Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan, yapay zekanın, teknolojik bir trend yanında insani kalkınmanın bir anahtarı olarak görülmesi gerektiğini belirterek, “Yapay zeka çağının eşiğindeyiz ve bu çağ, teknolojiyi yöneteceğimiz değerler ile toplumsal yapımızı, etik anlayışımızı ve kültürel geleceğimizi de şekillendirecek.” dedi.
Sayan, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun (BTK) merkez yerleşkesinde, Huawei Türkiye ve BTK işbirliğiyle düzenlenen “AR-GE Kodlama Maratonu”nun kapanış ve “Yapay Zeka ve Bulut Bilişim Zirvesi 2025″in açılış etkinliğinde yaptığı konuşmada, yapay zekanın baş döndürücü bir hızla gelişmeye, üretmeye ve kendini yenilemeye devam ettiğini söyledi.
Yapay zekanın, teknolojik bir trendin ötesinde insani kalkınmanın bir anahtarı olarak görülmesi gerektiğini dile getiren Sayan, “İnanılmaz bir hızla ilerleyen yapay zeka çağında sadece izleyici mi olacağız, yoksa yön verenlerden biri mi? Gururla söyleyebilirim ki Türkiye, bu soruya kararlılıkla cevap veriyor: ‘Biz üreten, yöneten, şekillendiren bir ülke olacağız. Biz, bu çağın nesnesi değil, öznesi olacağız.’ Bütün çalışmalarımızı da bu özveri ve inançla sürdürmeye devam ediyoruz.” ifadesini kullandı.
Sayan, fiber optik ağların, 5G baz istasyonlarının ve düşük gecikmeli haberleşme sistemlerinin, geleceğin “akıllı devlet” modelinin tuğlaları olacağını vurgulayarak, Bakanlık ve BTK olarak sağlam temellerle dijital dünyanın tuğlalarını bir bir dizmeye devam edeceklerini bildirdi.
BTK’nin Büyük Veri ve Yapay Zeka Araştırma Raporu’na dikkati çeken Sayan, bunun, yapay zekanın sağlık, finans, ulaşım ve eğitim gibi kritik sektörlerde hızla yaygınlaştığını ve bu alanlarda köklü bir dönüşüm başlattığını anlattı.
Sayan, Türkiye’de, e-Devlet Kapısı’ndan vergi denetimine, yüz tanıma uygulamalarından hasta takip sistemlerine kadar birçok alanda yapay zeka çözümlerinden faydalanıldığını kaydetti.
Gelecek dönemde yapay zekanın yalnızca sorulara cevap vermekle kalmayacağını, düşünceleri anlamaya, ihtiyaçları hissetmeye başlayacağını ve bu dönüşümün itici gücünün, bulut bilişimin sınırsız kapasitesi olacağını belirten Sayan, “Görevimiz, bu teknolojileri doğru yönlendirmek, insanlığın ortak yararına, hayatı kolaylaştıran, üretkenliği artıran, güvenliği sağlayan bir geleceğe dönüştürmek.” değerlendirmesinde bulundu.
Kritik alanda kesintisiz iletişim imkanı sağlanacak
Sayan, BTK’nin, Türkiye’de ilk kez yakın yörünge uyduları üzerinden nesnelerin interneti (IoT) haberleşme hizmetlerini yetkilendirdiklerini aktararak, böylece tarımdan lojistiğe, enerjiden afet yönetimine kadar pek çok kritik alanda kesintisiz iletişim imkanı sağlayacaklarını bildirdi.
Yerli yazılımlardan haberleşme sistemleri ve mikro çiplere, yapay zeka algoritmalarından uzay teknolojilerine kadar her alanda ülke kaynaklarıyla üretim yapmayı ve ihracat gerçekleştirmeyi hedeflediklerini ifade eden Sayan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Her bir yerli ürün, bağımsızlığımızın en somut teminatı. İletişim altyapısını başkalarına bırakanlar, kendi hikayelerini de başkalarının kaleminden okur. Her bir satır kodda, her bir devrede, bu ülkenin vizyonu, değerleri ve yarınları saklı. Bu gelişmelerin tamamı, sağlam bir güvenlik zemini üzerinde yükselmeli. Yerli sistemler üretmek kadar bu sistemleri korumak da bizim sorumluluğumuzda. Dijital sınırlarımızı korumak, en az sınır güvenliği kadar hayati bir konu. Yapay zeka çağının eşiğindeyiz ve bu çağ, teknolojiyi yöneteceğimiz değerler ile toplumsal yapımızı, etik anlayışımızı ve kültürel geleceğimizi de şekillendirecek. İşte bu yüzden bu teknolojiyi hangi değerlerle yöneteceğimizi de belirlemek zorundayız. Bu rotayı çizerken pusulamız, milletimizin değerleri, hızımız, gençlerimizin enerjisi, güvencemiz ise kendi yerli ve milli imkanlarımız olacak.”
