Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, yerli üretim KAAN uçağı için gereken motorların ABD’den alınamadığını açıkladı.
New York’taki Türkevi’nde yerel saatle 27 Eylül akşamı basına konuşan Fidan, “KAAN’ın motorları ABD Kongresi’nde bekliyor, onların lisansı durmuş durumda” dedi ve bunun “müttefiklik ruhuna, stratejik ortaklık ruhuna yakışmadığını” söyledi.
Bunun üzerine KAAN sosyal medyada gündem oldu, Türkiye’nin yerli savaş uçağının havalanamayacağı ve hatta Endonezya’ya satışının gerçekleşemeyeceği gibi yorumlar yapıldı.
CHP Dışişleri Bakanlığı’ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Emekli Büyükelçi Namık Tan da sosyal medya hesabında “Bizlere söylenen; KAAN’ın tamamen yerli ve milli olduğu idi. Meğer öyle değilmiş. Motorunu dışarıdan alacakmışız. Bizim yapmadığımız hiçbir uçağın ABD’den alınmış herhangi bir uçaktan farkı olmayacaktır” dedi ve ekledi:
“Demek ki neymiş? KAAN’ın bugünden yarına F-35’in yerini alması olanaksızmış. ABD’de tutulan altı F-35’in bir an önce Türk Hava Kuvvetleri envanterine girmesi zorunluymuş.”
Sosyal medyadaki tartışmaların ardından 28 Eylül’de bir açıklama yapan Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, KAAN’ın seri üretiminin yabancı değil yerli motorla planlandığını ve geliştirme faaliyetlerinin de başarıyla devam ettiğini söyledi:
“Savunma sanayiinde süreç daima bu şekilde işler. Önce mevcut motorlarla başlanır, ardından milli motor projeleri devreye alınır.
“Biz de KAAN’ı blok yaklaşımıyla üretiyoruz. Yani farklı aşamalarda, farklı kabiliyetlerle güçlenen versiyonlarını envantere kazandırarak, kademeli olarak geliştiriyoruz.
“Bu kapsamda KAAN savaş uçağımızın teslimat takviminde bir gecikme bulunmamaktadır.”
Türkiye’nin ABD’den almak istediği F110 motoru
KAAN’ı üreten şirket olan Türk Havacılık Uzay Sanayii AŞ’nin (TUSAŞ) paylaştığı bilgilere göre uçağın test uçuşları ve prototipleri için Amerikan yapımı F110 motoru kullanıldı.
General Electric (GE) Aerospace tarafından üretilen bu motor, F-16 ve F15EX Eagle II’lerde de kullanılıyor.
GE’nin internet sitesindeki bilgilere göre 17 ülke, savaş uçaklarında bu motoru kullanıyor.
F110’ların bazı parçaları Türkiye’de TUSAŞ tarafından üretiliyor.
ABD’li şirketlerin geliştirdiği ve savaş sanayisinde kullanılan bu tür ürünlerin diğer ülkelere satılabilmesi için ABD Kongresi’nin onayı gerekiyor.
Savunma Sanayii Başkanlığı Uçak Daire Başkanı Abdurrahman Şef 2023 yılında, ilk üç KAAN prototipinde kullanmak için altı adet F110 motorunun Türkiye’ye teslim edildiğini açıklamıştı.
Türkiye’nin o dönem F110’ların ortak üretimi için başvuruda bulunduğu da iddia edilmişti.
Yerli motor gecikti mi?
Dönemin TUSAŞ Genel Müdürü Temel Kotil, 2023 yılında yaptığı açıklamalarda KAAN uçaklarında 2028’den itibaren yerli motor kullanmayı planladıklarını söylemişti.
TUSAŞ’ın mevcut genel müdürü Mehmet Demiroğlu ise Haziran 2025’te yaptığı açıklamada TF35000 turbofan motorunun KAAN’a entegrasyonu için planlanan tarihin 2032 olduğunu açıkladı.
