Tunus’ta Hükümet ile Sendika Arasındaki Gerilim Yükseliyor

Tunus‘ta hükümet ile ülkenin en büyük sendikası Tunus Genel İşçi Sendikası (UGTT) arasındaki gerilimin gelecek hafta başkentte düzenlenmesi beklenen protestolarla daha da artması öngörülüyor.

UGTT, 21 Ağustos’ta Tunus’taki Muhammed Ali Meydanı’nda yapılacak ulusal buluşmanın ardından Habib Burgiba Caddesi’nde barışçıl yürüyüş düzenleneceğini açıkladı.

Sendika bu kararın, Cumhurbaşkanı Kays Said destekçilerinin sendika merkezlerine yönelik saldırıları nedeniyle alındığını savundu.

Tunus Genel İşçi Sendikası, sosyal diyaloğun yok sayılması, imzalanan anlaşmaların uygulanmaması, sendikal hakların ihlal edilmesi, sendikaya yönelik saldırıların sürmesi nedeniyle ve Eylül 2024’te toplanan Ulusal Konsey uyarınca genel grev tarihini belirlemek üzere sürekli toplantı halinde olduklarını duyurdu.

Sendika yönetimi, söz konusu saldırıların önceden planlanmış olduğunu iddia ederek hükümeti kışkırtma ve provokasyondan sorumlu tuttu.

“Çatışma istemiyoruz”

UGTT Sözcüsü Sami et-Tahiri, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sendikacılar olarak onurlarına yönelik saldırıları kabul etmeyeceklerini belirterek “Bu mesele onur ve haysiyet meselesidir. Bizi hedef alan bu tür saldırıları asla kabul etmeyeceğiz.” dedi.

Ülkenin çatışma ya da iç savaşa ihtiyacı olmadığını vurgulayan Tahiri, sendikanın 2012-2013 yıllarında Tunus’u benzer krizlerden kurtardığını hatırlatarak kaos senaryolarına geri dönüşe izin vermeyeceklerini, halkı korkutmaya yönelik girişimlere karşı duracaklarını dile getirdi.

Sendikanın “siyasileştiği” suçlaması

Cumhurbaşkanı Kays Said’e yakınlığıyla bilinen 25 Temmuz Yolu Partisi’nin Ulusal Sekreteri Bedreddin Garsalavi, sendikanın gerilimi artırdığını savunarak UGTT’nin emekçilerin değil siyasi çıkarların hizmetinde hareket ettiğini öne sürdü.

Garsalavi, “Sendikanın son idari kurul toplantısında Cumhurbaşkanı aleyhine sloganlar atılması, onun artık işçilerin değil siyasi hesapların hizmetinde hareket ettiğini gösteriyor.” ifadelerini kullandı.

Şiddetin yalnızca daha fazla şiddet getireceğini belirten Garsalavi, sendikal krizin grev ve sokak eylemleriyle değil hukuki ve idari yollarla çözülmesi gerektiğini söyledi.

Tunus’ta 700 bin kamu çalışanından 500 bininin sendikaya üye olduğunu ve UGTT’ye aidatlarının otomatik olarak kesildiğini aktaran Garsalavi, üyelerin bu aidatları ödemeye mecbur edildiği eleştirisinde bulunarak aidatların kesilmesi ve sendika tarafından kullanılan devlete ait 60’tan merkezin iade edilmesini istedi.

Garsalavi, ayrıca sendika içinde yolsuzlukla suçlanan yöneticiler hakkında dava dosyaları olduğunu ancak mahkemelerin bu dosyalara henüz bakmadığını öne sürdü.

Sendika zayıf bir pozisyonda

Tunus Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Mehdi Mebruk ise sendikanın “zayıf bir pozisyonda” olduğu değerlendirmesinde bulundu.

Mebruk, UGTT’nin doğrudan bir yüzleşmeden kaçındığını daha hafif yöntemlerle hükümeti müzakereye zorlamaya çalıştığını vurguladı.

Akademisyen Mebruk, hükümetin ya sendikanın gücünü yeniden kazanmasına izin vereceğini ya da aidat kesintisini durdurup yöneticilerini hedef alan adımlarla sendikanın etkisini azaltmaya çalışacağını kaydetti.