Türk Telekom, “Fiber Mobilite ile Dünya Değişiyor” başlığıyla 2024 Entegre Faaliyet Raporu’nu yayımladı.
Şirketten yapılan açıklamaya göre, Türk Telekom’un sürdürülebilirlik stratejisi doğrultusunda çevresel etki, toplumsal fayda, dijital eşitlik ve ekonomiye olan katkılarının yer aldığı rapor, Global Reporting Initiative (Küresel Raporlama İnisiyatifi-GRI) standartlarına uygun olarak hazırlandı.
Türk Telekom’un finansal ve operasyonel performansını detaylı bir şekilde sunmanın yanı sıra, çevre, sosyal ve yönetişim (ÇSY) alanlarındaki ilerlemelerinin de kapsamlı bir şekilde ele alındığı raporda, şirketin, Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi (UNGC), Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (SDG), İklimle Bağlantılı Finansal Beyanlar Görev Gücü (TCFD) ve diğer sürdürülebilirlik endekslerindeki katkılarına da yer verildi.
Açıklamada görüşlerine yer verilen, Türk Telekom Finans Genel Müdür Yardımcısı Ömer Karademir, Türkiye’nin dijital dönüşümüne liderlik ederken teknoloji birikimleriyle de daha sürdürülebilir, kapsayıcı ve yenilikçi bir gelecek için yatırımlarına ve faaliyetlerine devam etiklerini belirtti.
Karademir, bu yılki raporlarında küresel gelişmeler ve yükselen volatilite içerisinde artırarak sürdürdükleri finansal ve operasyonel güçlerini, hız kesmeden devam ettirdikleri yatırımlarını ve bunu destekleyen rakamsal verileri ortaya koyarak iş stratejilerini ve risk yönetim politikalarını detaylı şekilde aktardıklarını anlattı.
Son iki yılda sürdürülebilirlik alanında hızlandıkları faaliyetlerinin etkisini ölçmek amacıyla kapsamlı bir paydaş anketi düzenleyerek, öncelikli konularını detaylı olarak gözden geçirme fırsatı bulduklarına değinen Karademir, değer yaratma modellerini kompakt bir şekilde ortaya koyduklarını paylaştı.
Karademir, raporlarında detaylandırdıkları yol haritalarının, kapsam 1 ve 2 emisyonlarını 2030’a kadar yüzde 45 azaltma ve 2050’ye kadar net sıfır hedeflerine ulaşma konusundaki kararlılıklarını ve şeffaflıklarını gösterdiğini kaydetti.
Karbon envanterlerini 2023’te genişleterek tüm grup şirketlerini dahil ettiklerini anımsatan Karademir, şöyle devam etti:
“2020’yi baz alarak geriye dönük dört yıllık emisyonlarımızı Kapsam 1, 2 ve 3 olmak üzere ayrı ayrı hesaplamamızın ardından, 2024’te emisyon hesaplamalarımızı ve veri kalitesini iyileştirerek devam ettirdik. Önümüzdeki dönemde Kapsam 3 emisyonlarına yönelik hedeflerimizi belirlemek üzere çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Sürdürülebilirlik başlığında artan zorunlu raporlama gereklilikleriyle birlikte Entegre Faaliyet Raporumuzu daha da derinleştirerek tüm paydaşlarımız için önemli bir kaynak olarak tutmaya devam edeceğiz.”
“Yenilikçi çözümler sunarak sera gazı salımının azaltılmasını sağlıyoruz”
Karademir, teknolojiyi insana, topluma ve doğaya faydaya dönüştürmek için önemli yatırımlar yaptıklarını vurgulayarak, dijital eşitliği önemsediklerini ve Türkiye’nin 81 ilinde gerçekleştirdikleri altyapı yatırımlarıyla herkes için erişilebilir bir dijital dünya için çalıştıklarını aktardı.
Fiber altyapıdaki güçlerini mobile aktararak 2024’te Fiber Mobilite ile yeni bir dönemi başlattıklarının altını çizen Karademir, şunları kaydetti:
“LTE mobil baz istasyonlarımızın yüzde 54’ünü fiberle bağlayarak, 2030’da hedeflenen dünya ortalamasının üzerinde bir rakama ulaştık. Dijital dönüşümdeki öncü rolümüzü sürdürürken, yeşil dönüşümde de kararlı adımlar atıyoruz. Mobil baz istasyonlarımızda karbon emisyonlarını düşüren yeni nesil yeşil şebeke teknolojilerinin kurulumunu yaparken, veri merkezlerimize en yeni çevreci sistemleri entegre ediyoruz. Elektrikli Araç Şarj Ağı hizmetlerinin yanı sıra yapay zeka ve nesnelerin interneti (IoT) teknolojileriyle akıllı şehircilik, elektrik tüketimi ve sulamada yenilikçi çözümler sunarak sera gazı salımının azaltılmasını sağlıyoruz.”
Sürdürülebilirlik odağında geliştirdikleri faaliyetlerle Karbon Saydamlık Projesi’nin (CDP) İklim Değişikliği Programı’nda son iki yıl içerisinde 4 kademe yükselerek Global A listesine girdiklerini anımsatan Karademir, “Bununla birlikte enerjimizi yenilenebilir kaynaklardan sağlamak amacıyla önemli adımlar atıyoruz. Grubumuzun mevcut yıllık elektrik tüketiminin yaklaşık yüzde 15’ine karşılık gelen kapasiteye sahip Türk Telekom Sivas Zara Güneş Enerjisi Santrali’nin kurulumunu başlattık. Şirketimize tahsis edilen 405’8 megavatlık toplam GES kapasitesini üç farklı şehirde kuracağımız tesislerle hayata geçireceğiz. Güneş enerjisi sistemleri (GES) yatırımlarımız, emisyon azaltım hedeflerimize ulaşmak için büyük önem taşıyor.” değerlendirmesinde bulundu.