Merkez Bankası Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti: (2)

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) Toplantı Özeti’nde, öncü verilerin temmuzda aylık enflasyonun aya özgü unsurlarla geçici olarak artacağına işaret ettiği belirtilerek, “Bu dönemde, aylık tüketici enflasyonunun seyrinde yönetilen-yönlendirilen fiyat ve vergi ayarlamalarının etkisinin yanı sıra hizmet sektörüne ilişkin zamana bağlı fiyat belirleme eğilimi yüksek alt kalemlerdeki gelişmeler öne çıkmaktadır.” ifadesi kullanıldı.

TCMB Para Politikası Kurulu’nun 24 Temmuz toplantısına ilişkin özeti yayımlandı.

Tüketici fiyatlarının haziran ayında yüzde 1,37 oranında yükseldiği ve yıllık enflasyonun 0,36 puan azalarak yüzde 35,05 seviyesinde gerçekleştiği hatırlatılan özette, B endeksinin yıllık değişim oranının 0,19 puan düşerek yüzde 34,62’ye gerilediği, C endeksinin ise yıllık değişim oranının 0,27 puan artışla yüzde 35,64 olduğu belirtildi.

Özette, yıllık enflasyona katkıların temel mal ve enerji gruplarında artarken, gıda ve alkolsüz içecekler ile hizmet gruplarında gerilediği kaydedilerek, mevsimsellikten arındırılmış verilerle, tüketici fiyatlarının aylık artışının bir önceki aya kıyasla belirgin bir değişiklik sergilemediği vurgulandı.

Haziranda hizmet aylık enflasyonu bir önceki aya kıyasla yükselirken, bu grupta bayram ve akaryakıt fiyatları etkisiyle artan ulaştırma hizmetlerinin yanı sıra geçmiş enflasyona endeksleme eğilimi güçlü olan eğitim ve kira alt kalemlerinin öne çıktığı aktarılan özette, “Enerji grubunda, son dönemdeki jeopolitik gelişmeleri takiben fiyat artışı güçlenen akaryakıtın yanı sıra şebeke suyu grup aylık enflasyonunu sürükleyen alt kalemler olmuştur. Temel mallarda aylık enflasyon bir önceki aya kıyasla zayıflarken, kur geçişkenliği yüksek olan dayanıklı tüketim malları alt grubunda beyaz eşya dışındaki kalemlerde nispeten sınırlı bir artış gözlenmiştir.” ifadelerine yer verildi.

Özette, gıda fiyatlarının ise bir miktar gerilediği, bu grupta işlenmemiş gıda fiyatları sebze öncülüğünde düşüş gösterirken, işlenmiş gıdada aylık fiyat artışının yavaşladığı belirtilerek, öte yandan taze meyve ve sebze fiyatlarındaki düşüşün mevsim normallerinin altında kalmasının, işlenmemiş gıda fiyatlarındaki gerilemeyi sınırladığı bildirildi.

Enflasyonun ana eğiliminin haziran ayında yatay seyrettiğine işaret edilen özette şu değerlendirmeler yer aldı:

“Mevsimsellikten arındırılmış aylık artışlar B endeksinde sınırlı bir miktar gerilerken C endeksinde belirgin bir değişiklik göstermemiştir. Bu dönemde fiyat artışlarının B endeksini oluşturan gruplardan temel mallar ve işlenmiş gıdada zayıfladığı, hizmette ise yükseldiği gözlenmiştir. Dağılım ve model bazlı ana eğilim göstergeleri bir önceki aya kıyasla belirgin bir değişiklik göstermemiştir. Haziran ayı itibarıyla son üç aylık dönemde mevsim etkilerinden arındırılmış ortalama fiyat artışı temel mallarda (yüzde 2,06) yatay seyrederken hizmet sektöründe (yüzde 2,95) bir önceki aya kıyasla yükselmiştir. Kira hariç hizmetlerde de bu oran bir miktar yükselerek yüzde 2,55 olmuştur.”

Özette, hizmet sektöründe hakim olan fiyatlama davranışının önemli bir atalete ve şokların enflasyon üzerindeki etkilerinin uzun bir zamana yayılmasına neden olduğu aktarıldı.

Bu görünümle, hizmet enflasyonunun mallara göre yüksek seyrini sürdürdüğü ifade edilen özette, haziran ayında hizmet grubu fiyat artışlarının bir miktar güçlendiği belirtildi.

