Haber: Mehmet Rebii ÖZDEMİR
(SAMSUN) – Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Samsun Şube Başkanı Adnan Korkmaz, yeni elektrik tarifesi hazırlığına ilişkin “Bu değişiklik, söylenildiği gibi yalnızca elektrikli araçlarını da şarj eden yüksek tüketimli villa tipi haneleri değil, asgari yaşam standardı düzeyinde tüketimi olan aile konutlarını da tehdit edecektir. Bu gizli zam, yüksek tüketimi hedef alan bir piyasa mekanizması değil, en temel yaşam gereksinimlerini bile serbest piyasa koşullarına terk eden bir uygulamayı beraberinde getirmektedir” dedi.
Elektrik Mühendisleri Odası Samsun Şubesi üyeleri yaptıkları açıklama ile elektrik tarifesine yapılması planlanan düzenlemeye tepki göstedi. Samsun Şube Başkanı Adnan Korkmaz tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) Son Kaynak Tedarik Tarifesi’nin Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ’de yeni bir değişikliğe giderek, konut aboneleri için yıllık tüketimi 2023 yılında 1 milyon kWh olan limiti 2024 yılı sonunda 5 bin kilovatsaate düşürdü, şimdi ise 2025 yılı sonunda 3 bin kWh’a düşürmeye hazırlandığı yönündeki haberleri basından takip ediyoruz. Bu değişiklik, milyonlarca hanenin daha son kaynak tedarikçisi kapsamına girmesine neden olur. Yani milyonlarca konut ulusal fiyat tarifesinden çıkarak, enerji borsasındaki dalgalanmalara bağlı serbest piyasa fiyatlarına tabi olacaktır.
Bahsi geçen 3 bin kWh sınırı, aylık tüketimlerin eşit olarak gerçekleştiği varsayıldığında ortalama 250 kWh tüketime denk gelmektedir. EMO olarak hesaplamalarımızda, dört kişilik bir ailenin asgari yaşam standartları için aylık 230 kWh tüketeceğini varsaymaktayız. Bu miktar, dört kişilik bir ailenin yalnızca aydınlatmada, buzdolabı, çamaşır, bulaşık makinesi, televizyon gibi temel elektrikli ev aletlerini kullandığında tüketilen enerjiyi yansıtmaktadır. Bu değer içinde elektrikle ısıtma veya soğutma tüketimi yer almamaktadır. Yazın klima kullanan veya kışın elektrikli soba kullanan haneler şu anda zaten 5 bin kWh sınırını da aşmaktadır. Bu değişiklik, söylenildiği gibi yalnızca elektrikli araçlarını da şarj eden yüksek tüketimli villa tipi haneleri değil, asgari yaşam standardı düzeyinde tüketimi olan aile konutlarını da tehdit edecektir. Bu gizli zam, yüksek tüketimi hedef alan bir piyasa mekanizması değil, en temel yaşam gereksinimlerini bile serbest piyasa koşullarına terk eden bir uygulamayı beraberinde getirmektedir.
“Piyasa dalgalarının yükünü yurttaşa yüklemek kamu yararı taşımamaktadır”
Gizli zam içeren bu uygulamayı savunmak için ileri sürülen ‘rekabeti teşvik’ ve ‘yüksek tüketim yapanları öz tedarike yönlendirme’ gerekçeleri gerçeği yansıtmamaktadır. Son kaynak tarifesine geçecek aboneler, artık sabit kamu tarifesiyle değil, spot enerji borsasında oluşan Piyasa Takas Fiyatı (PTF), YEKDEM gibi döviz bazlı değişken bedeller ödeyecektir. Konut abonelerinin ‘tedarikçi seçme özgürlüğü’ kağıt üzerinde kalmıştır; fiilen tüketiciler tek taraflı fiyat dayatması altındadır. Bu nedenle ‘rekabet’ ifadeleri, yalnızca kar aktarım mekanizmasını gizleyen bir söylemdir. Ödeme güçlüğü çeken, fatura korkusundan karanlıkta oturan hanelerin sayısının çığ gibi arttığı, sosyal yardım almadan yaşayamayan yurttaşların sayısının katlandığı bu dönemde, spekülatif piyasa dalgalarının yükünü yurttaşa yüklemek açıkça kamu yararı taşımamaktadır. Enerji politikaları, kamusal üretim ve sosyal tarife ilkeleriyle yeniden düzenlenmelidir. Maliyetleri düşürmek için kamunun bir an önce alım ve fiyat garantileri içeren enerji ihaleleri yerine doğrudan yatırım yapması gerekir. Ekonomik krize karşı kalkınma perspektifiyle hazırlanan toplumcu bir enerji programına geçiş yapılmalıdır.
Elektrik Mühendisleri Odası olarak bu yasanın iptalini sağlamak için her türlü hukuki girişimleri yaptık ve takipçisi olacağız. Ancak yine de vatandaşlarımız yıl içerisinde gelen faturalarına bakarak aylık kullanımı 250 kWh civarında veya aylık faturası 600-700 TL arasında gelen yurttaşlarımız aynı alışkanlıklarda kullanım yapmaya devam ettiği takdirde yılsonunda 3000 kWh kullanımına ulaşma durumu olacaktır. Bu da 2026 yılında yüzde 100- 120 arasında bir zam ile elektriği kullanmaya başlayacaklar anlamına gelecektir. Bu nedenle serbest tüketici tarifesine geçmesi muhtemel vatandaşlarımızın gerekli önlemlerini almalarını ve 31 Aralık 2025 tarihi itibarıyla yıllık kullanımın 3000 kWh saatin altında kalması önem arz etmektedir.”