Sıfır Atık Vakfı’ndan Plastik Kirliliği Uyarısı

Sıfır Atık Vakfının “Plastiksiz Temmuz” farkındalık kampanyası kapsamında hazırladığı yeni araştırma raporunda, tek kullanımlık plastiklerin doğaya, insan sağlığına ve ekonomiye etkileri ortaya konuldu.

Vakıftan yapılan açıklamaya göre, her yıl küresel ölçekte temmuzda yapılan kampanya kapsamında yeni araştırma raporu hazırlandı.

Çalışmada yer alan veriler, küresel plastik krizinin ve kullanımının ulaştığı çarpıcı boyutları, bu krizin çevresel, ekonomik ve toplumsal sonuçlarını çok yönlü biçimde ortaya koyuyor.

Küresel plastik krizinin sürdürülemez boyutlara ulaştığına işaret edilen raporda, plastik kullanımının ulaştığı boyut, mikroplastiklerin oluşturduğu görünmeyen tehdit ve döngüsel ekonomi perspektifinden çözüm yolları anlatılıyor.

Raporda, 2024 itibarıyla dünyada yılda yaklaşık 400 milyon ton plastik üretildiği, bunun yaklaşık yüzde 36’sının ambalaj olarak büyük ölçüde tek kullanımlık ürünlerden oluştuğu belirtildi.

Bunun yalnızca yüzde 9’unun geri dönüştürüldüğü, yüzde 19’unun yakıldığı, yüzde 50’den fazlasının ise doğaya karıştığı aktarılan raporda, “Her yıl doğaya karışan 11 milyon ton plastik atık, deniz canlılarının yaşamını doğrudan tehdit ediyor. Bu veriler, plastik üretimi ve atık yönetimi arasında ciddi bir dengesizlik olduğunu gösteriyor. Üstelik plastik üretiminin yüzde 99’u hala fosil yakıtlardan sağlanıyor. Bu da plastik kirliliğinin aynı zamanda bir iklim sorunu olduğunu ortaya koyuyor.” değerlendirmesinde bulunuldu.

Raporda, plastik kirliliğinin etkisinin yalnızca çevreyle sınırlı olmadığı, bunun insan sağlığını da tehdit ettiği vurgulanarak, şu ifadelere yer verildi:

“Mikroplastikler hava, su ve gıda yoluyla vücudumuza giriyor. Bir insanın ortalama haftada 5 gram yani bir kredi kartı büyüklüğünde plastik yuttuğu tahmin ediliyor. Mikroplastikler, anne karnındaki fetüsten kan dolaşımına, akciğer dokularından anne sütüne kadar pek çok alanda tespit edilmiş durumda. Araştırmalar, mikroplastiklerin bağışıklık sistemi, hormon dengesi ve sindirim sistemi üzerinde olumsuz etkileri olduğunu gösteriyor. Endokrin sistem bozuklukları, bağışıklık sistemi baskılanması, üreme sorunları ve kanser risklerinin mikroplastiklerle bağlantılı olabileceğine dair bilimsel kanıtlar artıyor.”

Tek kullanımlık plastikler doğada yüzlerce yıl çözünmüyor

Plastik atıkların, kara ve deniz ekosistemlerinde telafisi zor zararlara yol açtığına işaret edilen raporda, deniz kaplumbağalarının yüzde 90’ının, deniz kuşlarının yüzde 44’ünün, balina türlerinin yüzde 18’inin vücutlarında plastik atık bulunduğu belirtildi.

Sindirilemeyen plastik parçaların bu canlıların iç organlarını tıkayarak ölümlerine neden olduğu kaydedilen raporda, mercan resiflerinin yüzeyine yerleşen plastik parçalarının, bu hassas ekosistemlerin yüzde 85’inde enfeksiyon riskini artırdığı, plastik ağlar ve ambalajların canlıları fiziksel olarak tuzağa düşürerek yaşamlarını tehdit ettiği, toprakta biriken plastiklerin tarım arazilerinin verimliliğini düşürdüğü, toprak canlılarının genetik yapısını etkilediği bildirildi.

Raporda, Birleşmiş Milletler Çevre Programı’na (UNEP) göre, plastik kirliliğinin küresel ekonomiye yıllık maliyetinin 300-600 milyar dolar arasında değiştiği, bunların sağlık harcamaları, deniz turizmi ve balıkçılıktaki kayıplar, temizleme faaliyetleri ve iklim etkilerini de kapsadığı ifade edildi.

Plastik atıkların yüzde 90’ından fazlasının düşük ve orta gelirli ülkelerin kıyılarına ulaştığı, bunun da çevresel adalet ve eşitlik açısından ciddi sorun teşkil ettiği aktarılan raporda, gelişmekte olan ülkelerde, yetersiz atık yönetimi nedeniyle plastik atıkların yol açtığı altyapı tıkanmaları, taşkınlar ve kirliliğin, kalkınma üzerinde doğrudan tehdit oluşturduğu vurgulandı.

Raporda, plastik atıkların yüzde 50’sinden fazlasının sadece bir kez kullanılan ürünlerden oluştuğu, özellikle market poşetleri, plastik şişeler, ambalajlar ve pipetlerin doğada yüzlerce yıl çözünmeden kalabildiği belirtildi.

Raporda, plastik kullanımına karşı bireylerin atabileceği etkili adımlar ise şöyle sıraladı:

Plastik poşet yerine bez çanta, file veya sepet kullanmak. Tek kullanımlık plastik şişeler yerine cam veya metal matara taşımak. Plastik pipet yerine bambu, cam veya paslanmaz çelik alternatiflere yönelmek. Ambalajsız ve dökme ürünler tercih ederek plastik atık oluşumunu azaltmak. Geri dönüşüm kutularını doğru ve etkin şekilde kullanmak.”