Kültür AŞ Reklam Müdür Yardımcısı Karaköse, İBB iştiraklerindeki ihale trafiğini anlattı Açıklaması

İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) yönelik yolsuzluk soruşturmasında etkin pişmanlık hükümleri kapsamında ifade veren Kültür AŞ Reklam Müdür Yardımcısı Hakan Karaköse, belediyenin iştirak şirketlerinde yapılan ihalelerdeki usulsüzlükleri anlattı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının, tutuklanarak İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu’nun da aralarında bulunduğu zanlılar hakkında “suç örgütü yöneticisi olmak”, “suç örgütüne üye olmak”, “irtikap”, “rüşvet”, “nitelikli dolandırıcılık”, “kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek” ve “ihaleye fesat karıştırmak” suçlarından yürüttüğü yolsuzluk soruşturması devam ediyor.

Bu kapsamda tutuklu bulunan Karaköse, 25 Haziran’da etkin pişmanlık hükümleri çerçevesinde ifade verdikten sonra sulh ceza hakimliğince tahliye edildi.

Karaköse ifadesinde, dosyanın şüphelilerinden Kaan Sürmegöz’ün eskiden beri İBB’de müdür olarak çalıştığını, İmamoğlu döneminde görevine devam ettiğini ve İmamoğlu ile bizzat görüşen tek kişi olduğunu söyledi.

2019’daki belediye seçimlerinden sonra şüpheli Serdal Taşkın’dan İBB’nin iletişim koordinatörü olarak bahsedildiğini, sonrasında da Taşkın’ın Kültür AŞ’nin genel müdürü olduğunu ifade eden Karaköse, “Kaan Sürmegöz, Serdal Taşkın’la birlikte normalde Kentsel Tasarım Müdürlüğünün ve yetkili olduğu reklam izin konularını birlikte organize ediyorlardı. Dosya kapsamında yer alan grafik tasarım bedeli, dron ücreti ve benzeri gibi muvazaalı sözleşmeleri o dönem Medya AŞ’de reklam müdürü olarak çalışan Elif Güven (şüpheli) hazırlamaktadır. Kaan Sürmegöz, Elif Güven, Bahar G, sık sık Murat Ongun’la görüşürlerdi.” dedi.

“Reklam işlerini tamamen Murat Ongun yönetmeye başladı”

Karaköse, söz konusu şüphelilerin, tutuklu şüpheli İBB Başkan Danışmanı ve MEDYA AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ongun’a “patron” diye hitap ettiklerine şahit olduğunu belirterek, “İBB’de etkinlik, organizasyon gibi hususlar hem Adem Tuncay’ın (şüpheli) hem de Kaan Sürmegöz’ün müdür olduğu dönemlerde Bahar G’ye gönderilirdi. Onaylanıp onaylanmadığını Bahar G. müdürlere bildirirdi. Serdal Taşkın görevden ayrıldıktan sonra 2021 senesinde Murat Abbas (şüpheli) yerine genel müdür olarak atandı.” diye konuştu.

Hakan Karaköse, ifadesinde şunları söyledi:

“Murat Abbas, Kültür AŞ Genel Müdürü olduktan sonra reklam işlerini tamamen Murat Ongun yönetmeye başladı. ?Emlak Müdürlüğünün yapmış olduğu ihaleleri Kaan Sürmegöz, Doğan Hamit Doğruer ve Murat Abbas birlikte organize ederlerdi. Murat Ongun’un yönetiminde Reklam Müdürlüğünün yapmış olduğu ihaleleri ise Sürmegöz ve Doğruer organize ederlerdi. Reklam Yönetim Müdürü Adem Tuncay, 2025 yılının ocak ayında Sürmegöz’le birlikte elektrik direkleri reklam alanlarına ilişkin bir toplantıya gireceğini ve benden protokol dosyasını getirmemi istedi. Protokol dosyasını Tuncay’ın odasına götürdüğümde kendisi Sürmegöz’ün odasına toplantıya geçmişti. Bunun üzerine Sürmegöz’ün odasına girdim. Odada Tuncay, Sürmegöz ve ismini sonradan öğrendiğim İstanbul Avrupa Yakası elektrik direklerinin reklam alanlarını işleten B… isimli firmanın yetkilisi Serdar P. oturuyorlardı. Bu arada konuşmaya devam ediyorlardı. Sürmegöz, Serdar P’ye ‘Patron 2025 yılı için tek kalemde 20 milyon Türk lirası istiyor.’ dedi. Sonra Serdar P. beni işaret ederek, ‘Rahat konuşabiliyor muyuz arkadaşlar?’ dedikten sonra Sürmegöz bana ve Adem’e çıkmamızı söyledi.”

