Üretken Esenler Projeleri TEKNOFEST’te Sergilendi

Esenler Belediyesi ile Üretken Akademi işbirliğinde hayata geçirilen “Üretken Esenler” yarışmasında dereceye giren projeler TEKNOFEST’te yer aldı.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) öncülüğünde gerçekleştirilen, Anadolu Ajansının Global İletişim Ortağı olduğu, dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST, son gününde İstanbul Atatürk Havalimanı’nda ziyaretçilerini ağırlamayı sürdürüyor.

Esenler Belediyesi ile Üretken Akademi işbirliğinde hayata geçirilen ve gençlerin yenilikçi fikirler geliştirmesine ve bunları hayata geçirmesine imkan tanıyan “Üretken Esenler” yarışmasında dereceye giren projeler de TEKNOFEST’te sergilenerek geniş bir kitleye ulaşma imkanı buldu.

Esenler Belediyesi, bu süreçte gençlerin üretkenliğini desteklemenin yanı sıra ilçede girişimcilik kültürünü yaygınlaştırmayı ve yenilikçi bir ekosistem oluşturmayı hedefledi.

“Birkaç aylık eğitimden geçtik”

Breathe of Life projesinden Rabia Alkış, projeyi geliştirme sürecinde hem kendisinin hem de çevresindeki yakınlarının yaşadığı sağlık sorunlarından ilham aldıklarını belirtti.

Hedeflerinin öncelikle Türkiye pazarında bir çözüm sunmak olduğunu kaydeden Alkış, zamanla yurt dışına açılmayı ve işbirlikleri geliştirmeyi planladıklarını aktardı.

Alkış, liseyi yeni bitirdiklerini dile getirerek, önlerinde uzun bir yol olduğunu ancak projeyi kararlılıkla geliştirmeyi sürdüreceklerini ifade etti.

Yarışma sürecine de değinen Alkış, “Programa başvuruların ardından birkaç aylık eğitimden geçtik, daha sonra kampa katılarak projemizi jüriye sunduk. Dereceye girerek birincilik elde ettik ve TEKNOFEST’e katılma hakkı kazandık.” şeklinde konuştu.

Arcadia projesinden Enes Kaya, projenin yüz tanıma, duygu analizi, davranış öğrenme, holografik asistan, chatbot, cihaz kontrolü ve veri güvenliği gibi yedi temel özelliğe sahip olduğunu söyledi.

Sistemin kullanıcıların yüz ve ses verilerini birleştirerek duygu durumlarını analiz edebildiğini aktaran Kaya, yazılımın kullanıcıların günlük rutinlerini öğrenerek kişiselleştirilmiş cevaplar ürettiğini ve holografik asistan özelliğiyle daha somut bir deneyim sunduğunu kaydetti.

Programın çalışma prensibini de anlatan Kaya, şöyle devam etti:

“Sistem, öncelikle kullanıcının yüzünü ve sesini tanıyarak duygu durumunu belirliyor, ardından iki veriyi birleştirerek daha doğru bir analiz yapıyor. Daha sonra kullanıcının günlük rutinlerini ve konuşma tarzını öğrenerek kişiye özel yanıtlar üretiyor. Holografik asistan özelliği sayesinde ise yalnızca bir sesli yanıt yerine daha somut ve gerçekçi bir deneyim sunuyor.”

Kaya, teknolojinin eğitimden sağlığa pek çok alanda kullanılabileceğini belirterek, gelecekte şirketleşerek yapay zeka alanında yeni bir ekosistem kurmayı hedeflediğini aktardı.