Özette, ulaştırma hizmetlerinde fiyatların bayram ve akaryakıt fiyat gelişmelerinin etkisiyle diğer hizmetler alt grubundaki eğitim hizmetlerinde fiyatların özel okul ücret gelişmelerine istinaden bir önceki aya kıyasla arttığı ve bu dönemde, aylık kira enflasyonunun kontrat yenileme oranındaki mevsimsel etkilerle yükseldiği vurgulandı.

Haberleşme ve lokanta-otel gruplarında aylık enflasyonun görece ılımlı seyrini bu dönemde de koruduğuna dikkat çekilen özette, “Perakende Ödeme Sistemi (PÖS) mikro verileri üzerinden takip edilen öncü göstergeler, temmuz ayında yenilenen kontrat oranındaki artış nedeniyle aylık kira enflasyonunun mevsimsel etkilerle yükseleceğine, yıllık bazda ise yavaşlama eğilimini sürdüreceğine işaret etmektedir. Gerek PÖS mikro verilerinden elde edilen yeni ve yenilenen sözleşmelerde oluşan gerekse de konut değerleme raporları üzerinden takip edilen kira artış oranlarının TÜFE’deki mevcut yıllık kira enflasyonunun altında değerler aldığı ve gerilemeye devam ettiği izlenmektedir.” değerlendirmesinde yer verildi.

“Ana sanayi grupları itibarıyla fiyat artışları, jeopolitik gelişmelerin etkisiyle enerji grubunda güçlü seyretmiştir”

Özette, üretici enflasyonunun son dönemdeki jeopolitik gelişmelerden olumsuz yönde etkilendiği ifade edilerek, “Yurt içi üretici fiyatları haziranda enerji kalemleri öncülüğünde yüzde 2,46 oranında artmış, yıllık enflasyon 1,32 puan artarak yüzde 24,45’e yükselmiştir. Bu dönemde ana sanayi grupları itibarıyla fiyat artışları, jeopolitik gelişmelerin etkisiyle enerji grubunda (yüzde 8,42 ile) güçlü seyretmiştir.” ifadeleri kullanıldı.

Temmuzda uluslararası emtia fiyatlarının bir miktar gerilediğinin altı çizilen özette, haziranda jeopolitik gelişmelerin etkisi ile önemli ölçüde yükselen enerji grubu fiyatlarının, temmuzda nispeten ılımlı seyrettiği vurgulandı.

Özette, enerji dışı emtia fiyatlarının azaldığına değinilerek, bu gelişmede tarımsal emtia fiyatlarının belirleyici olduğu belirtildi.

Küresel gelişmelerle haziran ayı içerisinde bir süre 78 dolar seviyesinde seyreden Brent ham petrol fiyatlarının, temmuz ayının üçüncü haftası itibarıyla ortalama 71 dolar seviyesine gerilediği bildirilen özette, jeopolitik gelişmelerin ve küresel ticarette artan korumacılığın dezenflasyon sürecine olası etkilerinin yakından takip edildiği kaydedildi.

Özette, Küresel Arz Zinciri Baskı Endeksi’nin haziranda tarihsel ortalamasına yakın gerçekleştiğine vurgu yapılarak, bu dönemde gerek küresel konteyner endeksi gerekse Çin’e yönelik konteyner endeksi önemli ölçüde yükselse de bu durumun temmuzun ilk yarısında yerini düşüşe bıraktığına işaret edildi.

Döviz kuru sepetinin, avro kurunda daha belirgin olmak üzere, haziranda yükseldiğine dikkati çekilen özette, şu ifadelere yer verildi:

“Bu dönemde mevsimsel etkilerden arındırılmış imalat sanayi PMI verileri girdi fiyatlarında artışa, ürün fiyatlarında ise yavaşlamaya işaret etmiştir. Temmuz ayı Piyasa Katılımcıları Anketi sonuçlarına göre 2025 yıl sonu enflasyon beklentisi 0,2 puan düşerek yüzde 29,7 seviyesine gerilemiştir. 2026 yıl sonu enflasyon beklentisi değişmezken gelecek on iki ay ve yirmi dört ay sonrasına ilişkin enflasyon beklentileri sırasıyla 1,2 puan ve 0,3 puan aşağı güncellenerek yüzde 23,4 ve yüzde 17,1 seviyesinde gerçekleşmiştir. 5 yıl sonrasına ilişkin enflasyon beklentisi ise 0,2 puan yükselişle yüzde 11,2 düzeyinde ölçülmüştür. Reel sektör beklentilerine bakıldığında, firmaların on iki ay sonrasına ilişkin yıllık enflasyon beklentisi, haziran ayında 1,2 puan azalarak yüzde 39,8 seviyesine gerilemiştir. Aynı dönemde hane halkının on iki ay sonrasına ilişkin enflasyon beklentileri ise 6,9 puan düşerek yüzde 53,0 seviyesinde seyretmiştir. Enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam etmektedir.”

