İsrail’in işgal altındaki Batı Şeria‘da yaşayan Filistinlilerin “dünyaya açılan” tek kapısı olan Ürdün sınırındaki Kral Hüseyin (Allenby) Köprüsü geçişini kapatmasıyla, bölge tamamen bir “açık hava hapishanesine” döndü.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun verdiği talimatla, Batı Şeria‘daki Filistinlilerin Ürdün’e geçmesini, oradan da dünyaya açılmasını sağlayan sınırdan geçişler ikinci bir emre kadar durduruldu.
İsrail’in sınır kapısında keyfi uygulamalarla yoğunluğa ve geçişlerde sorunlar yaşanmasına neden olduğu Kral Hüseyin Köprüsü, Ayrım Duvarı’nın ötesine geçmesi yasak olan Batı Şeria sakinlerinin dünyaya açılan tek kapısıydı.
Söz konusu sınır geçişini, Filistin Yönetimi’nin üst düzey yetkililerinin yanı sıra Ürdün’deki akrabalarını ziyaret edenler, öğrenciler, iş insanları olmak üzere Batı Şeria’daki Filistinliler kullanabiliyordu.
Filistinlileri Ürdün’deki akrabalarından ayıran bu kararın ardından, Ürdün’e veya oradan başka bir ülkeye gitmek isteyenler işgal altındaki Batı Şeria’da hapsoldu, Ürdün’den işgal altındaki Batı Şeria’ya geçmek isteyen çok sayıda Filistinli topraklarına geri dönemedi.
İsrail’in bu kararını Ramallah kentinde bulunan Manara Meydanı’nda, Filistinlilere sorduk. Batı Şeria’da yaşayan ve Ayrım Duvarı’nı geçmesi özel izinlere tabi olan Filistinliler, bu kararla bir “açık hava hapishanesine” hapsedildiklerini söyledi.
“Ürdün ve Filistin biz tek ülkeyiz”
AA’nın mikrofon uzattığı Filistinlilerden İmad Ahmed, “Ürdün ve Filistin biz tek ülkeyiz. İsrail’in düşündüğü gibi olmayacak, bizi ayıramayacaklar ve kendileri bizim topraklarımızdan çıkacak.” ifadelerini kullandı.
İsrail’in dünyadan kiralık askerler getirdiğini savunan Ahmed, Tel Aviv yönetiminin içeriden çöktüğünü belirterek “Bizler hak sahibiyiz, onlar değil.” dedi.
Ramallah sakinlerinden Murat el-Hivari de Kral Hüseyin Köprüsü’nün ilk kez kapatılmadığını, İsrail’in bunu daha önce de çok defa yaptığını ve bunun da son olmayacağını bildiklerini ifade etti.
Filistin halkı olarak bu duruma yıllardır alıştıklarını aktaran Hivari,”Biz seyahat etmeyi, gidip gelmeyi seviyoruz. Ama en sonunda burada kalacağız, bu topraklarda var olmaya devam edeceğiz. İsraillilerin çıkardığı her türlü zorluğa rağmen burada kalacağız, başka bir yere gitmeyeceğiz.” dedi.
“Yıllardır cezalandırılıyoruz”
Bir başka Ramallah sakini Mazın Sarsur ise sınır geçişinin kapatılmasıyla işgal altındaki Batı Şeria’da mahsur kaldıklarını dile getirdi.
Sarsur, Ürdün’ün Amman Havalimanından uçuşu olduğunu fakat sınırın kapatılmasıyla iptal etmek zorunda kaldığını belirterek, “Yıllardır cezalandırılıyoruz. Bu duruma alıştık. Her şeye rağmen topraklarımıza bağlı kalmayı sürdüreceğiz.” diye konuştu.
Sınır geçişinin kapatılmasının günlük hayatı da olumsuz etkilediğini dile getiren Sarsur, “Kenti dünyaya bağlayan bu kapının kapatılması tüm iş ve ticaret bağlantılarımızın kesilmesine neden oldu.” ifadesini kullandı.
Köprünün kapatılmasıyla buradaki halkın tamamını dünyadan soyutlamak istediklerini belirten Nadir Şalfar da İsrail’in işgal altındaki Batı Şeria’yı “büyük bir açık hava hapishanesine” dönüştürmek istediğini söyledi.
“Dünya ile bağlantımız kesildi”
Gazze’de yaşayan ve 7 Ekim 2023’ten kısa süre önce Batı Şeria’ya gelip İsrail saldırıları başlayınca geri dönemediğini anlatan Şems, “Dünya ile bağlantımız tamamen kesildi.” diye konuştu.
Şems, yurt dışında eğitim gören öğrencilerin, umreden dönenlerin ve iş adamlarının sınırı geçemeyip mahsur kaldığını dile getirerek, “bu çirkin uygulamayla” İsrail’in ülkelerin Filistin Devleti’ni tanımasını engellemeye çalıştığını, ancak Filistin’in devlet olarak tanınmasının en doğal hakları olduğunu vurguladı.
Bu sınır geçişinin Filistinlilerin Ürdün ve dünyaya açılan tek kapısı olduğunu hatırlatan Şems, kendileri açısından durumun giderek kötüleştiğini belirterek “Arap ülkelerinin yanımızda olmasını, bizi korumasını ve bize bir uluslararası koruma hakkı verilmesini istiyoruz.” dedi
Kral Hüseyin Köprüsü, geçen hafta 2 İsrail askerinin öldüğü saldırının ardından geçişlere kapatılmış, daha sonra açılmıştı.
İsrail basını, Başbakan Netanyahu’nun, sınırı ikinci bir talimata kadar tekrar kapatma kararı almasını, çok sayıda ülkenin Filistin Devleti’ni tanımasına verilen ilk cevap olarak yorumlamıştı.