MHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Selim Yurdakul, “Kadınların erken yaşta çocuk sahibi olmasını teşvik eden politikalar geliştirilmelidir. Özellikle 35 yaş öncesi doğurganlığın önemi kamuoyuna açıklanmalıdır” dedi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Selim Yurdakul, ‘Aile ve Nüfus Politikaları’ hakkında yazılı açıklama yaptı. Yurdakul, Türkiye’deki doğurganlık hızının 1,48’e düşmüş olmasının açık bir beka sorunu olarak görülmesi gerektiğini vurguladı. Türk milletinin toplumsal dayanıklılığının korunması, sosyal ve ekonomik kalkınmasının sürdürülebilmesi için aile kurumunun muhafaza edilmesi, güçlendirilmesi ve geleceğe hazırlanmasının hayati öneme sahip olduğunu ifade eden Yurdakul, “Yeni bir hayata atılan ve bir aile kurmak için yola çıkan evlenecek gençlere verilecek olan 150 bin liralık faizsiz kredinin, hayatlarını birleştirecek genç çiftlere bir nefes olacağını ve omuzlarındaki yükü biraz da olsa hafifleterek, güçlü bir evlilik kurumu meydana getireceklerini ümit ediyoruz. Nitekim ilk doğumda yapılacak olan 5 bin TL’lik yardımı, ikinci çocuk için her ay yapılacak 1500 TL’lik desteği ve üçüncü çocuktan itibaren her ay yapılacak olan 5 bin liralık ekonomik desteği yerinde buluyor ve destekliyoruz” dedi.
‘POLİTİKALARIMIZI SUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ’
‘MHP olarak bilimsel çerçevede üzerinde çalıştığımız ‘Aktif Pronatalist Politikalar’ adı altında gündemimizde bulunan politikaları kamuoyuna sunduk, bundan sonra da sunmaya devam edeceğiz’ diyen Yurdakul, devamında şunları kaydetti: “Öncelikle kadınlara ve ailelere yönelik ekonomik destekler kapsamında; günün ekonomik gerçekliklerine uygun ilk çocuk için yapılan doğum ikramiyesi ile birlikte bakım desteğinin sağlanması, yeni evlenen çiftlere düşük faizli evlilik kredilerinin yanı sıra kira yardımına dayalı yeni evli aile destekleri, çocuk sayısına göre artan eğitim bursları, ücretsiz toplu taşıma ve kültürel erişim kartlarıyla ailelerin ekonomik yükünün hafifletilmesi, çocuk ürünlerinde KDV’nin sıfırlanması ve enerji faturalarında çocuk başına indirim uygulanması. Bunlarla birlikte, ayrıca kadınların istihdamını destekleyici politikalar çerçevesinde; başta kadınlarımız olmak üzere ailelerimize yardımcı olmak üzere her ilçede ücretsiz kreş ve gece bakım evleri gibi uygulamaların hayata geçirilmesini, kreşlerin kapanma saatlerinin ebeveynlerin çalışma saatleriyle uyumlu hale getirilmesini, iş yerlerinde kreş açılması ve süt sağma odaları kurulması gibi stratejik öneri ve politikalarımızı, ülkemizin bekası adına ‘Önce ülkem ve milletim’ şiarımız ile kamuoyunun dikkatine sunuyoruz.”
Yurdakul, çalışan hamile kadınlar için önerilerini ise “Doğum öncesi 2 ay ücretli izin, doğum sonrası ilk 1 yıl içinde, ilk 6 ay ücretli izin, ikinci 6 ay esnek ve uzaktan çalışma modelinin uygulanması, bu durumun mümkün olmadığı mesleklerde ise 1 yıl ücretli izin uygulanması, annelere ya da isteyen babalara yeni esnek çalışma modelleri üzerinden kolaylık sağlayacak bir iş modeliyle tam maaş koruması sağlanması, talep eden annelere 2 yıl ücretsiz izin hakkı, ücretli izin dönemi için ve olası ücretsiz izin talepleri için mobbing uygulamalarının önlenmesi” şeklinde sıraladı.
‘AKTİF PRONATALİST POLİTİKALAR’I HAYATA GEÇİRMEK ZORUNDAYIZ’
Yurdakul, erken yaşta çocuk sahibi olmanın teşvik edilmesi gerektiğine vurgu yaparak, “Bize göre kadın demek, hayat demektir. Kadınların üreme rezervleri ve sağlıklı doğurganlık yaşı hakkında bilgilendirilmesi için devlet destekli eğitim programları uygulanmalıdır. Ayrıca kadınların erken yaşta çocuk sahibi olmasını teşvik eden politikalar geliştirilmelidir. Özellikle 35 yaş öncesi doğurganlığın önemi kamuoyuna açıklanmalıdır. Bununla birlikte evi olmayan ve özellikle sosyo-ekonomik risklerle karşı karşıya olan evli çiftlerimizin konut sahibi olmaları için ekonomik teşvikler sağlanmalıdır. Örneğin, 20 yıl gibi uzun süreli sadece enflasyon oranındaki artışların uygulandığı kredi imkanları ile çocuklu ailelerin konut edinmesi kolaylaştırılmalıdır. ‘Türk ve Türkiye Yüzyılı’ vizyonumuzu gerçekleştirmek istiyorsak, yakın gelecekte hem hedeflerimize ulaşmayı hem de güçlü Türkiye’yi meydana getirmek istiyorsak şimdiden harekete geçerek ‘Aktif Pronatalist Politikalar’ı hayata geçirmek zorundayız” dedi.