Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Hakan Kaya, kemik iliği bağışının lösemi ve diğer kan hastalıklarıyla mücadelede hayati önem taşıdığını vurguladı.
Hastaneden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Prof. Dr. Ali Hakan Kaya, 20 Eylül Dünya Kemik İliği Bağışçıları Günü’nün önemini belirterek, hekimlerin, özellikle kan ve kemik iliği hastalıklarıyla mücadele eden hastalar adına bağış yapan gönüllülere minnettar olduklarını aktardı.
Kemik iliği naklinin özellikle lösemi, lenfoma, aplastik anemi ve bazı kalıtsal kan hastalıklarında hayat kurtarıcı tedavi seçeneği olduğunu vurgulayan Kaya, “Naklin başarısı için uygun doku grubu (HLA) eşleşmesi çok önemlidir. Ancak HLA uyumlu kardeş donör bulma ihtimali sadece yüzde 25’tir.” ifadelerini kullandı.
Kaya, nakil gereken hastaların yaklaşık yüzde 75’inde ailede uygun verici bulunamadığına işaret ederek, “Bu nedenle gönüllü bağışçılar kritik öneme sahiptir. Her 100 bin kişiden yalnızca biri tam uyum sağlayabiliyor. Donör havuzunu ne kadar genişletirsek, o kadar çok hayat kurtarma şansımız olur.” değerlendirmesini yaptı.
“Toplumda kemik iliği kök hücre bağışının zor ve riskli sanılıyor”
Toplumda kemik iliği kök hücre bağışının zor ve riskli sanıldığını, ancak bunun gerçeği yansıtmadığını aktaran Kaya, ilk aşamada 3 tüp kan ya da pamuklu çubukla örnek alınıp doku tiplemesinin yapıldığını ifade etti.
Kaya, uyum saptanması durumunda, bağışın iki yöntemle gerçekleştiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
“En sık kullanılan yöntem aferezdir, bu işlem kan verme işlemine benzer ve yüzde 90 oranında tercih edilir. Daha nadiren kalça kemiğinden sıvı alınan cerrahi yöntem uygulanır. Her iki yöntemde de bağışçıya kalıcı bir zarar söz konusu değildir. İşlem güvenli koşullarda yapılır ve bağışçı kısa sürede normal yaşamına döner. Dünyada milyonlarca kişi sorunsuz şekilde kök hücre bağışında bulunmuş ve hayat kurtarmıştır.”
Türkiye’de Sağlık Bakanlığı öncülüğünde yürütülen “Türkök Projesi”nin, gönüllü verici sayısını artırarak hastalara umut olduğunu belirten Kaya, “Türkök ülkemiz için çok kıymetli bir adım oldu. Ancak daha fazla gönüllüye ihtiyacımız var.” ifadelerini kullandı.
Kaya, özellikle genç ve sağlıklı bireyleri bağışçı olmaya davet ettiklerini aktararak, yapılacak bir bağışın, bir çocuğun, bir annenin, bir babanın yeniden hayata tutunmasını sağlayabileceğini vurguladı.
Donör olmak için 18-50 yaş arasında olmak gerektiği bilgisini paylaşan Kaya, şunları kaydetti.
“Özellikle 18-35 yaş aralığı bağışçılar doku bankası için daha öncelikli kabul edilmektedir. Kronik veya bulaşıcı ciddi bir hastalığa sahip olmamanız gerekir. Gönüllü ve bilinçli onam vermek ise bu süreçteki en önemli adımdır.”
Kaya, Dünya Kemik İliği Bağışçıları Günü’nün farkındalık açısından önemli bir fırsat olduğuna dikkati çekerek,
“Unutmayalım ki bağışlanan her kök hücre, yeni bir hayat demektir. Bağış, bir insana ikinci bir yaşam armağan etmektir.” ifadesini kullandı.