L’Oreal Türkiye, Bilim Kadınları İçin Ödüllerini Sahiplerini Buldu

L’Oreal Türkiye‘nin UNESCO Türkiye Milli Komisyonu işbirliğiyle yürüttüğü “Bilim Kadınları İçin” programı kapsamında bu yıl 4 bilim kadını ödüle layık görüldü.

Şirketten yapılan açıklamaya göre, “Bilim Kadınları İçin” programıyle 23 yıldır kadın bilim insanlarının başarılarını görünür kılan L’Oreal Türkiye, mentörlük ve sivil toplum işbirlikleriyle programın kapsamını her yıl genişletiyor. Bu yıl ödül alan dört bilim kadınına toplam 1,2 milyon lira tutarında maddi destek sağlayan şirket, bilime ve topluma somut katkı sağlamaya devam ediyor.

“Agresif üçlü, negatif meme kanseri için hedefe odaklı akıllı nanoilaçlarla yeni bir tedavi” yaklaşımıyla Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü Doç. Dr. Banu İyisan, “Parkinson’un bağırsaktan beyne yolculuğu: Çip-üstü-organ teknolojisi· ile erken dönem ortaya çıkan biyolojik değişimlerin ve süreçlerin anlaşılmasıyla” Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı Dr. Dilara Nemutlu Samur, “prostat kanserinde protein üretim kontrol mekanizmasının araştırılması ve tedaviye dönüştürülebilmesiyle” Sabancı Üniversitesi Moleküler Biyoloji, Genetik ve Biyomühendislik Bölümü Dr. Duygu Kuzuoğlu Öztürk ve “özel tasarlanmış lensler ve fizik temelli yapay zeka kullanarak düşük maliyetli anlık spektral (her pikselde çok daha ayrıntılı renk ve ışık bilgisi sağlayan) görüntüleme teknolojisi geliştirilmesi” projesiyle Orta Doğu Teknik Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü Doç. Dr. Sevinç Figen Öktem Seven ödüle layık görüldü.

Bu yıl L’Oreal Türkiye, bilim kadınlarının bilinirliğini artırmak amacıyla özel bir kitap çalışmasına da imza attı. Program kapsamında ödül alan bilim insanlarının başarıları ve yaşam öyküleri, ilk kez hayata geçirilen “Bilim Kadınları İçin: Bilimin İzinde Cesur Türk Kadınlarının Hikayesi” adlı kitapta kalıcı bir anlatıya dönüştürüldü.

“Bu projelerin arkasındaki tutkuyu ve bilimin dönüştürücü gücünü çok daha yakından hissediyorum”

Açıklamada görüşlerine yer verilen L’Oreal Türkiye Ülke Genel Müdürü Vanya Panayotova, Türkiye’nin genç nüfusu ve dinamik yapısının, Bilim Kadınları İçin Programı’na da yansıdığını belirtti.

Başvuruları incelediklerinde sağlıktan iklim değişikliğine, sürdürülebilirlikten teknolojiye kadar birçok alanda geliştirilen çözümlerin yalnızca bilimsel yenilikler sunmakla kalmayıp, toplumun farklı kesimlerine ve gezegenin karşı karşıya olduğu sorunlara da çözüm aradığını ve yarattığını vurgulayan Panayotova, “Bilim insanı kökenli bir lider olarak, bu projelerin arkasındaki tutkuyu ve bilimin dönüştürücü gücünü çok daha yakından hissediyorum.” ifadesini kullandı.

Panayotova, UNESCO işbirliğiyle 110’dan fazla ülkede yürütülen programlarının, 27 yılda dünya çapında 4 bin 700den fazla kadın bilim insanını desteklediğini aktararak, uluslararası düzeyde 137 bilim kadınının “Bilimde Mükemmeliyet Ödülü” ile onurlandırıldığını, bu isimlerden 7’sinin daha sonra Nobel Ödülü’ne layık görüldüğünü vurguladı.

Türkiye’nin ise bu programın en aktif ülkelerinden biri olarak, en çok destek veren ilk beş ülke arasında yer aldığını paylaşan Panayotova, “Tüm bu başarıların ardında ise bilim yolunda azimle ilerleyen Türk kadınlarımız var. Önümüzdeki yıllarda da bilim kadınlarımızın potansiyellerini ortaya çıkaracak projelerin kararlılıkla destekçisi olmaya devam edeceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.

“Biz sadece onların sesini daha fazla kişiye ulaştırıyoruz”

L’Oreal Türkiye Kurumsal İlişkiler ve Etkileşim Direktörü & Ülke Sürdürülebilirlik Lideri İrem Karaoda Tanrıkulu da bilimin ve inovasyonun dünyayı değiştireceğine inandıklarını aktardı.

Program kapsamında 128 kadın bilim insanını desteklediklerini kaydeden Tanrıkulu, “1 bilim kadınımız uluslararası mükemmellik ödülü, 5 bilim kadınımız ise ‘Uluslararası Yükselen Yetenek’ unvanı aldı.” bilgisini paylaştı.