Süleyman Hurma: Türk futbolu uçurumdan atıldı, kaç parçaya ayrılacağı belirsiz

Suleyman Hurma Turk futbolu ucurumdan atildi kac parcaya ayrilacagi belirsiz Suleyman Hurma Turk futbolu ucurumdan atildi kac parcaya ayrilacagi belirsiz

Suleyman Hurma Turk futbolu ucurumdan atildi kac parcaya ayrilacagi belirsiz

SÜPER Lig ekiplerinden Fatih Karagümrük Başkanı Süleyman Hurma, “Türk futbolu benim gördüğüm kadarıyla böyle uçuruma gidiyor değil. Uçurumdan aşağıya atılmış, yere düştüğünde kaç parçaya bölünecek o belirsiz bir halde. İşte diyorlar ki takımlar arasında bir makas açıldı. Ortada bir makas yok. Bir makasın açılmasına biz dünden razıyız” dedi.

Süper Lig’e 1 yıllık aranın ardından geri dönen Fatih Karagümrük’te başkan Süleyman Hurma, Demirören Haber Ajansı’na özel açıklamalarda bulundu. Geride kalan sezonu değerlendiren Hurma, Türk futbolundaki yapısal sorunlara da dikkat çekti. Tecrübeli futbol insanı, kulübün yaşadığı sıkıntılara rağmen mücadeleyi bırakmadıklarını ifade etti.

Süper Lig’de küme düşmelerinin ardından toplumdaki beklentinin 1’inci Lig’den de düşmeleri olduğunu ancak küllerinden doğduklarını belirten Süleyman Hurma, “Geçtiğimiz sezon tabii ki bizim için çok zor bir süreçle başladı ve çok zor da ilerledi. Neyse ki güzel bitti. Çünkü sezon bittiğinde küme düşmüş olmamızdan kaynaklı olarak elimde üç tane oyuncu kalmıştı, genç oyuncu. Başka hiç oyuncu kalmadı. Bütün toplumdaki beklenti de Karagümrük olarak diğer ligden de düşer beklentisiydi. Çünkü bizim gelirlerimiz malum, çok büyük ekonomilerin üzerine oturan bir kulüp değiliz. Zaten stadımız yok, tesisimiz yok. Artık hani bundan sonrası Karagümrük için yok olarak düşünülüyordu ve birçok oyuncu da transfer teklifimizi buna benzer nedenlerden dolayı reddetti. Ama bütün bunlara rağmen kendimizi toparladık. Dördüncü haftadan sonra biz, insanların sandığı gibi değil, hani küllerimizden doğmanın bir yolunu mutlaka buluruz dedik. Bunu zaten demiştik ama insanlar her söylenene inanmıyor, gerçekleşene kadar” ifadelerini kullandı.

‘ÇOK FAZLA TAKIM VAR, BU ÜLKENİN HİÇBİR KAYNAĞI BUNU KARŞILAMAYA UYGUN DEĞİL’

Türkiye’de profesyonel takım sayısının çok fazla olduğunu söyleyen Süleyman Hurma, “Bir kere ülkemizdeki profesyonel takım sayısı çok fazla. Bu, dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok. Yani 4 tane üçüncü lig grup halinde, orada 100’e yakın takım, iki tane ikinci lig, orada kırka yakın takım, 1’inci Lig sonra Süper Lig. Bu ülkenin hiçbir kaynağı bunu karşılamaya uygun değil. Bizim gibi nüfusu olan ülkelerde de zaten bu şekilde bir durum yok. Bizim ülkemizde maksimum olması gereken birinci lig, yani Süper Lig, ikinci lig, bugünkü adıyla 1’inci lig ve 2’nci lig olmalı. Birer grup şeklinde olmalı. 20 takımdan maksimum 60 takımdan bir lig oynanmalı. Diğerleri de yarı profesyonel olmalı. Tabii ki kimsenin yarışma hakkını elinden almak diye bir şey söz konusu değil. Bu liglerden de düşenler, çıkanlar olacaktır. Ama kriterleri koyularak yapılmalı. Çünkü ne o kadar oyuncu kaynağımız var ne o kadar tesis imkanımız var ne o kadar stadyum yapma imkanımız var. Ayrıca gerekli de değil. Ne öyle bir bütçe var” şeklinde konuştu.

