TÜSİAD başkanlarıyla ilgili iddianame kabul edildi

tusiad yoneticilerinin hakim karsisina cikacagi 18439491 5840 amp tusiad yoneticilerinin hakim karsisina cikacagi 18439491 5840 amp

TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ve TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı.

Turan ve Aras hakkında ‘Zincirleme şekilde basın ve yayın yoluyla yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ suçundan dava açılmıştı.

20 MAYIS’TA HAKİM KARŞISINA ÇIKACAKLAR

Orhan Turan ve Ömer Arif Aras hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen iddianame kabul edildi. Turan ve Aras 20 Mayıs Salı günü hakim karşısına çıkacak.

İDDİANAMENİN DETAYLARINA ULAŞILDI

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan ve Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras hakkında, dernek genel kurulundaki konuşmalarında kullandıkları ifadelere ilişkin başlatılan soruşturma sonucu hazırlanan iddianamenin detaylarına ulaşıldı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, şüpheliler Aras ve Turan’ın Türkiye genelinde hukuki güvenliğin olmadığını, vatandaşların Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne yönelik güven probleminin olduğunu, bu sebeple huzursuzluğun bulunduğunu, tutuklama iş ve işlemlerinin hukuksuz olduğunu, kayyum atama iş ve işlemleri ile gözaltı, tutuklama gibi hukuki tedbirlerin toplumda güveni sarstığını beyan ettikleri aktarıldı. İddianamede, şüphelilerin içeriğini bilmedikleri siyasi, hukuki, adli ve idari olaylarla ilgili değerlendirmede bulunarak, telkin ve yönlendirici mahiyetteki yanıltıcı ve dezenformasyon içerikli bilgileri yaydıkları kaydedildi.

Aras’ın konuşmasının TÜSİAD’ın internet sitesi üzerinden görüntülü ve yazılı şekilde yayınlandığı belirtilen iddianamede, şüphelilerin konuşmalarını ekonomi alanında bulunduğu konum ve kariyerleri ile birçok üyesi bulunan derneğin başkanlık makamında bulunmalarının sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle gerçekleştirmeleri nedeniyle, eyleminin etki alanını genişlettikleri ifade edildi.

Şüphelilerin beyanlarının düşünce ve kanaat (ifade) özgürlüğü açıklama sınırlarını aştığı, haber ya da bilgi verme hakkı kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı kaydedilen iddianamede, şüphelilerin ayrıca toplumun doğru haber veya bilgiyi alma ve erişme hakkını yanıltıcı bilgiler aracılığıyla engelledikleri, içeriğini bilmedikleri ve toplumun genelini ilgilendiren olaylara ve adli işlere ilişkin bilgileri sırf halk arasında endişe ve panik yaratmak amacıyla söyledikleri öne sürüldü.

İddianamede şüphelilerin sözlerinin ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığıyla ilgili olduğu, bu kapsamda eylemlerinin kamu barışını bozmaya elverişli olduğu, şüpheliler tarafından siyasi, ekonomik ve ticari konularda toplumu manipüle etmek amacıyla gerçeğe aykırı veya yanıltıcı bilgiler verildiği vurgulandı. İddianamede, şüphelilerin “zincirleme şekilde basın ve yayın yoluyla yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçundan cezalandırılmaları istenirken, “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” suçundan soruşturma dosyasının ayrıldığı belirtildi. Bu suçun soruşturma usullerinin ve suçtan zarar gören unsurunun farklı olması nedeniyle ayırma kararı verildiği kaydedildi. İddianame, İstanbul 28. Asliye Ceza Mahkemesine gönderildi.

TÜSİAD başkanlarıyla ilgili iddianame kabul edildi
Erdem Aksoy