Özette, öncü verilerin temmuz ayında aylık enflasyonun aya özgü unsurlarla geçici olarak artacağına işaret ettiği belirtilerek, bu dönemde, aylık tüketici enflasyonunun seyrinde yönetilen-yönlendirilen fiyat ve vergi ayarlamalarının etkisinin yanı sıra hizmet sektörüne ilişkin zamana bağlı fiyat belirleme eğilimi yüksek alt kalemlerdeki gelişmelerin öne çıktığı vurgulandı.

Buna karşın, ana eğilimin ılımlı seyredeceğinin öngörüldüğü bildirilen özette, “Mevsimsel etkilerden arındırıldığında aylık enflasyonun temmuz ayında temel mal ve hizmetlerde bir miktar yükselebileceği izlenmektedir. Öncü verilere göre, dayanıklı tüketim mallarında mobilya ve otomobil alt kalemlerindeki fiyat artışları öne çıkarken, diğer alt kalemlerde görece ılımlı bir seyir gözlenmektedir. Bu dönemde hizmetler sektöründe ise kiraya ek olarak haberleşme ve sağlık hizmetleri gibi zamana bağlı fiyat belirleme eğilimi yüksek kalemlerdeki fiyat gelişmeleri etkili olmaktadır.” değerlendirmeleri yer aldı.

Özette, temmuzda ana gruplar arasında enerji sektörünün yüksek fiyat artışı ile dikkati çektiği, bu gelişmede meskenlere yönelik doğal gaz tarifesinde yapılan düzenleme ile akaryakıt ve tüp gazdaki maktu vergi güncellemesinin etkilerinin belirleyici olacağının öngörüldüğü aktarıldı.

Bu dönemde alkollü içecekler ve tütün grubunda da maktu vergi ayarlamasından kaynaklı fiyat artışlarının takip edildiği belirtilerek, şu ifadelere yer verildi:

“Öte yandan, temmuz ayında gıda fiyatlarındaki ılımlı seyrin sürmesi beklenmektedir. İşlenmemiş gıda tarafında taze meyvelerde mevsim ürünlerinde fiyat düşüşleri izlenmekte, işlenmiş gıda enflasyonunun ise ekmek-tahıl grubu öncülüğünde bir miktar yükseleceği öngörülmektedir. Tüm veriler ışığında, öncü veriler temmuz ayında dezenflasyon sürecinin devamına işaret etmektedir.”

“Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda tüm para politikası araçları etkili şekilde kullanılacaktır”

Özette, Para Politikası Kurulunun (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 46’dan yüzde 43’e indirilmesine karar verdiği anımsatılarak, Kurulun ayrıca, Merkez Bankası gecelik vadede borç verme faiz oranını yüzde 49’dan yüzde 46’ya, gecelik vadede borçlanma faiz oranını ise yüzde 44,5’ten yüzde 41,5’e indirdiği belirtildi.

Fiyat istikrarı sağlanana kadar sürdürülecek sıkı para politikası duruşunun, talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile dezenflasyon sürecini destekleyeceğine değinilen özette, maliye politikasının eşgüdümü bu sürece katkı sağlayacağı kaydedildi.

Özette, kurulun politika faizine ilişkin atılacak adımları enflasyon gerçekleşmelerini, ana eğilimini ve beklentilerini göz önünde bulundurarak öngörülen dezenflasyonun gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirleyeceğine atıfta bulunularak, şu değerlendirmelere yer verildi:

“Adımların büyüklüğü, enflasyon görünümü odaklı, toplantı bazlı ve ihtiyatlı bir yaklaşımla gözden geçirilecektir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda tüm para politikası araçları etkili şekilde kullanılacaktır. Kredi ve mevduat piyasalarında öngörülenin dışında gelişmeler olması halinde parasal aktarım mekanizması ilave makroihtiyati adımlarla desteklenecektir. Likidite koşulları yakından izlenmeye ve likidite yönetimi araçları etkili şekilde kullanılmaya devam edilecektir. Kurul, politika kararlarını enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir. Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede alacaktır.”

(Bitti)