Sağlık-Sen Başkanı Doğan: Mücadelemizi sonuna kadar devam ettireceğiz

Saglik Sen Baskani Dogan Mucadelemizi sonuna kadar devam ettirecegiz Saglik Sen Baskani Dogan Mucadelemizi sonuna kadar devam ettirecegiz

Saglik Sen Baskani Dogan Mucadelemizi sonuna kadar devam ettirecegiz

SAĞLIK-Sen Genel Başkanı Mahmut Faruk Doğan, “Adil olmayan bir zeminde başladığımız toplu sözleşme görüşmelerinde kamu iş veren heyeti ilk teklifini sundu. Bizim beklediğimiz bir teklif değildi. Teklif edilen rakamların çarşıyla, pazarla hiçbir şekilde alakası yoktur. Müzakere sürecimiz devam ediyor. Sağlık-Sen olarak o hemşirenin, hekimin hakkını almak için bu müzakerede, bu masada çalışmaya devam edeceğiz. Mücadele ne ise, sonuna kadar devam ettireceğiz” dedi.

Sağlık-Sen Başkanı Mahmut Faruk Doğan, hükümetin sendikalara, kamu görevlileri ve memur emeklilerinin maaşlarına 2026’nın ilk altı ayı için yüzde 10 ikinci altı ayı için yüzde 6, 2027’nin ilk altı ayı için yüzde 4, ikinci altı ayı için yüzde 4’lük zam teklifine ilişkin açıklamalarda bulundu. Başkan Doğan, açıklamasında, “Adil olmayan bir zeminde başladığımız toplu sözleşme görüşmelerinde kamu iş veren heyeti ilk teklifini sundu. Bizim beklediğimiz bir teklif değildi. Biz bu zamana kadar kamu iş veren heyeti ile hastanedeki hemşire aynı pazardan alışveriş yapmadığını gördük. Paramediğin ödediği kiradan kamu iş veren heyetinin bilgisi olmadığını gördük. Bunlardan haberi olmuş olsaydı bu teklifi hazırlayanlarla memurla aynı pazara gitselerdi, memurla aynı yerde kirada otursalardı böyle bir teklifi hemşireye, doktora, paramediğe sunmazlardı. Kamu iş veren heyetinin gerçeklikle bağı kopmuştur. Kendilerince kurguladıkları sanal bir alem var, burada yaşamaktadırlar. Çünkü çarşı, pazar, kiralar, tezgahlar böyle demiyor. Piyasadaki zamlar böyle demiyor. Geçmiş dönemlerde de aynı hataya düşülmüştür. Masa başı planlamalarla tutulması mümkün olmayan hedefler memura kabul ettirilmeye çalışılmıştır. Memur bu teklifi kesinlikle kabul etmemektedir. Kamu iş veren heyetine yapmış olduğumuz tekliflerimiz boş bir teklif değildir. 11 aylık süreçte hazırlanmış tekliflerdir. Yani sahanın masaya yansımasıdır. Çarşı, pazar, mutfağın görüntüsüdür. Hissedilen enflasyonun memurun cüzdanının röntgenidir. Hekimin emeği, hemşirenin özverisidir. Paramediğin fedakarlığıdır. Ancak kamu iş veren heyeti acilde çalışan hemşirenin sesini bu verdiği teklifle duymamıştır. Kamu iş veren heyeti yoğun bakımdaki hemşireyi bu verdiği teklifle görmezden gelmektedir. Doğum salonundaki ebeyi yok saymaktadır. 7/24 dört teker üzerinde ambulansta vakadan vakaya koşturan paramediği görmemiştir. Teklif edilen rakamların çarşıyla, pazarla hiçbir şekilde alakası yoktur. Sürecin başından beri söylediğimiz bir şey var; rakamların adil olması gerekiyor. Tekliflerin hakkaniyetli olması gerekiyor. Görüyoruz ki, teklif edilen rakamlar bozulan iş barışının ateşini körüklemekten başka bir öteye gitmemektedir” diye konuştu.

Başkan Doğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Memurlar devletin omurgasıdır. Taşıyıcı kolonlarıdır. Bu milleti omuzlarında taşıyan emekçilerdir. Hakları yok sayılmamalıdır. Memur-Sen ve Sağlık-Sen olarak sorumluluğumuzun bilincindeyiz. Buna uygun olarak hareket edeceğiz. Kamu iş veren heyetinin yaklaşımı çözüm üretmekten yana olmalıdır. Bozulan iş barışını daha da içinden çıkılamaz hale getirmemelidir. Liyakat, eğitim, diploma, kapasite bunlar dikkate alınmalıdır. Yıllarca eğitim alıp, dirsek çürütüp KPSS’ye girip memur olanlara verilen bu teklif kesinlikle haksız bir tekliftir, yeterli değildir. Kamudaki iş barışının bozulduğunu şu örnekle vermek istiyorum. Yoğun bakımda çalışan işçi arkadaşımızla hemşire, hekim arkadaşımızın nöbet ücretleri arasında çok ciddi farklar vardır. Ben bunun daha da dikkat çekmesi açısından şöyle bir örnek vermek istiyorum. Meclis salonunda aynı yasama döneminde, aynı görev sorumluluğu taşıyan milletvekilleri arasında sayın milletvekillerimize sesleniyorum; birine daha fazla maaş veya daha az maaş verildiği olabilir mi? Bu mümkün olabilir mi? veya bakanlar kurulunda aynı işi yapan bakanlarımız arasında Sayın Maliye Bakanımızla, Sayın Çalışma Bakanımız arasında farklı ücretler olsa bu bir haksızlık olur mu? Haksızlık olur. Sahada çalışan hemşiremiz dört yıl lisans eğitimi alıyor. Bakın şu anda üniversitelerde tercih dönemi. Hemşire olabilmek için belli bir puan almak gerekiyor. Hekim olmak için 50 bin kotasının altında ve yıllarca eğitim alman gerekiyor. Daha hekim ve hemşire olmadan bu sınavlara girmemiz gerekiyor. Sınavı kazanıp, KPSS’den sınavlara girip memur olduktan sonra karşılaşılan ücret bu olursa gerçekten bu vicdanları yaralamaktadır. Hastanelerde iş barışı bozulmaktadır. Yanımızda beraber çalıştığımız işçi arkadaşlarımız hemşireden, hekimden farklı ücret aldığında bu oradaki hekimin de vicdanı yaralamaktadır. Çalışma Bakanımızın da vicdanı yaralanmalıdır. Bunu özellikle kamu heyet başkanımız olan Çalışma Bakanına söylemek istiyorum. Kendisi de üniversitelerde hocalık yapmıştır. Bizim sahada çalışan hocalarımız, doktorlarımız, hemşirelerimiz, paramediğimiz 40’a yakın meslek grubumuz hepsi de eğitimli arkadaşlarımızdır. Ben özellikle eğitime dikkat çekmek istiyorum. Eğitime verilen hak, ücret bu olmamalıdır. Müzakere sürecimiz devam ediyor. Sağlık-Sen olarak o hemşirenin, hekimin hakkını almak için bu müzakerede, bu masada çalışmaya devam edeceğiz. Mücadele ne ise, sonuna kadar devam ettireceğiz.”

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel