Odeabank, Yapay Zeka Sistemleriyle Bankacılıkta Dönüşüm Yaratıyor

Odeabank Teknoloji ve Operasyonlardan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Sinan Erdem Özer, bankanın yapay zeka sistemlerini Model Bağlam Protokolü (MCP) ve Büyük Dil Modeli (LLM) teknolojileriyle bütünleştirdiğini belirterek, bu teknoloji sayesinde yapay zeka modellerinin bankacılık gibi kompleks sistemlerle daha derin ve doğru şekilde entegre edilebildiğini söyledi.

MCP ve LLM gibi yapay zeka sistemlerinin dış veri kaynakları, araçlar ve platformlarla güvenli, standart ve yeniden kullanılabilir biçimde iletişim kurmasına olanak tanıyan açık kaynaklı teknoloji olarak tanımlanıyor. Klasik istemci-sunucu mimarisiyle çalışan protokol, yapay zeka sistemlerinin kurumsal uygulamalara bağlamsal olarak erişmesini sağlayarak karar alma ve işlem gerçekleştirme süreçlerini daha etkili hale getiriyor.

Finans, sağlık ve yazılım geliştirme gibi alanlarda yaygınlaşan MCP, özellikle veri güvenliği, kullanıcı izni ve sistemler arası birlikte çalışabilirlik gibi konularda sunduğu esneklikle dikkati çekiyor.

Özer, AA muhabirine, MCP teknolojisinin henüz dünya genelinde gelişim aşamasında olduğunu vurgulayarak, finans, havacılık ve sağlık gibi yüksek güvenlik gerektiren sektörlerin bu teknolojinin ilk kullanıldığı alanlar olduğu bilgisini verdi.

Bankacılık sektöründe henüz bu düzeyde bir entegrasyonun yaygınlaşmadığını kaydeden Özer, “Odeabank, bu protokolü dijital altyapısına entegre eden Türkiye’deki ilk banka olarak sektöre öncü olmayı hedefliyor. Bu teknoloji sayesinde yapay zeka modelleri, bankacılık gibi kompleks sistemlerle daha derin ve doğru bir şekilde entegre olabiliyor. Müşteri hizmetlerinden yatırım danışmanlığına kadar birçok alanda yapay zeka destekli hizmetleri mümkün kılan bu yapı, bankacılığın geleceğine yön veriyor.” şeklinde konuştu.

Özer, bu uygulamayla kısa vadede kullanıcıların finansal veriler, piyasa bilgileri, hesaplama araçları, kredi bilgileri gibi kurumsal içeriklere hızlı, güncel ve bağlama uygun şekilde erişebileceklerini, orta vadede ise regülasyonlarla uyumlu şekilde müşteri özelinde yatırım önerileri, bütçe planlaması ve ürün tavsiyeleri gibi kişiselleştirilmiş finansal danışmanlık hizmetlerinin devreye alınmasının planlandığını söyledi.

Uzun vadede de para transferi, ödeme ve yatırım gibi işlemlerin doğal dil komutlarıyla, herhangi bir mobil ya da internet uygulamasına gerek olmadan gerçekleştirilebilmesinin hedeflendiğini dile getiren Özer, bu dönüşümün müşteri beklentilerindeki değişimden ve finansal hizmetlerin gündelik yaşama daha fazla entegre edilme ihtiyacından kaynaklandığını vurguladı.

Gömülü finans, 2030’a kadar en az 3 kat büyüyecek

Özer, yapay zeka, veri bilimi ve gömülü finans teknolojileri sayesinde bankacılık hizmetlerinin artık daha görünmez, hızlı ve kullanıcı merkezli hale geldiğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yapay zekanın sadece finans sektöründe değil tüm sektörlerde köklü değişimlere vesile olacağı artık çok net. Ayrıca Dünya Ekonomik Forumu’nun paylaştığı bir araştırmanın sonucuna göre gömülü finans hem dünyada hem de ülkemizde 2030’a kadar en az 3 kat büyüyecek. Veri bilimi, ileri analitik, yapay zeka ve üretken yapay zeka, stratejimizin temelini oluşturuyor. Tüm karar alma süreçlerimizi veri temelli şekilde yürütüyor, müşteri deneyimlerini kişiselleştiriyor, operasyonel verimliliği artırıyor ve sürdürülebilir büyümeye katkı sağlıyoruz. Her iş birimimizi kapsayan stratejik önceliklere dayalı geniş bir proje portföyü yürütüyoruz.”

“Finansal hizmetlerimizi daha verimli ve erişilebilir hale getirmeyi hedefledik”

Ürettikleri yatırım odaklı içeriklerle finansal okuryazarlık bilincini artırmaya çalıştıklarına dikkati çeken Özer, dijitalleşme, sürdürülebilir finansman ve müşteri odaklı hizmet anlayışlarıyla, finansal hizmetlerini daha verimli ve erişilebilir hale getirmeyi hedeflediklerini söyledi.

Özer, müşterilerin hızlı, kolay ve kişiselleştirilmiş deneyime öncelik verdiklerine işaret ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bu doğrultuda dijital kanallarımızda doğal dil işleme, bağlamsal öneri sistemleri ve yapay zeka destekli çözümlerle süreci yeniden tanımlıyoruz. Kullanıcılar, artık sadece bilgi aramıyor, doğrudan işlem yapabilecekleri platformlar talep ediyor. Biz de tam olarak bunu sunuyoruz. Veri güvenliği, bizim için dijital dönüşümün ayrılmaz bir parçası. Sürekli güncellenen çok katmanlı savunma stratejilerimizle, olası tehditlere karşı proaktif bir güvenlik yapısı kurduk. Yeni teknolojileri sadece uygulamakla kalmıyor, güvenlik katmanlarını bu değişimle eş zamanlı olarak geliştiriyoruz.”