Fenerbahçe Spor Kulübü Yüksek Divan Kurulu’nun (YDK) Ekim Ayı Olağan Toplantısı, Fenerbahçe Spor Kulübü Faruk Ilgaz Tesisleri’nde gerçekleşti. Toplantının sonunda Fenerbahçe Başkanı Sadettin Saran, açıklamalarda bulundu. Göreve geldikten sonra takımın istikrarını korumayı, moralini ve motivasyonunu yukarıda tutmayı tercih ettiklerini belirten Sadettin Saran, “Bugün görevi devraldıktan sonra katıldığım ilk yüksek divan kurulu toplantısı. Sizlerle bir arada olmaktan büyük onur duyuyorum. Biraz da heyecan var. Bu görevi bana layık gören tüm kongre üyelerimize teşekkür ederim. Bu sorumluluk büyük bir gurur ve yük demektir. Görevi devraldığım Sayın Ali Başkana ve değerli ekibine bir kez daha teşekkür ederim. Hep söylediğim gibi saygılı ve örnek bir devir süreci yaşadık. Bugün burada Fenerbahçe’nin geleceğini konuşmak için bir aradayız. Görüyorum ki geçmişin tartışmalarında takılı kalıyoruz. Bu tartışmalar Fenerbahçe’ye yakışmıyor. Bizim birbirimizi suçlamaya değil anlamaya ihtiyacımız var. Ne Sayın Ali Koç ne de Sayın Aziz Yıldırım’ı hedef alan söylemler kulübü bir adım ileri taşımaz. Sayın Yıldırım çağrım size; kulübe gelin tüm belgeler, projeler, sözleşmeler orada. Hangi anlaşma hangi proje ne aşama hepsi önünüzde. Sorun varsa bunu masada birlikte konuşalım ama birbirimizi yıpratmadan. Fenerbahçe tartışmayla değil şeffaflık, dayanışma ve güvenle büyür. Ben buradayım. Kapımız herkese açık. Enerjimizi birbirimizle uğraşmaya değil Fenerbahçe’yi ileriye taşımak için kullanmalıyız. Mazbatayı aldıktan sonra yoğun bir sürece girdik. Bir yandan mevcut tabloyu tüm açıklığıyla ortaya koyarken bir yandan da çözüm yollarını üretmeye başladık. Bugün mevcut tabloyu ve önümüzdeki dönemi samimiyetle paylaşmak istiyorum. Öncelikle göreve geldikten sonra bize büyük bir gurur ve mutluluk yaşatan Fenerbahçe Erkek Basketbol ve Fenerbahçe Medicana Kadın Voleybol Takımı’nı gönülden kutluyorum. Fenerbahçe Beko’nun 38’inci Cumhurbaşkanlığı Kupası’nı, kadın voleybol takımımızın Kadınlar Şampiyonlar Kupası’nı kazanması gurur verdi. Bu başarılar Fenerbahçe’nin her branşta zirveye oynayan bir takım olduğunun göstergesidir. Bu başarılar bizler için moral ve motivasyon oldu. Hedefimiz yarıştığımız her kulvarda Fenerbahçe’mizin adını Avrupa’da ve dünyada başarı ve istikrarla anılan bir marka haline getirmektir. Fenerbahçe’nin potansiyeli görünenin çok önündedir. Aynı istikrarı futbol takımımızda da tesis etmek zorundayız. Bu göreve talip olurken tek bir hedefimiz vardı; Fenerbahçe’nin yıllardır beklediği şampiyonluğu tekrar kazanmak ve kalıcı hale getirmek. Fenerbahçe’nin geleceği için söz veriyorsak onu tutacağız. Ben ve yönetim kurulu arkadaşlarım çalışmalara başladık. Her alanda durum tespiti yaptık. Bizler seçim döneminde verdiğimiz tüm vaatleri hızlı ve eksiksiz şekilde hayata geçirmeye çalışıyoruz. Bu görevi sadece yönetmek için değil doğru yönetmek için üstlendik. Fenerbahçe’mizin geleceğini sağlam temele oturtmak için çalışıyoruz. Her şey planlı, organize ve şeffaf bir şekilde ilerliyor. Bu emeğin en görülür karşılığı futbolda alınacak sonuçlardır. Fenerbahçe taraftarı için başarı her zaman sahada başlar. Göreve geldiğimiz günden beri futbol takımımızın başarısı için iki ilkeye sarıldık. Baskı ne olursa olsun sakin kalmak ve doğru olanı popüler olana tercih etmek. Doğru teşhis olmadan doğru seçim olmaz. Seçim süreci Samandıra’da belirsizlik yaratmıştı. Oyuncuların morali düşük, aidiyet duyusu sarsılmıştı. İlk gün ‘ Bu takımın psikolojisini ayağa kaldırmamız lazım’ dedim. Teknik ekibimiz şeffaf, çalışkan ve oyuncu grubunda kredisi var. Devralırken bahane üretmeyeceğimizi ve mazeret arkasına sığınmayacağımızı söyledik. Tedesco’yu göndermek en kolayı olurdu. Kısa vadede bunu yapmak belki anlık bir rahatlama sağlayabilirdi. Doğru bir yaklaşım olmazdı. Biz istikrarı korumayı, takımın moralini ve motivasyonunu yukarıda tutmayı tercih ettik” ifadelerini kullandı.