‘FUTBOLDA YAŞANAN KALİTESİZLİK, EKONOMİK PROBLEMLERİN EN ÖNEMLİ NEDENLERİNDEN BİR TANESİ’

Profesyonel takım sayısının düşürülmesiyle sorunların büyük kısmını ortadan kaldırılabileceğine dikkat çeken Hurma, şu ifadeleri kullandı:

“Bugün futbolda yaşanan kalitesizlik, ekonomik problemlerin en önemli nedenlerinden bir tanesi bu bana göre. Bu konuya bir çalışma yapsak, onu daha da detaylandırarak anlatırım ama şöyle söyleyeyim. Takım sayısını 60’a indirdiğimizde, profesyonel takım sayısını, bugün sorun olarak saydığımız 100 tane sorunun en az 85 tanesini zaten kendiliğinden ortadan kaldırmış oluruz.”

‘DÜNYANIN HİÇBİR LİGİNDE İKİ ALT LİGDE HARCANAN PARA, O İKİ ÜST LİGDEKİLERİN ÇOK ÜSTÜNDE OLAMAZ’

Kulüplerin kaynakları hakkında konuşmaya devam eden Süleyman Hurma, “Gelirler konusuna gelirsek bu artık hani anlaşılabilir, kabul edilebilir veya normal karşılanabilir bir durumu geçmiş. Geçtiğimiz günlerde bir büyük takımımızın yöneticisi ile konuşurken ‘500 milyon Euro gelirimiz var’ dedi. Bizim de 5 milyon Euro gelirimiz var. Yani yüzde 1’i. Bu bazı takımlar için bizim gibi takımlar için yüzde 1,5 olabilir, bazı takımlar için de yüzde 2’si olabilir. Hadi biz bu konuyu biraz daha abartalım, yüzde 5’ler seviyesine getirelim.Bir gelir dengesi içerisinde adil, rekabetçi ve anlaşılabilir bir lig oynanması mümkün değil. Bu çok zor. Bir de ligimiz üç gruba ayrılmış. Maalesef bir büyük kulüpler var. 100 yıldır devletin ve milletin her türlü imkanı, çok fazla taraftarlarının olması, futbolun ve sporun lokomotifi kabul edilmesi sebebiyle… Kısmen haklı yanları ve yönleri var. Artık bizlerle yüzde 1’ler seviyesine düşmüş aramızdaki mesafe. Bir başka grup daha var. Bu grupta yerel yönetimler tarafından ciddi bir şekilde desteklenen grup. Bunların da bütçeleri artık bizim gibi takımların bütçelerini dörde, beşe bazen ona katlamış durumda. Çünkü yerel yönetimler kendi ellerindeki imkanları, güçlerini bu kulübe destek olunması yönünde kullanarak çok ciddi paralar aktarılmasını sağlıyorlar. Bir de bizim gibi bir grup var. Hiçbir yerden hiçbir şey alma imkanı olmayan, 100 yıllık kulüp olmamıza rağmen hala bir tesis yeri, stadı henüz olmayan, milyonlarca Euro’luk reklam gelirleri tavsiyeler, dayatmalar ve diretmeler üzerine kazanamayan bir grup var. Bu üç gruba şimdi bir grup daha ekleniyor gibi. Türk futbolu için çok tehlikeli. Yani ne olduğu belirsiz bazı takımlar ortaya çıkıyor ve inanılması güç paralar veriyor. Dünyanın hiçbir liginde ve hiçbir yerinde iki alt ligde verilen para, o iki üst ligdekilerin çok üstünde olamaz. Bu işin doğasına aykırı, statüsüne aykırı. Bugün bizim ikinci ligimize yani aslında 3’üncü Lig orada milyon Euro bonservis parası, bir oyuncuya bir milyon Euro’ya yakın ödemeler yapabilen ve yapan kulüpler var. Bunlar diğerlerini de batmaya zorluyor. Bu nasıl olabilir ‘ Bu mümkün değil ve araştırılması gerek. Eğer iyi bir yanı varsa, araştırılıp bizlere de öğretilmesi gereken bir konu. Kötü bir yanı varsa da bunun durdurulması gerekir, bir yolla ve bir şekilde durdurulması gerekir. Bu kabul edilebilir, anlaşılabilir bir şey değil” şeklinde konuştu.