Karaköse, Anadolu Yakası’ndaki direklerin reklam alanı işlerinin Medya Pano isimli firmada olduğunu kaydederek, “Bu firmanın da sözleşmesi feshedildi, fakat Medya AŞ ile İBB’yi devre dışı bırakarak sözleşme imzalayıp bu reklam alanlarını kullanmaya devam ettiler. Bu firmanın yetkilisi olan Mehmet D, Sürmegöz’le yakın ilişki içerisindeydi. 2-3 haftada bir görüşürlerdi.” beyanında bulundu.

Önceki dönemki belediye meclis kararıyla Kültür AŞ tarafından işletilen çiçek büfelerinin 2022 yılı sonunda Sürmegöz’ün talebi ve isteğiyle Reklam Yönetimi Müdürlüğünce, reklam uygulamalı çiçek büfesi şeklinde, encümen kararıyla, 3 yıllığına ihale edildiğini kaydeden Karaköse, “İhale gereği 60 çiçek büfesi konumlandırılacaktı, fakat sadece 50 adet kurulabildi. 2024’te ihaleyi kazanan Ç… isimli firmanın sahibi Cüneyt O. sürekli belediyeye gelerek Kaan Bey ve Adem Bey’den geriye kalan 10 çiçek büfesinin konulması için yer gösterilmesini istiyordu. Kaan Bey bu şahsa lokasyonu kendisinin belirlemesini ve bize liste halinde göndermesini istedi.” dedi.

Karaköse, aradan yaklaşık 15 gün geçtikten sonra Sürmegöz’ün Tuncay’a, Cüneyt O’yu aramasını ve göndereceği listenin akıbetini sormasını istediğini belirterek, şunları kaydetti:

“Adem Tuncay da bu şahsın numarasını bana gönderdi, aramamı istedi. Şahsı telefonla aradığımda bana, ‘Ben gönderdim kardeşim. Dün attım. Biraz gecikti. Kaan Bey’e söylersin.’ dedi. Bu tepki karşısında şaşırdım çünkü kendisini büfe lokasyon listesi için aramıştım ama başka bir konudan bahsediyordu. Ertesi gün lokasyon listesiyle birlikte yanıma geldi, özür diledi. Telefonda bana ne demek istediğini sorduğumda, Sürmegöz ve ekibine aylık coin gönderdiğini ama bu durumdan kimseye bahsetmemi rica etti. Kimlere coin gönderdiğini Ertan, Kaan, Yakup diye sayarken ben ‘Daha fazla sayma.’ diyerek şahsı susturdum. Bu olayı Tuncay’a ve Sürmegöz’e ilettiğimde bana iftira olduğunu söyleyip konuyu kapattılar.”

Normalde büfelerin arka yüzeyine reklam konulamazken şüpheli Eyüp Subaşı’nın reklam koymasına Sürmegöz’ün göz yumduğunu iddia eden Karaköse, Subaşı ile Sürmegöz’ün yakın ilişkileri olduğunu söyledi.

Karaköse, Sev Reklam isimli firmanın yetkilisi Alper A’nın kendisini aradığını ve reklam panosunun zabıta tarafından kaldırıldığını söylediğini belirterek, “Sürmegöz’e hitaben ‘… başkanına söyle ben onun neler yaptığı, ne … karıştırdığını bilmiyorum zannetmesin. Emre K. ile gönderdiğim çanta dolusu paralar yetmedi mi benim panomu kaldırtıyor?’ dedi. Bu esnada yürüyerek Tuncay’ın odasına doğru gidiyordum. Adem Tuncay’ın odasına girdiğimde konuşma sonlanmıştı. Odada Elif Güven ve Kamulaştırma Müdürü Fatih Ö. de vardı. Orada Alper A’nın aradığını ve söylediklerini anlattım. Adem bana, ‘Niye açıyorsun telefonu?’ diye çıkıştı.” dedi.

“Inova Reklam ve Sev Medya’nın Ekrem İmamoğlu’na büyük miktarlarda sponsor olduğunu duydum”

2022’den sonra Alper A’nın sahibi olduğu şirketin hızlı bir şekilde büyüdüğünü kaydeden Karaköse, “Hatta Elif Güven bir ifadesinde Alper A’ya hitaben ‘İstanbul’un reklam baronu’ şeklinde hitapta bulundu. Bağdat Caddesi’nde bulunan tüm reklam alanlarını Medya AŞ üzerinden Güven vasıtasıyla Alper A. almıştır. Bu reklam alanlarından çok büyük paralar kazanmıştır ve hala da kazanmaya devam etmektedir. 2024 seçimlerinde de Inova Reklam ve Sev Medya’nın Ekrem İmamoğlu’na büyük miktarlarda sponsor olduğunu Güven’den bizzat duydum.” ifadelerini kullandı.

