‘Terörsüz Türkiye’ komisyonu, kadın ve gençlik temsilcilerini dinledi (2)

‘İNSAN OLARAK SÜRECE DAHİL OLMALIYIZ’

Hazar Eğitim, Kültür ve Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Tülin Tezel Öztemel, Türkiye için çatışmanın bedelinin ağır olduğunu belirterek, “Yüzlerce köy boşaltıldı, milyonlarca insan yerinden edildi. Göç edenlerin ağıtları hala şehirlerin kenar mahallelerinde duyulabiliyor. Uzmanlar, 40 yılı aşan çatışmanın yaklaşık 40 bin cana ve 350 milyar doların üzerinde ekonomik kaynağa mal olduğunu söylüyor. Bunlar sadece rakamsal veriler değil, yarım kalmış hayatların, göçlerin, eksilen umutların da hikayesi. Dün Cumartesi Anneleri vardı bugün Diyarbakır Anneleri ve her daim ağlayan asker anneleri. Bu ülkede yıllardır analar ağrıyor. Bu barış sürecinde bile evlatlarını bekleyen Diyarbakır Anneleri var. Yıllardır dağa gitmiş evlatlarını bekliyor, onların akıbetini merak eden, sesine, kokusuna hasret olan anneler. Bunca yıldan sonra Sayın Bahçeli’nin çıkışı, Cumhurbaşkanımızın iradesi ve DEM Parti’nin olumlu yaklaşmasıyla yeni bir şans yakaladık. Şimdi bir kez olsun siyasetin labirentlerine dolaşmadan sadece insan olarak bu sürece dahil olmalıyız” ifadelerini kullandı.

‘SAVAŞ KİMLERİ ZENGİNLEŞTİRİYOR’

Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyatifi Derneği Temsilcisi Ruşen Seydaoğlu, çatışmaların en çok kadınları yoksullaştırdığını kaydederek, “Savunma Sanayi Başkanlığı verilerine göre; 2002 yılından 2021 yılına kadar bu alanda toplam ciro on’a katlandı. O halde sormak gerekiyor; savaş kimleri zenginleştiriyor. Çok yakında Meclis, 2026 bütçesi üzerine çalışacak. Örneğin bu bütçe kadınların yaşam alanında yaşadığı eşitsizliği gidermek için kullanılamaz mı? Bu rakamlarla kaç kreş, kadın sağlığı merkezi, sığınak açılabilir? Bu ülkede asgari ücret ve emekli maaşını düşününce bir tarafta savaşa harcanan milyar dolarlar bir tarafta açlık sınırının altında yaşayan halk gerçekliği var. Bu yoksulluğu kadınlar katmerli yaşıyor çünkü kadınların 3’te 2’si zaten ücretli istihdamın dışında, kayıtsız veya yarı zamanlı halde çalışıyor. Kayıtlı istihdam olanların ise yarısından fazlası asgari ücretle çalışıyor” diye konuştu.

‘TBMM ÇATISI ALTINDA YAPILAMAZ’

Dernek adına ikinci konuşmacı olan Feride Eralp, sunumunu sürdürürken 2016 yılında Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde sürdürülen operasyon sırasında bir evin yatak odasından fotoğraf paylaşan asker görselini göstermesi üzerine MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, DSP Genel Başkanı Önder Aksakal ve bazı komisyon üyeleri tepki gösterdi. Eralp, “Kadınların cinsel şiddete uğradığı gerçeğini görmezden gelerek barışı konuşamayız. Konuşmamıza izin vermezseniz o zaman bu komisyon buna bile tahammül gösteremezken barışı nasıl konuşacak. Bu şiddet savaş ortamında kalmadı, gündelik hayatın içine kadar sızdı” dedi.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş araya girerek, “Bakın bu komisyonda şimdiye kadar çok farklı görüşleri dinledik. Lütfen konuşmacılarda komisyonun ana konusu olan barışın nasıl sağlanacağına dair görüşlerini dile getirsinler. Ben de komisyon başkanı olarak Türkiye’nin herhangi bir yerinde münferit olarak gerçekleşmiş bir olayın, işgal altındaki Filistin’de İsrail askerlerinin yapmış olduğu işlerle benzetilmesini kategorik olarak reddettiğimi açıkça ifade etmek durumundayım. Böyle bir şey kabul edilemez, TBMM çatısı altında yapılamaz” değerlendirmesinde bulundu.

‘TÜRKİYE CUMHURİYETİNİ BÜTÜNÜYLE SUÇLAMANIN BİR FAYDASI OLMAZ’

Sunumun ardından yeniden değerlendirmelerde bulunan Kurtulmuş, “Komisyon kurulurken bazı ilkeleri ittifakla kabul etti. Bunlardan birisi; buraya kim gelirse gelsin konuşanları sonuna kadar dinlemekti. Ancak konuşmacılardan da başından itibaren şunu istirham ettik; geçmişin acıları üzerinden konuşarak bugünkü barışı inşa etmemiz mümkün değil. Burada bu komisyonda herkes konuştu, çok benzer fikirleri dile getirenler oldu ama acılar üzerinden konuşacaksak binlerce saat konuşabiliriz. Mesele somut olarak biz bundan sonra, ‘Aynı acılar yaşanmasın’ diye bütün partilerle ortak bir anlayışla hareket ediyoruz. Burada Türkiye Cumhuriyeti Devletini bütünüyle suçlamanın bir faydası olmayacağını, sonuç getirmeyeceğinin altını çizerek ifade ediyorum. Herkesin diline dikkat etmesi lazım. Üslubu beyan ayniyle insandır. Hiçbirimiz burada bulunanlara fikrimizi kabul ettirmek durumunda değiliz, görüşlerimizi söyleriz, dinleyen dinler. Ancak sonuçta ortak bir çabanın içerisindeyiz. 86 milyonun tamamı, Kürtlerin-Türklerin farklı etkin kökenden insanların ortak bir aidiyet içerisinde müşterek bir gelecek inşa etmek, aramıza sokulmuş olan bütün fitnenin bir kenara bırakılması için çalışıyoruz. Terörün ortadan kaldırılması için gayret sarf ediyoruz. Bunun için herkes diline dikkat etsin” ifadelerini kullandı.

Türkiye İş Kadınları Derneği (TİKAD) Başkanı Nilüfer Bulut ve 29 Ekim Kadınları Derneği Genel Başkanı Şenal Sarıhan’ın sunumlarının ardından Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) Yönetim Kurulu Başkanı Canan Sarı, Türkiye’nin ortak geleceğinin kalıcı barıştan geçtiğini ifade etti.

KOMİSYON TOPLANTISI SONA ERDİ

Kadın ve gençlik dernekleri temsilcilerinin gerçekleştirdiği sunumların sona ermesinin ardından TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, komisyonun anayasa ve yasa hazırlama gibi bir görevinin olmadığını ifade etti ve Türkiye demokrasisi için örnek bir çalışmayı yaptıklarını ekledi. Kurtulmuş, Diyarbakır ziyaretinin komisyon çalışması kapsamında yer almadığını aktararak komisyon toplantısını kapattı.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Politika