Okula Başlama Maliyetleri Geçen Yıla Göre Yüzde 108 Arttı

Okula Baslama Maliyetleri Gecen Yila Gore Yuzde 108 Artti Okula Baslama Maliyetleri Gecen Yila Gore Yuzde 108 Artti

Okula Baslama Maliyetleri Gecen Yila Gore Yuzde 108 Artti

Haber: Zehra Değirmenci

(BURSA) – Eğitim İş Bursa Şubesi tarafından yapılan araştırmaya göre kırtasiye giderleri, giyim, forma ve bir aylık ulaşım ve beslenme gibi giderlerden oluşan okula başlama maliyeti geçen yıla göre yüzde 108 arttı. Eğitim İş Bursa Şube Başkanı Özkan Rona, maliyetin ilkokulda 41 bin 811, ortaokulda 43 bin 807, lisede 46 bin 561 liraya yükseldiğini belirterek “Bu rakamlar bir memurun maaşının tamamını, asgari ücretlinin 2 aylık gelirini, emeklinin ise yaklaşık 3 aylık maaşını yalnızca okula başlama maliyeti için kullanması anlamına geliyor. Elbette bu mümkün değil. Aileler bu yükün altından kalkamaz durumda” dedi.

Eğitim İş Bursa Şubesi, geçen yıllarda yaptığı gibi bu yıl da 2025-2026 eğitim öğretim yılı öncesi ilkokul, ortaokul ve liselerde okula başlamaya maliyetlerini araştırdı. Araştırmaya, kırtasiye giderleri, giyim, forma, ve bir aylık ulaşım ve beslenme gibi eğitimin temel ihtiyaçları dahil edildi.

Yapılan araştırma sonuçlarını paylaşan Eğitim İş Bursa Şube Başkanı Özkan Rona, geçen yıla göre bu yılki maliyetlerde yüzde 108’lik bir artış yaşandığını belirtti.

“Maliyetler çocukları okuldan uzaklaşmaya zorluyor”

Rona, şu bilgileri paylaştı:

“Türkiye’de yüksek enflasyon yalnızca mutfaklarımızı değil, çocuklarımızın eğitim geleceğini de yakıyor. Eğitimin temel kalemlerindeki yüksek fiyat artışı milyonlarca aileyi çaresizliğe iterken, çocuklarımızı da okuldan uzaklaşmaya zorluyor. Yaptığımız araştırmaya göre 2024’te okula başlama maliyeti ilkokul için 19 bin 845 lira, ortaokul için 21 bin 40 lira, lise için 22 bin 689 lira iken, 2025’te aynı maliyet kırtasiye, giyim, beslenme giderlerindeki yüzde 67’lik enflasyon artışı, bu yıl getirilen forma zorunluluğu ek mali yükü ve ulaşım ücretlerindeki artışla beraber ilkokulda 41 bin 811, ortaokulda 43 bin 807, lisede 46 bin 561 liraya yükselmiştir. Bu, bir yılda yüzde 108’lik artış demektir. Üstelik bu rakama kayıt ücretleri, zorunlu bağışlar ve aidatlar dahil edilmemiştir. Buna kırtasiye giderleri, giyim, forma, ulaşım ve beslenme gibi eğitimin temel ihtiyaçları dahildir.

“Çocuklar ya okulu terk edecek ya da MESEM yoluyla ucuz işçi olacak”

Bu rakamlar bir memurun maaşının tamamını, asgari ücretlinin 2 aylık gelirini, emeklinin ise yaklaşık 3 aylık maaşını yalnızca okula başlama maliyeti için kullanması anlamına geliyor. Elbette bu mümkün değil. Aileler bu yükün altından kalkamaz durumda. Üstelik aileler çocuklarının eğitim geleceğini kurmak ile ailenin temel ihtiyaçlarını karşılamak arasında bir tercih yapmak zorunda bırakılıyor. Bu maliyetleri karşılayamayan ailelerin çocukları açısından ya sağlık ve güvenlik koşullarını sağlamayan merdiven altı standartların dışında üretilmiş giyim ve kırtasiye gibi ürünleri almak zorunda bırakılacaklar ya da bu maliyetleri karşılayamadıkları için çocuklar okulu terk ederek açıköğretim ya da MESEM yoluyla sanayiye ucuz çocuk işçi olmak zorunda bırakılacaklar.

“Sosyal devlet, çocuğun eğitim geleceğini garanti altına almalıdır”

Anayasamızda eğitimin parasız olduğu yazılıdır. Ancak her yıl yüzbinlerce çocuğun okulu parasızlık nedeniyle terk ettiğini biliyoruz. Oysa parasız eğitim demek dersin yalnızca okul parasız olarak sunulması değil, eğitimi bütünleyen diğer temel ihtiyaçlarının da devlet tarafından karşılanması demektir. Sosyal devlet ilkesinin gereği olarak siyasal iktidar eğitimin temel ihtiyaç kalemlerindeki desteğini sunmalı ve bu desteğe ihtiyaç duyan milyonlarca çocuğun eğitim geleceğini garanti altına almalıdır. Bu yalnızca bir sosyal yardım meselesi değil, ülkenin geleceğini garanti altına alma meselesidir. Ailelerin ekonomik durumuna göre çocukların eğitim kaleminin belirlenmesi kabul edilemez. Eğitimi tüm çocuklarımız açısından eşit ve ulaşılabilir bir temel insan ve yurttaşlık hakkına getirmek devletin en temel görevlerindendir.”