Karaköse, 2011’de, 10 yıllığına 4 bin billboard, 600 megalight ihalesi yapıldığını anımsatarak, söz konusu billboardların 2021’de yeniden ihaleye çıkarıldığını ve billboard sayısının 3 bine düşürüldüğünü kaydetti.

İhaleyi kazanan İlbak ailesinin şirketi Kentvizyon’un 1600 billboardın 400 gaintboarda çevrilmesi için dilekçe verdiğini belirten Karaköse, şunları söyledi:

“Tuncay’la birlikte böyle bir dönüşümün mümkün olmayacağını, bunun çok net bir şekilde kamu zararı oluşturacağını Sürmegöz’e beyan ettik. Sürmegöz bize karşı ikna olmuş görünse de sahada bu dönüşümü şirketin yapmasına göz yumdu. Kentvizyon isimli firma kendilerince zaten panoların yerlerini sahada düzenlemişlerdir. Yani ana ihale ve alt ihale yapılmadan bu işi kendilerinin alacağı belliymiş gibi hareket etmişlerdir. Ana ihale yapıldıktan sonra normal şartlarda İBB tarafından zabıtaya kaç adet billboardun hangi lokasyona yapılacağına dair evrak verilir ve zabıta da bunların kontrolünü yapardı. Fakat zabıta bahsi geçen bu ihalede müdahale etmesi gerekirken müdahalede bulunmuyordu.

Aradan bir yıl geçtikten sonra Kaan Bey, Kentvizyon isimli firmadan gelen bir dilekçeye istinaden onay yazısı yazmamızı istedi. Tuncay ve ben imzalamayacağımızı beyan ettik. Sürmegöz de kendisi ve o dönemin genel sekreter yardımcısı Buğra Gökçe’nin (şüpheli) imzalarıyla bu onayı verdiler. Bu ihalede çok yüksek miktarda kamu zararı oluşmuştur. Normalde belediyeye ayrılan 1000 adet billboardu da İlbaklar pazarlayarak normal bir şekilde satıyordu.”

Karaköse, A… isimli firmanın şüpheli Ertan Yıldız’a ait olduğunu duyduğunu dile getirerek, “Belediyeden ihale alan diğer firmalar ürünlerini bu firmadan temin etmeleri yönünde zorlanıyorlardı. Duyduğum kadarıyla kanopi ihalesi ve ATM kabin reklam ihalesini alan firmaların da A… ile çalışmaya zorlandıklarını biliyorum.” ifadelerini kullandı.

Normalde reklam alanlarının elektrik faturalarını firmaların karşılaması gerektiğini kaydeden Karaköse, faturaların İBB tarafından karşılandığını ve bu şekilde büyük miktarda kamu zararı oluşturulduğunu öne sürdü.

Karaköse, Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş stadyumları çevresinde yer alan reklam panolarına ilişkin bugüne kadar herhangi bir ecrimisil dosyası açılmadığını, bu panoları hangi firmaların çalıştırdığını bilmese de panolardan yüksek kar elde etmelerinin sağlandığını iddia etti.

“274 billboardu usulsüz bir şekilde gaintboarda çevirerek haksız kazanç elde etmiştir”

Advercity isimli firmanın Ongun’a ait olduğuyla ilgili Sürmegöz’ün “patronun firması” diye bahsettiğini duyduğunu kaydeden Karaköse, “Bu firma işletmekte olduğu 274 billboardu usulsüz bir şekilde gaintboarda çevirerek ve lokasyonlarını da değiştirerek yüksek miktarda haksız kazanç elde etmiştir.” dedi.

Karaköse, Emlak Müdürlüğünce 2024 yılında gerçekleştirilen köpek eğitim merkezi ihalesinin usulsüz olduğunu ve firma sahibi Hakan Y’nin, İmamoğlu’nun arkadaşı olmasından dolayı ihalenin adrese teslimle uygun bir fiyata ihale edildiğini öne sürdü.

