TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Ahencan Tayakısı, küresel ısınmanın en büyük sorunlarından birinin su kıtlığı olduğunu belirterek, “Tarım susuz olmaz. Su kıtlığı tarıma çok büyük bir darbe vurdu” dedi.
Hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyrettiği kentte, tarımsal sulama ve içme suyu ihtiyacını karşılayan barajlardaki doluluk oranları da tehlikeli seviyeye geriledi. Büyük oranda tarımsal alanlarda kullanılan barajlardaki suyun yetersizliği de üretimi olumsuz yönde etkiliyor. Demirören Haber Ajansı’na konuşan, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Ahencan Tayakısı, küresel ısınmanın en büyük sorunlarının başında su kıtlığının geldiğini söyledi. Tarımı, kuraklığın olumsuz etkilediğini belirten Tayakısı, “Tarım susuz olmaz, su olmayınca tarım çok büyük oranda etkilendi. Bu sene gördük ki aşırı sıcaklardan dolayı meyvelerde yanmalar oldu. Sıcaklardan önce kuraklıktan dolayı yeterli miktarda sulama yapılamadığından bir verim düşüklüğü bekleniyordu. Geçmiş dönemde şubat ayında yaşadığımız zirai dondan dolayı meyve tutumlarında sıkıntı vardı. Kışlık sebzelerde sıkıntı oldu. Ardından gelen su sıkıntısı, yani suyun kısıtlı olarak ovaya verilmesi, tarla gruplarının yetiştiriciliğinde de sıkıntı yarattı. Mısır bitkisi ovada çok ekilen bir bitki olmasına rağmen sulama sayısının sınırlama yapıldı. Bu tip olaylar hem tarımı etkiliyor hem de güvenilir gıdaya ulaşımı zorlaştırıyor. Dolayısıyla su kıtlığı tarıma çok büyük bir darbe vurdu” dedi.
‘ADANA’NIN SUYU BİTİYOR’
Çukurova bölgesindeki suyun bitmek üzere olduğunu anlatan Ahencan Tayakısı, bölgede pamuk üretiminin çok az olduğunu ifade ederek, “Yıllar önce Çukurova’da pamuk bir numaralı ürünümüzdü. 1990’lı yıllarda 2 milyon 850 bin dekar pamuk gelirken, şimdi 180 bin dekara düştü. Bu sudan dolayı değil, ekonomik olmamasından kaynaklı. Üreticinin birim alandan para kazanamamasından kaynaklı. Bu, alternatif ürün olarak mısır bitkisiyle beraber dekardan kazançlar artmaya başladı. Dolayısıyla mısıra yönelim oldu. Çünkü o dönemlerde bir sıkıntımız yoktu. O dönemde ‘Adana’nın suyu bitmez’ deniyordu ama Adana’nın suyu bitiyor. Seyhan Nehri’nin devamı olan kollarında suyun bu kadar fazla olması insanlarımızı aldatmasın. Normalde Yüreğir Ovası’ndaki regülatör köprünün kapaklarının kapalı olmasından dolayı, sulamaya suyu aktarabilmek için kapakları kapattılar. Dolayısıyla burada su yoğun bir şekilde bulunuyor. Aslında baraj gölümüzde bu yoğunlukta su yok. Bu sadece suyu kontrol altına alabilmek için yapılan bir yöntem. O yüzden burada bu kadar su var. Normalde Çukurova bölgesinde de su maalesef yokö diye konuştu.
‘KAPALI SULAMA SİSTEMİNE GEÇİLMELİ’
Basınçlı sulama sistemine geçmenin daha faydalı olacağını dile getiren Tayakısı, açık kanallarda, sulama kanallarında ve sulama tekneleriyle yapılan su taşımı işinin bir kenara bırakılması gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi:
“Tarla tarımında suya daha az ihtiyaç duyan ürünlere yönelim olabilir. Bu da tamamen tarımsal planlamalarla, üretim planlamalarıyla olur. Şimdi, suyu daha az tüketen bitkiler olsa dahi sonuçta o bitkilerin de suya ihtiyacı olacak. Suyu bu şekilde hovardaca kullanmaya devam edersek o bitkiler de yetişmeyecek. Dolayısıyla basınçlı sulama sistemine, kapalı basınçlı sulama sistemine geçilmeli. Hatta üreticilerimiz bu basınçlı sulama sisteminde damla sulama ve yağmurlama sulama sistemlerine, yani suyu daha kontrollü kullanabilecek yöntemlere yönlendirilmelidir. Ayrıca bu sistemler pahalı sistemler, yatırımları pahalı yatırımlar olduğu için devletin üreticilere hibe yoluyla sübvansiyon sağlaması gerekir. Ne kadar çok damla sulama sistemi kullanılırsa, o kadar az su tüketilir. Kapalı basınçlı sulama sistemleriyle, tarlaya su taşırken oluşan kayıpların da önüne geçilmiş olur. Böylece su kontrol altına alınmış olur. İllaki basınçlı sulama sistemi, kapalı devre basınçlı sulama sistemi ve üreticilerin damla sulama, yağmurlama sulama veya yer altından sızdırma sulama sistemleri konusunda eğitilmeleri gerekir. Ayrıca bu sistemlere ulaşabilmeleri için desteklemelerin artırılması şarttır.”
Haber: Yusuf YILDIZ-Kamera: Eser PAZARBAŞI/ADANA,