır. Afrika’da ise Kenya ve Nijerya gibi ülkeler, yerli kültür ve dillere uygun sosyal medya platformları üretmeye yönelmiştir. Bu girişimler henüz küresel ölçekte etkili olmasa da bölgesel ölçekte ABD merkezli sosyal medyaya alternatif oluşturma çabası olarak değerlendirilmektedir.
Türkiye’nin milli teknoloji yaklaşımı
Türkiye de yerli sosyal medya uygulamaları konusunda adımlar atan ülkeler arasında yer almaktadır. Özellikle son yıllarda “yerli ve milli teknoloji” anlayışı çerçevesinde BiP ve Yaay gibi platformlar geliştirilmiş, kullanıcı verilerinin yurt içinde tutulması öncelik haline getirilmiştir. Bu uygulamalar, ABD merkezli rakipleriyle kıyaslandığında daha sınırlı kullanıcı kitlesine sahip olsalar da Türkiye’nin dijital bağımsızlık hedefleri açısından stratejik değer taşımaktadır. Türkiye’nin bu girişimlerinin temel amacı sadece alternatif iletişim araçları yaratmak değil, aynı zamanda siber güvenlik ve veri gizliliği açısından ulusal çıkarları korumaktır.
NSosyal ve T3 Vakfı’nın katkısı
Bu çerçevede öne çıkan projelerden biri de NSosyal olmuştur. T3 Vakfı’nın desteklediği bu platform, özellikle gençler için tasarlanmış olup, hem dijital bağımsızlığı pekiştirmeyi hem de milli teknoloji hamlesine katkı sağlamayı hedeflemektedir. NSosyal, kullanıcı verilerinin ülke içinde kalmasını sağlayarak güvenlik risklerini azaltmayı amaçlamakta, aynı zamanda Türkiye’nin sosyal medya alanında da kendi markasını yaratmasına zemin hazırlamaktadır. Bununla birlikte platform, genç girişimcilere ve yazılımcılara fırsat sunarak teknoloji ekosistemine katkıda bulunmaktadır.
Yerli uygulamaların stratejik önemi
Yerli sosyal medya platformları yalnızca teknik bir alternatif değil, aynı zamanda kültürel ve siyasi bir güç unsuru olarak değerlendirilmektedir. Sosyal medya, günümüzde kamuoyu oluşturma, toplumsal hareketleri yönlendirme ve hatta seçim süreçlerini etkileme gücüne sahip bir araçtır. Dolayısıyla, bu alanın yabancı şirketlerin tekeline bırakılması devletler için stratejik bir zafiyet yaratmaktadır. Çin’in WeChat üzerinden geliştirdiği “her şeyin tek platformda” çözülmesi yaklaşımı, yerli sosyal medyanın cazibesini artıran en önemli faktörlerden biri olmuştur.
Stratejiler ve politikalar
Yerli sosyal medya uygulamaları geliştiren ülkelerin genel olarak üç temel strateji izlediği görülmektedir. İlki, yabancı platformların yasaklanması veya ciddi kısıtlamalara maruz bırakılmasıdır. İkincisi, devletin yerli uygulamalara finansal ve teknik destek sağlamasıdır. Üçüncüsü ise bu platformların sadece sosyal medya işlevi görmeyip, ödeme sistemleri, e-ticaret ve haberleşme hizmetleriyle entegre edilmesidir. Bu stratejiler sayesinde yerli uygulamalar kullanıcı için daha cazip hale getirilmekte ve yabancı platformlara bağımlılık azaltılmaktadır.
ABD hegemonyasının kırılabilirliği
ABD merkezli sosyal medya devlerinin hakimiyetini tamamen kırmak kısa vadede mümkün görünmemektedir. Çünkü bu platformlar yıllar içinde geniş bir kullanıcı alışkanlığı yaratmış, küresel reklam ağını kontrol altına almış ve kültürel hegemonya oluşturmuştur. Ancak Çin örneğine bakılacak olursa, güçlü devlet politikaları ve geniş kullanıcı tabanıyla bu hakimiyetin en azından bölgesel ölçekte sınırlandırılabilir. Rusya, Hindistan ve Türkiye gibi ülkelerin de attığı adımlar, bu alanda çok merkezli bir dijital düzenin oluşma ihtimalini güçlendirmektedir.
Geleceğe yönelik olası senaryolar
Gelecekte yerli sosyal medya platformlarının artması, dijital dünyanın tek kutuplu ABD merkezli yapısını kırarak çok kutuplu bir düzene evrilmesine yol açabilir. Her bölgenin kendi kültürel ve siyasi ihtiyaçlarına uygun platformların öne çıkması, hem çeşitlilik hem de dijital güvenlik açısından yeni dengeler doğurabilir. Devletler böyle bir süreçte sosyal medyayı yalnızca eğlence veya iletişim aracı değil, aynı zamanda ulusal güvenlik ve kültürel kimlik politikalarının da bir parçası olarak görecektir.
Dijital egemenlik için yerli sosyal medya
Kısacası, ABD’nin sosyal medya üzerindeki hegemonyası hala güçlü olsa da Çin, Rusya, Hindistan, Türkiye ve bazı bölgesel aktörlerin girişimleri bu düzeni uzun vadede değiştirme potansiyeline sahiptir. Yerli sosyal medya uygulamaları yalnızca teknolojik bir yatırım değil, aynı zamanda siyasi bağımsızlık ve kültürel kimliğin korunması açısından kritik bir rol üstlenmektedir. Türkiye’nin bu alanda NSosyal gibi projelerle yerini alması, ülkenin milli teknoloji vizyonunun önemli bir parçası olarak değerlendirilebilir.
[Prof. Dr. Ali Murat Kırık, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Ana Bilim Dalı Başkanıdır.]
*Makalelerdeki fikirler yazarına aittir ve Anadolu Ajansının editoryal politikasını yansıtmayabilir.