Bolu’nun Mudurnu ilçesinde “Burj Al Babas” ismiyle başlatılan dev konut projesi, savcılığın hazırladığı iddianameyle birlikte dev bir dolandırıcılık davasına dönüştü. Masalsı yaşam vadeden projede, 13 sanık hakkında “nitelikli dolandırıcılık” suçlamasıyla toplamda 885’er yıla kadar hapis cezası talep edildi.
ŞATO GİBİ EVLER, GERÇEK OLMAYAN VAATLER
2014’te lansmanı yapılan projede, her biri 325 metrekarelik, kuleli ve lüks iç donanımlı “şato villalar” Körfez ülkelerindeki yatırımcılara pazarlanıyordu. Termal tesisler, güzellik merkezleri, at binme alanları, sinema ve spor salonları gibi bir dizi olanak da projeye dahil olarak sunulmuştu. “Kendi şatonuzu alın” sloganıyla tanıtılan proje, zamanla hayalet bir kente dönüştü.
67 MİLYON DOLARLIK GİRİŞ, SIFIR TESLİMAT
Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporuna göre, 2014–2018 yılları arasında projeyi yürüten şirketlere toplam 67 milyon 180 bin dolar para girişi oldu. Paraların tamamı Kuveytli yatırımcılardan geldi. Ancak projede hiçbir konut tamamlanamadı, teslimatlar yapılmadı. Şirketin vaat ettiği hizmetlerin büyük kısmı ise hiç hayata geçirilmedi.
“ELDEN ÖDEME , VERGİDEN KAÇIŞ” İDDİASI
İddianameye göre; banka masrafı ve vergi çıkmasın diye bazı alıcılardan ödemeler elden alındı. Ancak yapılan ödemelerle ilgili resmi belgeler eksik, kayıtlarla banka verileri arasında büyük farklar bulunuyor. 59 yatırımcı, dolandırıldıkları gerekçesiyle savcılığa başvurdu.
ŞİRKETLERE KAYYUM ATANDI, PROJE YARIM KALDI
Projeyi yürüten Sarot Grup’un üç şirketi 2018 yılında konkordato talep etti, ardından iflas etti. Bu süreçte kısa bir süreliğine iflas kararı kaldırılıp devam izni verilse de inşaatlar tekrar durdu. Projeye kayyum atanırken, TMSF’nin 2025 tarihli raporuna göre projenin tamamlanması için gereken maliyet 162 ila 188 milyon dolar arasında.
SANIKLAR LİSTESİNDE TANIDIK İSİMLER
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, sanıklar arasında Sarot Grup yöneticileri Mehmet Emin Yerdelen, Adem Tekgöz ve Mezher Yerdelen de yer alıyor. Savcılık, yalnızca hapis istemiyle yetinmeyip, sanıklara ait taşınmazlara ve şirket hisselerine el konulmasını da talep etti.
Kaynak: Hürriyet – Musa Kesler