Motorun yıl sonu ilk prototip aşamasına geçmesi hedefleniyor.
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, 29 Eylül’deki açıklamasında TF35000’in geliştirme sürecinde geçmişte bir gecikme yaşandığını aktardı:
“Bir gecikme söz konusuydu ve ilk ele aldığım konu bu oldu, şimdi sorumluluklar ve takvim net.”
Görgün bu göreve 2023’te getirilmişti.
TF35000’in, 35 bin libre itki gücüne sahip olması planlanıyor.
F110’un itki gücü ise modeline göre değişmekle birlikte 29 bin ile 32 bin 500 libre arasında.
Yerli motorun üreticisi kim?
TF35000 motorunun TEI ve TRMOTOR tarafından üretileceği açıklanmıştı.
TUSAŞ Motor Sanayii AŞ (TEI) 1985 yılında kurulan bir şirket.
Şirketin yüzde 46,2’si GE Aerospace’e, yüzde 50,5’i Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ’ye (TUSAŞ), geri kalan yüzde 3,3’lük kısmıysa Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı ve Türk Hava Kurumu’na ait.
Şirket F110 motorları için bakım hizmeti verme yetkisine sahip. Ayrıca F110’lara parça üretiyor.
TEI’nin büyük hissedarı TUSAŞ ise 1973’te Türkiye’nin savunma sanayisinde dışa bağımlılığını azaltmak için kurulmuştu.
Şirketin yaklaşık yüzde 55’i TSK Güçlendirme Vakfı’na, yüzde 45’i de Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı’na ait.
Motoru TEI ile birlikte geliştirmekte olan TRMOTOR ise tamamen TUSAŞ’a ait bir şirket.
Endonezya’ya satışı etkilenir mi?
Türkiye bu yıl Endonezya ile 48 adet KAAN satışı için sözleşme imzalamıştı.
TUSAŞ Genel Müdürü Demiroğlu, anlaşmaya göre bu uçakların teslimatının, yerli TF35000 motoruyla yapılacağını söyledi.
Bu tür ürünlerde başka ülkelerin kritik parçalarını kullanmak, onların başka ülkelere ihraç edilmesinin önüne geçebiliyor.
Örneğin Türkiye 2018’de, o güne kadarki en büyük savunma sanayisi ihracat anlaşmasını yaparak Pakistan’la 1,5 milyar dolar karşılığında .
Fakat Türkiye’nin ürettiği bu helikopterlerin ABD-İngiltere ortak yapımı bir motor kullanması nedeniyle ihracat için ABD’den izin alması gerekiyordu.
ABD bu izni vermeyince ihracat gerçekleşemedi.
Motor yetişecek mi?
Türkiye’nin KAAN’da yerli üretim bir motor kullanması, istediği ülkelere serbestçe ihracat yapabilmesine olanak sağlayacak.
Öte yandan savunma sanayisi dergisi Defence Turk’ün şef editörü Yusuf Emir Işık’a göre Türkiye, F110 motorlarını alamaması durumunda, hava savunmasındaki acil ihtiyaçları nedeniyle TF35000 ile üretilen ilk uçakları Endonezya’ya satmak yerine kendi envanterine katmayı tercih edebilir.
Işık, 28 Eylül tarihli makalesinde, 2017’de başlatılan TS1400 motorunun hâlâ tam anlamıyla operasyonel hale gelmemiş olması dikkate alındığında, TF35000 için de benzer endişelerin olabileceğini söylüyor.
TEI Genel Müdürü Prof. Mahmut Akşit, Endonezya ile imzalanan anlaşmanın ardından “Motorları inşallah zamanında yetiştireceğiz ve teslim edeceğiz. Zaten devletimiz bu imzayı atarken bize güvenerek atıyor. Biz de inşallah bu güveni boşa çıkarmayacağız” demişti.
