Lübnan Başbakanı Selam’dan Silahların Devlet Tekeline Alınması Açıklaması

Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam, silahların devletin tekeline alınmasının “yeni bir karar” olmadığını, 1989 Taif Anlaşması’ndan bu yana yürürlükte olan bir ilke olduğunu ve hükümetin bu ilkeyi pratik ve etkili şekilde uygulamaya çalıştığını söyledi.

Başbakanlık ofisinden yapılan yazılı açıklamaya göre, Selam, Lübnan Basın Sendikası Başkanı Avni el-Kaaki başkanlığındaki heyeti başkent Beyrut’taki Hükümet Sarayı’nda kabul etti.

Güvenlik, siyaset, ekonomi ve medya konularının ele alındığı görüşmede Selam, şunları kaydetti:

“Devletin tüm toprakları üzerinde egemenliğini sağlama kararını hükümetimiz icat etmedi. Bu karar 1989’dan beri yürürlükte ve biz de bunu uygulamaya çalışıyoruz. Cumhurbaşkanı Joseph Avn’ın yemin töreninde ve Bakanlar Kurulu açıklamasında da bu ilke vurgulandı.”

Hükümetin kararı hayata geçirmek için pratik adımlar attığını belirten Selam, şu ifadeleri kullandı:

“Birkaç nedenden dolayı hızlı bir uygulama mekanizması oluşturmak için çalıştık. 5 Ağustos’ta, bazı iddiaların aksine herhangi bir müdahale veya baskı olmaksızın, Lübnan ordusuna planı uygulama görevini verme kararı aldık. Ordunun planını memnuniyetle karşıladık. Bu memnuniyet olumlu bir onaydır.”

Planın bazı ayrıntılarının sızdırıldığını kaydeden Selam, “Litani Nehri’nin güneyindeki silah envanterinin toplanması için 3 ay süre belirlendi. Aynı süre içinde silahların bir yerden başka bir yere nakledilmesi veya kullanılması engellenerek kontrol altına alınması öngörüldü. Ordu Komutanlığı, uygulama hakkında hükümete aylık raporlar sunacak.” dedi.

Hükümetin, ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack’ın sunduğu belgenin kendisine değil, içindeki hedeflere onay verdiğini belirten Selami şunları kaydetti:

“Ek koşullar hakkındaki tüm iddialar muğlaktır. Belgenin hedefleri açıktır ve toplantının sonunda Enformasyon Bakanı tarafından madde madde okunmuştur. Hiçbir Lübnanlının, ister düşmanlıkların sona erdirilmesi, ister İsrail’in tamamen geri çekilmesi, ister yeniden yapılanma, ister esirlerin iadesi olsun, bu hedeflere karşı çıkmasını beklemiyorum.”

Barrack ile yaptığı son görüşmede de aynı konuları gündeme getirdiğini aktaran Selam, “İsraillilere işgal altındaki 5 noktadan çekilmeleri, tutukluları serbest bırakmaları ve düşmanlıkları sona erdirmeleri için baskı yapılması gerektiğini vurguladım. Bunu her gün vurguluyoruz.” diye konuştu.

Selam, ekonomik toparlanmaya da değinerek, “Ülkede istikrar, güvenlik ve emniyet olmadan yatırım, yeniden yapılanma ve ekonomik toparlanmanın mümkün olmadığı açıktır. Bu durum, silahların devlete kısıtlanması konusunda gecikmeden ilerleme gerektiğine beni ikna eden sebeplerden biridir.” dedi.

İsrail, Ekim 2023’te, Lübnan’a saldırı başlatmış, bu saldırılar Eylül 2024’te tam ölçekli bir savaşa dönüşmüştü. Kasım 2024’te varılan anlaşmaya rağmen İsrail, Lübnan’da işgal ettiği 5 tepeden çekilmeyerek anlaşmayı ihlal etmeyi sürdürüyor.

Lübnan Bakanlar Kurulu, 5 Ağustos’ta Hizbullah’ın silahları dahil ülkedeki tüm silahların devletin tekelinde toplanması kararını kabul etmiş ve orduya 2025 yılı sonuna kadar uygulanmak üzere bir plan hazırlama görevi vermişti.

Buna karşın Hizbullah Genel Sekreteri Şeyh Naim Kasım ise, İsrail Lübnan topraklarından tamamen çekilmedikçe, saldırılarını durdurmadıkça, esirleri serbest bırakmadıkça ve yeniden imara başlanmadıkça Hizbullah’ın silahlarını teslim etmeyeceğini defalarca vurgulamıştı.

Lübnan hükümeti 12 Eylül’de, ordunun silahların devletin tekeline alınması planını onaylamış, memnuniyetle karşılamış ve içeriğini gizli tutma kararı almıştı.