(İSTANBUL) – Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, ABD Başkanı Donald Trump‘ın Türkiye‘ye “ülke olarak değil, müşteri olarak” baktığını ifade etti.
Arıkan, İstanbul’da basın mensuplarıyla bir araya geldi, soruları yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasında Beyaz Saray’da gerçekleşen görüşmeye ilişkin değerlendirmelerde bulunan Arıkan, şunları söyledi:
“Sayın Cumhurbaşkanı, Amerika’ya giderken oradan heybeler dolu gelir mi diye bir ümit vardı. Ama bende zerre kadar bir ümit yoktu. Niye? Amerika’nın ülke tarihi olarak 250 yıllık bir geçmişi var. AK Parti iktidarının da parti olarak 23 yıllık bir geçmişi var. Hem 250 yıllık geçmişe baktığımızda hem de 23 yıllık geçmişe baktığımızda Amerika ile AK Parti arasındaki diyalogdan coğrafyamız için, ülkemiz için hayırlı bir netice çıkma ihtimalini ben zaten görmüyordum. Maalesef haklı çıkmanın da hüznünü yaşıyoruz.
Trump’ın koltuğunu çekmesi, arabaya kadar yolcu etmesi, kravat renkleri üzerinden konuşmalar yapılması yorumlandı. Ama orada 2 saat 38 dakika boyunca Trump, ki ben son derece tehlikeli olduğu, yani dünyada en güvenilmez siyasetçi kimdir derseniz, ben Trump’ı söylerim. ‘2 bin yıl boyunca almaya çalıştığınız Suriye’yi aldınız’ dedi. ya sen hangi tarih bilgisiyle konuşuyorsun? Hangi bilgiyle sen bunları bize söylüyorsun? Böyle garip garip açıklamalar yaptı ki, Suriye daha bundan 100 yıl önce, 150 yıl önce bizim topraklarımız, Osmanlı’ya ait topraklardı orası. ‘2 bin yıldır almaya çalıştığınız yeri aldınız’ dedi.”
Trump’a güvenilemeyeceğinin belirten Arıkan, “Trump’ın sözüyle hareket edemeyiz. Dün kullandığı cümlelerin, 180 derece tersi cümle kullanma ihtimali çok çok yüksek. Zelenski’ye yaptıklarını biliyoruz, Putin’le yaptıklarını biliyoruz, Çin’le alakalı, dünyanın bütün liderleriyle alakalı, tabir yerindeyse kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyor” değerlendirmesinde bulundu.
“Bize müşteri gözüyle bakıyor”
Beyaz Saray’da Türkiye ile ABD arasında imzalanan ticari anlaşmalara değinen Arıkan, şunları kaydetti:
“Bize müşteri gözüyle bakıyor, bir ülke olarak bakmıyor. 225 tane uçak alan için de, 2 tane uçak alan içinde aynı övgü cümlelerini kullanıyor, işi bittiğine bakıyor. En nihayetinde geriye döndüğümüzde ben o ziyaretten ne bekliyordum? Suriye’deki karmaşayla alakalı net bir çözüm bekliyordum. Gazze’deki akan kanla alakalı net bir çözüm bekliyordum. Trump orada ne dedi? ‘Batı Şeria’yı İsrail’in ilhak etmesine müsaade etmeyeceğiz’ dedi. Peki Gazze ne olacak? Biz Gazze için gittik oraya.”