BÜYÜK Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, “Benim ordum, devletim PKK’yı yenmiştir, ezmiştir, bitirmiştir. İçeride, dışarıda da bunu yapacak gücü vardır. Fakat ben hükümetime güveniyorum. Cumhur İttifakı ortaklarımızın abdestinden şüphe duymuyorum. Ama ben karşımızdaki terör örgütünün elebaşlarına, İmralı canisi başta olmak üzere Kandil’dekilere de onların siyasi uzantılarına da güvenmiyorum. Çünkü onlar hainler topluluğu. Hainler, bu açık ve net” dedi.
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, çeşitli ziyaretler kapsamında Kayseri’ye geldi. Ziyaret ettiği Kayseri Gazeteciler Cemiyeti’nde açıklamalarda bulunan Destici, “PYD, YPG, PKK’nın Suriye kolu silah bırakmayacağını, kendini feshetmeyeceğini çok açık bir şekilde açıklıyor. Hatta buna ilave Suriye merkezi hükümetine de entegre olmayacağını söylüyor. Biz başından itibaren söyledik, bunlar bırakmayacak diye. Çünkü PKK’nın silah bırakmasından anladığımız ya da beklenen nedir? Türkiye içinde faaliyet gösteren silahlı terör örgütü sadece PKK değil. Bunun Kandil’i de Irak’taki kolu da İran’daki PJAK’ı da ve Suriye’deki PYD, YPG’si ve SDG’si de bırakacaktır. O bırakmadığı zaman, onlar kendilerini feshetmediği zaman, PKK silah bırakmışsa da kendini feshetmiş sayılmaz. Şu anda gördüğümüz tablo nedir? Suriye’nin kuzeyindeki PKK yapısı kesinlikle silahını bırakmamıştır ve bırakmayacağını söylemektedir. Kendini feshetmemiştir ve Suriye merkezi hükümetiyle de anlaşmaya yanaşmamaktadır. Çünkü şu anda Suriye’nin üçte bir toprağını ABD desteğiyle kontrol etmektedir ve bundan da vazgeçmeyeceğini, kendi silahlı gücünü de Suriye ordusuna devretmeyeceğini söylemiştir” diye konuştu.
‘ELBETTE Kİ TERÖRSÜZ TÜRKİYE İSTİYORUZ’
Destici, “Hepimiz terörsüz Türkiye istiyoruz. Ama biliyorsunuz en son DEM’in bir grup başkan vekili, bu ‘terörsüz Türkiye’ sözünden rahatsız olduklarını açıkladı. Ben de kendilerine sordum. ‘Bunun terör tarafından mı rahatsızsınız, Türkiye tarafından mı, Terör kelimesinden mi, Türkiye kelimesinden mi?’ Şimdi biz elbette ki terörsüz Türkiye istiyoruz. Terörsüz Türkiye’nin terör örgütüyle müzakere ederek, masaya oturularak sağlanabileceğine inanmıyorum. Neden? Geçmişte bunun örnekleri var, yaşanmışlar var. Bir tecrübemiz var. Evet, ben devletime güveniyorum. Benim ordum, devletim PKK’yı yenmiştir, ezmiştir, bitirmiştir. İçeride, dışarıda da bunu yapacak gücü vardır. Fakat ben hükümetime güveniyorum. Cumhur İttifakı ortaklarımızın abdestinden şüphe duymuyorum. Ama ben karşımızdaki terör örgütünün elebaşlarına, İmralı canisi başta olmak üzere Kandil’dekilere de onların siyasi uzantılarına da güvenmiyorum. Çünkü onlar hainler topluluğu. Hainler, bu açık ve net. Hain olmalarının yanında bir de ipleri başkasının elinde” dedi.
‘TÜRKİYE, ABD’YE AYNI ŞEKİLDE KARŞILIK VERMELİ’
Destici, “Trump, biliyorsunuz; bir gece yatıyor, ‘şu ülkenin vergisini artırdım’ diyor. Bir gece kalkıyor, ‘onu kaldırdım, bunu tekrar koydum’ diyor. En son ABD Başkanı Trump, Türkiye’ye yüzde 15 gümrük vergisi getirmiş. Hiçbir ikili görüşme yok. Anlaşma yok. Tek taraflı yüzde 15 gümrük vergisi getiriyor. Türkiye hemen buna aynı şekilde karşılık vermelidir. ABD ürünlerine yüzde 15 ek vergi getirdiğini hemen açıklamalıdır. Bu yetmez. Bakın bir kere daha söylüyorum. Bu çok ciddi bir meseledir. Bizim dış ticaret açığımızın yaklaşık şu anda ilk 6 aylık açığımız 50 milyar dolar oldu. 50’de diyelim ki yıl sonuna kadar olacak. 100 milyar dolar dış ticaret açığı. 280 milyar dolar ihracatımız olacaksa, 380 milyar tahmini ithalatımız olacak. 100 milyar dolarlık bir dış ticaret açığımız olacak. Bunun 50-60 milyar dolarını biz turizm gelirinden, dış müteahhitlik gelirlerinden falan karşılıyoruz. Geriye 40 milyar dolar, 40-50 milyar dolar arası bir cari açık kalıyor. 100 milyar dolarlık açığımızın 60 milyar doları tek bir ülkeden; o da Çin” diye konuştu.
‘STAJ VE ÇIRAKLIK DÖNEMLERİ EMEKLİLİĞE SAYILMALIDIR’
Staj döneminin emekliliğe dahil edilmesi gerektiğini aktaran Destici, şöyle konuştu:
“Biz başından itibaren, EYT çıktığında da söyledik. Stajın çalışma döneminden sayılması ve emekliliğe sayılmasını söyledik. Maalesef o dönemki uygulama içinde yer almadı. Şu anda aynı söylemimizi devam ettiriyoruz. Çünkü neticede staj yapan kadın ya da erkek kişi, ister 18 yaşından önce olsun ister 18 yaşından sonra olsun. Mutlaka o dönemin emekliye sayılması lazım. Çünkü insanlar, bir günle 10 yıl beklemek zorunda kalıyor. Bu olmaz. Bir gün önce işe giren emekli oldu. Bir gün sonra işe giren 13 yıl bekleyecek. Bu olmaz. Biz o zaman da bunun kademeli olmasını söylemiştik. Mutlaka emeklilikte kademeli sisteme geçilmeli. Staj ve çıraklık dönemleri de emekliliğe sayılmalıdır. Biz başından beri bu görüşteyiz.”