‘EĞER BİZ 150 MİLYON EURO ÜRETİYORSAK, NASIL OLUYOR DA BİR OYUNCUNUN TOPLAM MALİYETİ 85 MİLYON EURO OLUYOR’

Türk futbolunun uçuruma gitmediğini, uçurumdan atıldığını dile getiren Fatih Karagümrük Başkanı Süleyman Hurma, takımlar arasında bir makasın kalmadığına dikkat çekti. Hurma, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Şimdi size şöyle bir şey söyleyeceğim. Türk futbolunun ürettiği yayın geliri toplam 150 milyon Euro civarında. Bu para federasyon payı, Süper Lig, 1’inci Lig, 2’nci Lig ve 3’üncü Liglere ödenen toplam para. Eğer biz 150 milyon Euro üretiyorsak, nasıl oluyor da bir oyuncunun toplam maliyeti 85 milyon Euro, 200 milyon Euro, 300 milyon Euro, 75 milyon Euro, 90 milyon Euro olabiliyor ‘ Eğer bu olabiliyorsa, bizim yayın gelirimizin 2 milyar Euro olması lazım. İngiltere’deki, Almanya’daki bize benzer nüfustaki yerlere göre. Yani biz o kalitede bir lig miyiz, o kalitede bir lig değil miyiz ‘ Bir kere bunun kararını vermemiz lazım. Verdiğimiz paralara bakarsak bu kalitede bir ligiz, gelir dengesine bakarsak asla o kalitede bir lig değiliz. Avrupa kupalarına bakarsak hiç o kalitede bir lig değiliz. Dolayısıyla bunun da bir an önce anlaşılabilir bir şekilde toplum tarafından tartışılması gerekir. Böyle bir gelirin olduğu, böyle bir ülkede, böyle bir paranın nasıl verilebildiğini ve nasıl bulunduğunu mutlaka biliyor olmamız lazım. En azından biraz önce söylediğim gibi, burada bir bilgi eksikliği varsa herkes öğrensin. Bir karmaşa, olumsuz bir durum varsa da engel olunsun. Türk futbolu benim gördüğüm kadarıyla böyle uçuruma gidiyor değil. Uçurumdan aşağıya atılmış, yere düştüğünde kaç parçaya bölünecek o belirsiz bir halde. İşte diyorlar ki takımlar arasında bir makas açıldı. Ortada bir makas yok. Bir makasın açılmasına biz dünden razıyız. Çünkü makas ne olursa olsun, sonuçta bir makas. Bir ucu ile diğer ucu arasındaki mesafe anlaşılabilir. Ama şu anda ortada bir makas da yok maalesef.”

‘BEN HİÇBİR ZAMAN ŞAMPİYONLUĞU KAYBEDERİZ DUYGUSUNA KAPILMADIM’

Geçtiğimiz sezon ligde uzun süre ikinci sırada yer almalarına rağmen sezonun son bölümünde yaşadıkları puan kayıplarına da değinen Hurma, kadro derinliğinin yeterli olmadığını, bazı futbolculara fazla yük bindiğini ve sakatlıkların yaşandığını anlattı. Hurma, “Çok geniş bir kadromuz yoktu. Maalesef bazı oyuncular üzerine çok yük bindi. Onlar da sezonun sonuna doğru çok sıkıntı yaşadı. Bir kısmı sakat oynamak durumunda kaldı. Şampiyonluk baskısı da üzerine eklenince maalesef bizi çok üzen, korkutan tabloyla karşı karşıya kaldık. Elimizdeki bir şeyi acaba kaybediyor muyuz diye düşündük. Ama ben hiçbir zaman o şampiyonluğu kaybederiz duygusuna hiç kapılmadım. Üçüncü olduğumuz gün Trabzon’daki herkes de biliyor, bizim artık bu işten çok rahat çıkabileceğimizi ve finali çok üstün bir şekilde oynayarak kazanacağımızı söylemiştim. Nitekim de öyle oldu” dedi.

‘TÜRKİYE’DE İNANILMAZ BİR TRANSFER ÇILGINLIĞI İLE KARŞI KARŞIYAYIZ’

Yeni sezona ilişkin hedeflerini de anlatan Hurma, “Hedefler eldeki imkanlar ile doğru orantıda gidiyor. Ben normalde kariyerim boyunca ligde her zaman Avrupa kupalarına yarışabilen bir takım kurdum. Bu 35 sene içerisinde hep böyle oldu. Yarışamadığım, yapamadığım dönemlerde de 6, 7, 8’inci sırada bitirdik. Bir, iki istisna sezon hariç. Bu sezona da benzer bir duyguyu kesinlikle taşıyarak lige girdik. Ancak birazdan geliriz sanırım. Türkiye’de, dünyada da kısmen var ama Türkiye’de inanılmaz bir transfer çılgınlığı ile karşı karşıyayız. Buna karşı da pozisyon almaya çalışıyoruz. İşte bu aldığımız pozisyondan sonra da durumumuz netleşecektir” ifadelerini kullandı.