‘SOSYAL MEDYA RÜZGARI İLE KARAR VEREN BAŞKAN DEĞİLİM’
Fenerbahçe’nin başarısına odaklı bir düşünceyle yola çıktığının altını çizen 61 yaşındaki başkan, “Ben ve çevremdeki herkes söylediklerinizi dinleyip not alıyoruz ama ben baskıyla ve sosyal medya rüzgarıyla karar veren başkan değilim. Ben Fenerbahçe’nin başarısına odaklayım. Bizim hedefimiz manşet olmak değil kalıcı başarı sağlamaktır. Güveni kazanan şeffaf ekiple devam ederiz. Başarı konusunda sıkıntı yaşadığımızda da tereddüt etmeyiz. Alkışa değil sonuca talibiz. Ancak enerjimizi önümüze çevirmek zorundayız. Kısa sürede takımın ritmini yeniden sağlamamız gerekmektedir. Maalesef sezon başında doğru çalışma sağlanmamış olduğunu ve takımın gücünün yerinde olmadığını tespit ediyoruz. Bir kulüp kendi sıkıntısını ne kadar erken görürse toparlanması o kadar kolay olur. İşin duygusal kısmını değil temelini düzeltmeye çalışıyoruz. Tedesco’yu göndermek en kolayı olurdu. Hocamız da bizim kadar yeni. Zor bir fikstürü ve moral dalgalanmaları vardı. Takımı tanıyacak zamanı da yoktu. Sezona hazırlanmamış bir takımla başlamak kolay değil. Bunu düzeltmek için milli ara vardı. Hocamız, teknik ekibi ile doğru çalışma sistemini buldu. Sık sık oyuncularla görüşüyoruz. Bir takım sadece oyun yüzdesi ile değil inançla oluşur. Bu takımın ayağa kalkacağına inanıyorum. 2 oyuncu için kadro dışı kararı aldık. Bunun ayrıntılarına girmeyeceğim. Bu bir kopuş değil. Onlar bu ailenin bir parçası. Hepimizin aynı çizgide olmasını sağlamak için ileriye yönelik bir karardı. İçeride her şey olur ama dışarıya sadece takım oyunu yansır. Bu kararın takım içinde olgunluk getireceğine inanıyorum. Buraya bir şeyleri yıkmak için değil düzeltmek için geldim. Herkes artık kendi işine bakacak. Eksiklerimizi de ocak ayında tamamlayacağız. Sadece oyuna odaklanacak takım. Biz yönetim olarak gerekeni yapacağız. Taraftarımızdan sabır değil destek bekliyorum. Aynı inançla doğru kararlılıkla yürüsek bu tablo değişecek. Futbolda attığımız adımlar için mali olarak da düzen olması gerekiyor” şeklinde konuştu.