Sayan, yapay zekanın, dijital platformların ve teknolojik araçların gençlere bambaşka ufuklar açtığına işaret eden Sayan, gençlere yönelik şu mesajları verdi:
“Şunu unutmayın, bir ülkenin en büyük gücü, kendi gençlerinin özgüveni ve üretkenliğinde saklı. Yerli ve milli teknolojiler geliştirme çabamız da bu yüzdendir. Eğer kendi yazılımımızı, donanımımızı, zekamızı üretirsek, başkalarının bize sunduğuyla yetinmek zorunda kalmayız. Sizler sadece kullanıcı değil, aynı zamanda üretici, hatta lider olabilirsiniz. Sizden beklentimiz çok büyük. Bizim görevimiz size güvenli yollar açmak, ama o yolları koşarak aşacak olan sizlersiniz. Kendi potansiyelinize inanın. Merak edin, araştırın, üretin ve her zaman kendinizi ve çevrenizi koruyun.”
“Yeni teknolojilere açık olun”
BTK Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu da Türkiye’nin güçlü şekilde geleceğe yürüyebilmesi ve dünya ile rekabet edebilen, kendi ayakları üzerinde durabilen bir ülke idealine ulaşabilmesinin, gençlerin azmi, çalışkanlığı ve vizyoner bakış açısıyla mümkün olacağını söyledi.
Bu hedeflere ulaşmanın en önemli yollarından birinin de yerli ve milli üretim anlayışını benimseyerek, teknolojide dışa bağımlılığı azaltmak ve katma değeri yüksek işler ortaya koymak olduğuna dikkati çeken Karagözoğlu, şöyle devam etti:
“Gençlerin bilgiye duyduğu merak, teknolojiyi üretme konusundaki potansiyeli ve enerjisi bizlere umut veriyor. Ancak bu potansiyelin gerçek anlamda değer üretir hale gelmesi için sürekli bir öğrenme çabası, kararlı bir gelişim arzusu ve disiplinli bir çalışma gerektiriyor. Kendinizi daima geliştirin, yeni teknolojilere açık olun, dünyayı takip edin ama aynı zamanda kendi ülkenizin ihtiyaçlarını da göz önünde bulundurmayı ihmal etmeyin.”
“Dünyayı değiştiren her zaman gençlerdir”
Huawei Türkiye Genel Müdürü Kaya Shi ise Türkiye’nin, dünyanın merkezinde yer aldığını, hiçbir ülkeye ayrım gözetmeyen adil ve açık bir ülke olduğunu belirtti.
Türkiye’nin bir lojistik merkezi olduğuna işaret eden Shi, “Yatırım ortamını iyileştirmek için sürekli çaba göstermektedir. Türkiye, bir teknoloji ve yetenek merkezi olabilir. Çünkü çok sayıda gence ve eğitimli nüfusa sahiptir. Türk hükümeti, teknoloji enstitüsünü destekleyen politikalar ve AR-GE’yi artırmaya yönelik teşvikler tasarlamıştır. Tüm bunlar Huawei’nin Türkiye’de 23 yıldır kök salmasını sağlamıştır.” diye konuştu.
Shi, Huawei Türkiye’nin, şirketin en kapsamlı operasyon merkezlerinden biri haline geldiğini, 1600’dan fazla çalışanın yüzde 95’inin yerel oluştuğunu bildirdi.
Geçen yıl daha iyi erişilebilirlik sağlamak ve veri güvenliğini desteklemek amacıyla yerel bulut platformunu kurduklarını anımsatan Shi, şunları kaydetti:
“Tüm bu gelişmeler, Türk müşterilerinin, iş ortaklarının ve hükümetin güveni ve işbirliğinden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle Huawei Türkiye’nin vizyonu ‘Türkiye için Türkiye’dir.’ Bir ülke ve bir şirket için en önemli yatırımın yeteneğe olduğunu inanıyoruz. Çünkü dünyayı değiştiren her zaman gençlerdir.”
Konuşmaların ardından Ar-Ge Kodlama Maratonu’na katılan ve geliştirdikleri projelerle dereceye giren gençlere ödülleri takdim edildi.