‘BU SEZON VEFA STADINA GEÇME İMKANIMIZ YOK’

Kırmızı-siyahlı ekibin efsane Vefa Stadı’yla ilgili sürece dair de bilgi veren Hurma, “Bu sezon geçme imkanımız yok. Çünkü Sayın Belediye Başkanımız stadın 18 ayda yapılabileceğini söylemişti. Şu anda ne aşamada açıkçası bilmiyorum ama henüz bir temel atılmadığını biliyorum. Bir temel atma töreni olmadı. Ama Sayın Belediye Başkanımız, Spor Bakanımız, Cumhurbaşkanımızın da desteği ve onayı ile bu stadın yapılmasına karar verildi. Belediye Başkanımız da söz verdi ki “Ben bunu 18 ay içerisinde bitireceğim” dedi.

‘SPORTİF VE EKONOMİK ŞARTLARDAN DOLAYI TEKRAR YOLLARIMIZ BİRLEŞTİ’

Transfer politikasıyla ilgili de konuşan Hurma, eski oyuncuları Balkovec ve Enzo Roco’nun takıma dönüşlerinin planlı olmadığını ancak hem kulübün hem de oyuncuların birbirinden memnun olduğunu dile getirdi. Hurma, şöyle konuştu:

“Çok planlı bir geri dönüş değildi. Ama bu oyunculardan bizde oynadığı sürede memnunduk, onlar da bizden memnundu. Sonra işte çeşitli sportif ve ekonomik şartlardan dolayı yollarımız ayrıldı. Yine sportif ve ekonomik şartlardan dolayı tekrar yollarımız birleşti. Umut ediyorum her iki oyuncu ile geçmişte yaşadığımız başarıların aynısını birlikte yaşarız.”

‘O GÜNÜN YETKİLİLERİ TARAFINDAN HAKSIZ, HATTA AHLAKSIZ BİR ŞEKİLDE BİZ BİR KENARA İTİLDİK’

2023-24 sezonunda bir alt lige düşmelerini, ‘Küme düşmedik, düşürüldük’ açıklayan Süleyman Hurma, hala o sözlerinin arkasında olduğunu vurguladı. O dönemdeki düşüncesinin daha da kuvvetlendiğini belirten Başkan Hurma, “Hala aynı şekilde düşündüğüm gibi, düşüncem daha da kuvvetlendi. Çünkü zaman geçince yapılan bazı şeyleri, göremediklerimi de zaman içerisinde gördüm. O gün, o günün yetkilileri tarafından maalesef üzülerek söylüyorum ki haksız, hukuksuz, adaletsiz, hatta ahlaksız bir şekilde biz bir kenara itildik. Bir takımın oynadığı 27 maçta, maçın sonucunu etkileyecek hakem hatası yapılamaz, olamaz. O, bütün Türkiye’nin gözü önünde cereyan etti. İşin en ilginç tarafı da bizim rakiplerimiz bunu seyretti ve bunu memnuniyetle karşıladı. Çünkü bize bir şey yapılırsa, kötü bir şey, onlar o kötülükten nasibini almayacak oldular. Ama o gün söylemiştim: Biz bu oyunun oyuncusuyuz, biz hancıyız, bazı insanlar yolcu. ‘Biz ne yapar, eder buraya geliriz ama geldiğimizde onlar burada olur mu, onu bilemeyiz’ demiştim. Bugünkü resme baktığımızda hancılar yerinde duruyor, yolcular gitmiş, şu anda başka yolcular var” ifadelerini kullandı.

‘GEÇTİĞİMİZ SEZONUN ŞAMPİYONU ‘HAKEMLER YÜZÜNDEN ŞAMPİYON OLDU’ DENİLEBİLECEK DURUMDA DEĞİL’

Geçtiğimiz sezonun ikinci yarısıyla birlikte hakem hatalarının kabul edilebilir seviyelere düştüğünün altını çizen Hurma, “Geçtiğimiz sezon, şimdi bir şey söylemezsem haksızlık yapmış olurum. Özellikle geçtiğimiz sezonun ikinci yarısında, sizlerin de takdirle izlediği gibi, hakem hataları çok kabul edilebilir sınırlara indi. En azından hepimiz, tüm futbol kamuoyu ve sizler şunu çok rahat söyleyebiliyoruz. Geçtiğimiz sezonun hiçbir şampiyonu ‘Hakemler yüzünden şampiyon oldu’ denilebilecek durumda değil. Hiçbir küme düşen de ‘Hakemler yüzünden düştü’ diyebilecek durumda değiliz. En azından bu açıdan çok mutluyum. Şu anki Futbol Federasyonu ve Merkez Hakem Kurulu’nun da bu konuda verdiği mücadeleyi çok destekliyorum. Her gün daha ileri adımlar atmaya çalışıyorlar. Ama gücü yıllarca elinde bulundurmaya gayret etmiş ve bulundurmuş insanların da bu mevcut durumdan çok rahatsız olduğunu ve mevcut durumu yıkmak için hiç zaman kaybetmeden uğraştığını biliyorum. Biz de bütün gücümüzle onlara, onların bu uğraşını boşa çıkarmak için mücadele edeceğiz. Bunu da onlar bilsin” şeklinde konuştu.

‘ADALETSİZLİĞİ KİMLER İSTİYOR Kİ, HAKEMLER BİLE İSTEYE BU ADALETSİZLİĞİ YAPIYOR’

Hataların tabii ki olabileceğini ancak hakemlerin sahaya çıktıklarında adil olmaları gerektiğini belirten Hurma, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Onlar bizim çocuklarımız. İyi de yaparlarsa kötü de yaparlarsa bu halkın içinden çıkmış insanlar. Kötülerse, biz kötüyüz demektir. Biz onları kötü yetiştirdik, onlar için doğru ortamları sağlayamadık, doğru insanları oraya getiremedik demektir. İyilerse de yine biz iyiyiz. Biz bunları doğru noktaya getirdik demektir. Bizim yapacağımız şey, kendi çocuklarımıza her milletin birinci ödevi kendi çocuklarının geleceğini düşünmektir. Bizim yapacağımız şey de onların iyi olmasını sağlamak. Umut ediyorum ki biz onlara destek veririz, onlar da iyi olur. Yapılacak tek şey sıfır hata olmak değil. Hata tabii ki olacak. Sahaya çıktıklarında adil olurlarsa, zaten zaman içerisinde Türk hakemliği de iyi bir noktaya gelecektir. Şunu da söylemek istiyorum; Ortada bir adalet sistemi söz konusu ise bu adaletsizliğin de bir müşterisi var demektir. Bu müşteriyi de ortadan kaldırmamız lazım. Yani bu adaletsizliği kimler istiyor ki hakemler bile isteye bu adaletsizliği yapıyor ‘ Onu da bulmamız ve tespit etmemiz lazım.”

‘KULÜPLER BİRLİĞİ VAKFI’NIN BİR KERE YASAL HİÇBİR STATÜSÜ YOK’

Kulüpler Birliği Vakfı’na ilişkin görüşlerini de aktaran Hurma, yapının yasal bir karşılığı olmadığını belirtti. Hurma sözlerini şöyle noktaladı:

“Kesinlikle öyle bir şey yok. Kulüpler Birliği Vakfı’nın bir kere yasal hiçbir statüsü yok. Yani toplanıp, sohbet edip, tavsiye kararı almaktan öteye bir yetkisi yok. Biz bir an önce, ki ben bunu 1993 yılında söylemiştim. 1996 yılında Premier Lig kuruldu. Türk futbolu da bir an önce Premier Lig gibi bir yapıya kavuşmalı. La Liga gibi Ligue 1 gibi Serie A gibi bir yapıya kavuşmalı. Kendi sorunlarını, kendi durumunu anlaşılabilir ve diğer rakipleriyle, diğer ülkelerdeki takımlarıyla yarışabilir seviyeye çıkarmalı. Ama bugünkü yapısı ile bir şeyin olması söz konusu değil. Çünkü yasal statüye bile henüz geçmeyi becerememiştir Kulüpler Birliği Vakfı. O yüzden de adı vakıftır.”

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Spor