‘FENERBAHÇE GÜVENLİ ELLERDE’
Sadettin Saran sözlerine şu şekilde devam etti:
“Seçim sürecinde ortaya atılan düşünceler takımda soru işareti bırakmış olabilir. Ben ve yönetim kurulu eksiksiz olarak sorumlulukları yerine getiriyoruz. Mali olarak korkarak bu göreve gelmedim. Hiçbir yükümlülük bizi korkutmuyor. Bizim görevimiz kulübün gücünü artırmak. Fenerbahçe güvenli ellerde. Eski yönetimi zan altında bırakacak algılar oluşuyor ancak gizli anlaşma taahhüt gibi bir durum söz konusu değildir. Biz şeffaflık ilkemizden ödün vermeden yolumuza devam edeceğiz. Bizim için iletişim sadece bilgi vermek değil birlikte düşünmek, birlikte karar almak demektir. Bu yüzden camiamızın fikirlerine açığız. Her üyemiz her derneğimiz Fenerbahçe’nin yarınlarını inşa edeceğimiz bu yolculuğun bir parçası olacak.”
‘ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA 2 SPONSORLUĞU PAYLAŞMAYI HEYECANLA BEKLİYORUZ’
Gelecek hafta 2 sponsorluk anlaşması açıklayacaklarını aktaran Saran, “Sponsorluk konusunda heyecan verici bazı gelişmeler paylaşmak istiyorum. Profesyonellerden oluşan bir komite kuracağımızı belirtmiştik. Önümüzdeki hafta 2 sponsorluğu paylaşmayı heyecanla bekliyoruz. Fenerbahçe’mizi daha güçlü ve daha prestijli bir konuma getirmek için kararlılıkla ilerleyeceğiz. Ama istikrarı sağlamak kolay değil. Sürdürülebilir başarı için bundan kaçış yok” ifadelerini kullandı.
‘FENERBAHÇE’Yİ ARTIK KRİZLERLE DEĞİL İSTİKRARIYLA ANILAN BİR KULÜP HALİNE GETİRECEĞİZ’
Verdikleri sözlerini uygulamak için çalıştıklarını vurgulayan Başkan Saran, “20-21 Eylül’de yapılan olağanüstü seçimli genel kurulda bazı maddeler onaylanmadı. Bu karar maalesef bizim elimizi ciddi anlamda bağladı. Kulübün gayrimenkullerini değerlendiremiyor, projelerini ilerletemiyor, bazı durumlarda en basit kiralama işlemlerini yapamıyoruz. Bu yetkilerin kapması bazı üyelerimizde soru işareti yarattı. Bu yetkiler geçmişte her yönetim döneminde alınan gerekli yetkilerdir. Tüm yetki maddelerini yanlış anlaşılmaya yer bırakmayacak şekilde sizlerin onayına sunuyoruz. Hiçbir madde hesabını veremeyeceğimiz içeriğe sahip değil. Amacımız kulübümüzün elini güçlendirmek. Bunun en önemli adımlarından biri de Bankalar Birliği anlaşmasından çıkmak. Bu anlaşma kulübümüzün hareket alanını kısıtlıyor ve ciddi bir faiz yükü yaratıyor. Biz bu yükten kurtulmak, Fenerbahçe’yi yeniden kendi kaynaklarına yönlendirmek istiyoruz. Fenerbahçe’nin geleceğini ilgilendiren hiçbir konuda kapalı kapılar arkasında kararlar alınması söz konusu değildir. 25 Ekim’de yapılacak olan olağanüstü genel kurulda aksi bir karar çıkacağını hiç düşünmüyorum. Fenerbahçe’nin önü birlik ve akılla açılır. Tüm kongre üyelerini 25 Ekim Cumartesi günü Ülker Spor ve Etkinlik Salonu’na bekliyorum. Her şeyin sözünü verdik şimdi sıra sonucu almakta. O sonucu getirecek olan şey bizim aramızdaki birliktir. Eğer aynı inanç ve hedefle yürürsek, Fenerbahçe’yi artık krizlerle değil istikrarıyla anılan bir kulüp haline getireceğiz. Zor bir dönemde göreve geldik ama zoru sevmekten vazgeçmedik. Fenerbahçe’nin önünü açmak için elimizden geleni yapıyoruz, yapacağız da. Bu yolun sonunda hep beraber başaracağımıza inanıyorum. Destek veren herkese teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız” diyerek sözlerini noktaladı.