Televizyon İzleme Araştırmaları Anonim Şirketi (TİAK), televizyonun marka yolculuğuna etkisine ilişkin yapılan araştırmaların sonuçlarını değerlendirmek üzere reklam verenler ve yayıncılarla bir araya geldi.
Mecidiyeköy’deki bir otelde düzenlenen “Biraz da Gerçeği Konuşalım” başlıklı etkinlikte söz alan TİAK Yönetim Kurulu Başkanı Ali Türkarslan, değişen medya ortamına rağmen televizyonun güçlü etkisini koruduğunu söyledi.
Türkarslan, medya tüketim alışkanlıklarının değiştiğini, son 20 yılda iletişim araçlarındaki gelişmelerin televizyonun dönüşümünü de beraberinde getirdiğini belirterek, şunları kaydetti:
“Medya tüketimi değişti. Televizyon izleme alışkanlıklarında zaman, mekan ve cihaz kavramları farklılaştı. Artık televizyon lineer veya zaman kaydırmalı şekilde her yerde izlenebiliyor. Büyük ekranlar evlerde baş köşedeki yerini korurken, telefon, tablet ve bilgisayarlardan da yayınları takip etmek mümkün hale geldi. Bir elin parmaklarını geçmeyen kanal sayısı bugün 500’lere ulaştı.”
Televizyonun bireysel olduğu kadar toplumsal yaşamda da önemli bir rol üstlendiğini vurgulayan Türkarslan, “Televizyon, mesajınızı hedef kitlenize ulaştırırken izleyiciyi markanızla baş başa bırakıyor. Dikkat dağıtan unsur yok, mesaj kirliliği yok. Eğlenme, haber alma, öğrenme, spor ya da sanat için televizyon her zaman hayatın merkezinde ve en önemlisi bizi bir araya getiren bir unsur.” diye konuştu.
Türkarslan, televizyon izleyici ölçümlerini şeffaf, bağımsız ve bilimsel temellere dayalı olarak gerçekleştirdiklerini ifade ederek, “Televizyon, reklam veren için en sağlıklı şekilde ölçülebilir, etki gücü yüksek ve kitlelere ulaşma garantisi olan bir mecra olmaya devam ediyor. Güvenilir ölçüm bu gücü pekiştiren en önemli unsur.” dedi.
TİAK’ın dünyada örnek gösterilen yapılar arasında yer aldığını dile getiren Türkarslan, ölçüm sistemlerinin reklam planlaması ve medya yatırımlarının yanı sıra içerik üreticilerine de kıymetli geri bildirimler sunduğunu belirtti.
“Reklam sektörünün Türkiye’de 2,5 kat büyüme potansiyeli bulunuyor”
Reklamverenler Derneği Başkanı Ahmet Pura da televizyonun marka yolculuğundaki rolünün önemine işaret etti.
Pura, “Televizyon mecrası dijitale ve influencera kaptırılacak bir mecra değildir. Reklam verenler ve yayıncılar gerekeni yapmalıdır. Biz de bize düşen görevi yapmaya hazırız.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de reklam yatırımlarının son yıllarda hızla arttığını belirten Pura, 2016’da 7 milyar lira olan reklam yatırımlarının bugün 250 milyar lirayı aştığını söyledi.
Pura, bu yıl sonunda 450 milyar liralık büyüklüğe ulaşılmasının beklendiğini aktararak, televizyonun gelişme potansiyelini koruduğunu vurguladı.
Pura, “Dünya Reklamverenler Federasyonu’nun araştırmasına göre televizyon yatırımlarının küresel ölçekte artması bekleniyor. Türkiye’de de televizyon ve dijitalin önümüzdeki dönemde açık ara büyüyeceği öngörülüyor.” diye konuştu.
Reklam yatırımlarının ülke ekonomisine katkısına da değinen Pura, “Reklama yapılan her 40 liralık yatırım milli gelire 19,3 lira katkı sağlıyor. Sektörün istihdama katkısı yüzde 2,2 seviyesinde. Ayrıca reklam sektörünün Türkiye’de 2,5 kat büyüme potansiyeli bulunuyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Pura, sektör paydaşları arasında şeffaf ve uyumlu bir iş birliği sürdüğü takdirde, reklam yatırımlarının daha güçlü bir şekilde büyüyeceğini sözlerine ekledi.
Türkiye’de ise kişi başı günlük televizyon izlenme süresi 3 saat 34 dakika
Konuşmaların ardından programda, televizyonun gücü ve izleyici nezdindeki etkisine dikkati çekmek için dünya ve ülke çapında 2024 ve 2025 yılına dair yapılan araştırma sonuçları katılımcılarla paylaşıldı.
Araştırmalara göre, dünya genelinde günde ortalama 2 saat 19 dakika televizyon izleniyor.
Türkiye’de ise kişi başı günlük televizyon izlenme süresi 3 saat 34 dakika, hane başı günlük ortalama televizyon izleme süresi ise 6 saat 7 dakika ile dünya ortalamasının üzerinde.
Türkiye’de televizyon izleme süresinin 3 büyük kentteki oranlarında İzmir 4 saat 5 dakika ile birinci sırada yer alırken, İstanbul 3 saat 36 dakika, Ankara ise 3 saat 13 dakika olarak kaydedildi.
Dünya ortalamasında, genç yetişkinlerde günlük ortalama televizyon izleme süresi 1 saat 25 dakika iken, Türkiye’de aynı grupta izlenme oranı 2 saat 30 dakika olarak ölçüldü.
En az bir televizyon bulunan hane oranı yüzde 98 olan Türkiye’de, yaş gruplarına göre günlük ortalama televizyon izleme süreleri şöyle:
“5-11 yaş grubu 2 saat 54 dakika, 12-19 yaş grubu 2 saat 11 dakika, 20-34 yaş grubu 2 saat 39 dakika, 35-44 yaş grubu 3 saat 29 dakika, 45-54 yaş grubu 4 saat 12 dakika, 55 ve üzeri yaş grubu ise 5 saat 46 dakika.”
Reklama yönelik dikkatin en büyük payı geleneksel televizyonda
En çok televizyonda reklamları olan markalara güven duyulduğu belirtilen verilere göre, izleyicilerin reklamlara olan dikkatinin geleneksel televizyonlarda yüzde 77, BVOD (İsteğe Bağlı Yayıncı Videosu) yüzde 11, Youtube yüzde 7, BVOD Mobil yüzde 3, Meta yüzde 2 olarak ölçüldü.
2023 yılında yapılan araştırmalara göre, 17 farklı Türk dizisi 8 ülkede 24 kez en çok izlenen ilk 10 program arasına girdi. Türk dizileri yaklaşık 150 ülkede 700 milyon izleyiciye ulaştı.
Araştırma verilerine göre, sırasıyla mağaza içi promosyonlar, TV, sinema, radyo, açık hava, basılı gazete veya dergi reklamlarından oluşan geleneksel reklam mecralarına duyulan güven, online reklamlara göre daha yüksek.
Erişim maliyeti açısından televizyon (1000 kişi başı erişim maliyeti) 29,1 lira, online premium video 160 lira, Youtube 70 lira iken televizyon en düşük maliyetli video erişimi sağlayan mecra olarak öne çıkıyor.