ATM’lerin yan yüzeyleriyle ilgili reklam ihalesinin Kültür AŞ uhdesinde kaldığını kaydeden Karaköse, “Bu işi alt yüklenici olarak Reklamist firması aldı ancak sözleşmeye aykırı olarak sahadaki adet ve lokasyonlara uymayarak haksız kazanç sağladı. İBB idaresi bununla ilgili hiçbir önlem almadı. Tam tersi bu firmanın önünü açtı. Bu firmanın sahipleri resmiyette Nihat Sütlaş (şüpheli) olarak gözükse de asıl sahibi Murat Ongun’dur. Bu hususları da yine Kaan Sürmegöz’den duyduğumdan dolayı bilmekteyim. İBB içerisinde gerek yöneticiler gerekse memurlar Sütlaş’tan çekinirlerdi çünkü herkes bu şahsın Ongun’un ortağı olduğunu bilirdi.” diye konuştu.

Karaköse, ifadesini şöyle sürdürdü:

“2024 yılında Bağdat Caddesi’nde bulunan Apple mağazası, mağazanın önünde etkinlik yapılmaması için avukatları vasıtasıyla İBB’ye dilekçe verdi. Sürmegöz’ün taleplerinin kabulü için Apple’dan telefon, laptop, MacBook gibi bazı taleplerde bulunduğunu Tuncay bana bizzat kendisi söyledi. Apple’ın çalıştığı … …, soyadını hatırlamadığım Nihal isimli avukatın bu teklifi reddettiğini söyledi. Sonraki süreçte de sırf gıcıklık olsun diye Apple mağazasının önünde birçok etkinliğe Sürmegöz tarafından izin verildi. Bu olaydan sonra 2024 senesinde yetkilisinin Serkan T. olduğu … Medya isimli firma, Apple mağazasının önünde M…’nin bir etkinliğini yaptı. Normalde resmi evraklara göre maket şeklinde bir M… aracın tanıtımı yapılması gerekirken fiiliyatta gerçek bir otomobil bu alanda sergilendi.

Firmanın sahibi olan Serkan isimli şahıs bana anlaşmalarının 2 milyon küsur olduğunu fakat kendisine kesilen 600 bin Türk lirası civarındaki faturayı fazla bulduğunu çünkü haricen gayriresmi bir şekilde sıfır kilometre bir S… aracı teslim ettiğini, bu aracın değeri mahsup edileceğinden 300 bin küsur Türk lirası fatura kesilmesi gerektiğini bizzat bana söyledi. Ben de durumu Adem’e söyledim, o da Sürmegöz’e arz etmiş. Adem’in anlattığına göre Sümegöz ‘300 binin lafını etmesin, bu işi yapmak istiyorsa ödesin.’ demiş. Serkan da bu 600 bin TL küsur faturayı ödedi. Yani resmiyette 600 bin küsur lira olarak gözüken iş normalde bu şahsa 2 milyon küsur Türk lirasına verilmiş. Dolayısıyla S… marka araç rüşvet parası olarak alınmış. Aracın kimin adına alındığına dair bilgim yoktur. … Medya’nın İBB’den buna benzer işler almasına bizzat Murat Kapki (şüpheli) aracılık etmektedir. Çünkü Kapki ile Sürmegöz yakın arkadaşlardır.”

Bakırköy Belediyesi başkan yardımcıları ve müdürlerinin belirlenmesinde Sürmegöz’ün aktif rol oynadığını öne süren Karaköse, “Hatırladığım kadarıyla Arda Karadağ bu şekilde belediye başkan yardımcısı olmuştur. Bakırköy Belediyesini Ertan Yıldız, Kaan Sürmegöz ile beraber organize etmiştir.” dedi.

Karaköse, şüpheli İBB Muhtarlık İşleri Daire Başkanı Yavuz Saltık’la aynı koğuşa düştüklerini ifade ederek, “Saltık, bana koğuşta İmamoğlu seçildikten sonra Sürmegöz’ün İmamoğlu’na bir projeyle gittiğini, İmamoğlu’nun da bu projeyi kabul ettiğini ve bu süreçten sonra Sürmegöz’ün İBB’de çok etkin bir rol aldığını söyledi. Tahmin ediyorum ki bu proje ecrimisil bedeli tahsil ederek yer kullandırtma ve reklam izni karşılığında firmalardan grafik tasarım bedeli, dron kullanımı gibi muvazaalı sözleşmeler karşılığında para tahsil edilmesine ilişkindir.” diye konuştu.

Şüpheli Karaköse ifadesinde, “Gerek emniyette gerekse de cezaevinde CHP ve Kaan Sürmegöz tarafından tarafıma birçok avukat gönderilip konuşmamam yönünde baskı ve tehditlere maruz kaldım. Ama bu gelen avukatların hepsini tersleyerek reddettim.” beyanında bulundu.