Jeffrey Epstein Davasında Gizli İsimler Tartışması

NBC News, ABD Adalet Bakanlığının, reşit olmayan kız çocuklarına yönelik fuhuş ağı oluşturduğu iddiasıyla yargılanırken hapishanede ölü bulunan milyarder Jeffrey Epstein’in 2018’de yüklü ödeme yaptığı iki kişinin isimlerinin kamuoyuna açıklanmasına karşı çıktığını öne sürdü.

NBC News’ün mahkeme belgelerine dayandırdığı haberine göre Adalet Bakanlığı, Epstein’ın 2008’deki savcı-sanık uzlaşması kapsamında Florida’daki federal savcılardan yargılanmayacaklarına dair güvence aldığı bu iki kişinin “suçlanmamış üçüncü taraflar” olduğunu savundu.

Bakanlık, Manhattan’daki davaya bakan federal yargıç Richard Berman’a gönderdiği dilekçede Epstein ile bağlantılı bu kişilerin kimliklerinin kamuoyuna açıklanmasına karşı çıktı.

Öte yandan, mahkeme kayıtlarında Epstein’ın 30 Kasım ve 3 Aralık 2018’de 100 bin dolar ile 250 bin dolar havale ettiği belirtilen bu kişilerin iddianamede adı geçen çalışanlardan biri olduğu ileri sürüldü, Epstein’ın ödemelerinin “tanıkları etkileme girişimi” olarak kendisine karşı ifade verebilecek kişileri engellemeyi amaçlamış olabileceği iddia edildi.

NBC News, Epstein’ın hayatını kaybetmesi, davanın sonuçlanmış olması ve savcıların başka kişilere dava açılmayacağını bildirmesini gerekçe göstererek Berman’dan gizli tutulan bu isimlerin açıklanmasını talep etti.

Jeffrey Epstein olayı

En küçüğü 14 olmak üzere 18 yaş altındaki onlarca kız çocuğuna cinsel istismarda bulunmak ve fuhuş ağı oluşturmak suçlamasıyla yargılanan Jeffrey Epstein, tutuklu olduğu New York Manhattan Metropolitan Merkez Hapishanesi’ndeki hücresinde 10 Ağustos 2019’da ölü bulunmuştu.

Açıklanan Epstein dava dosyalarında aralarında Prens Andrew, ABD Başkanı Donald Trump, eski ABD Başkanı Bill Clinton, eski İsrail Başbakanı Ehud Barak, eski ABD Başkan Yardımcısı Al Gore, aktör Kevin Spacey, şarkıcı Michael Jackson, illüzyonist David Copperfield, avukat Alan Dershowitz ve eski New Mexico Valisi Bill Richardson gibi ünlü isimler yer almıştı.

ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI) da ABD Adalet Bakanlığı ile son günlerde kamuoyunda “Epstein dosyaları” olarak bilinen belgelere yönelik yürüttüğü incelemeyle gündeme gelmişti.

İnceleme sonucunda ünlü isimlerden oluşan “müşteri listesi”nin tutulduğuna dair herhangi bir kanıta ulaşılamadığı, aralarında hükümet yetkilileri, ünlüler ve iş insanlarının da bulunduğu kişilerin suçuna ortak olduğu gerekçesiyle örtbas amacıyla öldürüldüğü öne sürülen Epstein’ın ise aslında hücresinde intihar ettiği sonucuna varıldığı açıklanmıştı.

ABD’li gazeteci Tucker Carlson da Epstein’ın, “İsrail için çalıştığını, başkent Washington’da herkesin aynı şekilde düşündüğünü ancak açıkça söylenemediğini” iddia etmişti.

Wall Street Journal (WSJ) gazetesi ise Epstein’ın kız arkadaşı Ghislaine Maxwell’in, Epstein’in 50’nci doğum günü vesilesiyle tanıdıklarından ona yönelik bir mektup yazmasını istediğini, bu mektuplardan birinin de Trump’a ait olduğunu iddia etmişti.

Adalet Bakanlığı, Epstein’ın suçlarında rol alan veya hukuki sorumluluğu bulunan tek kişi olan Maxwell ile üst düzey bir federal savcı arasında yapılan görüşmenin ses kaydını ve tutanaklarını paylaşmıştı.

Adalet Bakanı Yardımcısı Todd Blanche ile yapılan görüşme kayıtlarına göre Maxwell, Epstein’in bir “müşteri listesi olmadığını” ileri sürmüştü.