Çin’in Tibet Özerk Bölgesi’nde yapımına başladığı “dünyanın en büyük hidroelektrik projesi” nedeniyle alarma geçen Hindistan, Pekin yönetiminin hak iddiasında bulunduğu Arunaçal Pradeş eyaletinde kendi barajını inşa etmeyi planlıyor.
The Straits Times gazetesinin haberine göre, Hindistan ile Çin arasında tartışmalı sınır hattında ilişkileri normalleştirmeye yönelik son dönemde atılan adımların arka planında iki ülke, yeni bir rekabete doğru ilerliyor.
Çin’in Tibet Platosu’ndan Hindistan’a ve oradan Bangladeş’e akan Yarlung Tsangpo Nehri’nin aşağı boylarında “dünyanın en büyük hidroelektrik projesinin” inşasına temmuzda başlaması, Yeni Delhi’yi karşı adım atma konusunda harekete geçirdi.
Hindistan, sınırın kendi tarafında, Çin’in “Güney Tibet” diye adlandırıp hak iddia ettiği Arunaçal Pradeş eyaletinde “stratejik zorunluluk” olarak nitelendirdiği ve maliyetinin 13 milyar dolardan fazla tutması öngörülen baraj projesinin inşasına başlamayı planlıyor.
Öte yandan, Hindistan’ın en büyük barajı olması beklenen proje, deprem riski yüksek bölgede inşası, tarımı tehdit etmesi ve binlerce kişinin yerinden olma ihtimali nedeniyle tartışma konusu.
Çin ile Hindistan arasındaki Himalaya Dağları’nın çevrelediği belirsiz sınır hattı, egemenlik tartışmalarına neden oluyor. Akarsular, göller, buzullar ve karlı zirvelerin bulunduğu 3 bin 500 kilometrelik sınır, tarafları sık sık karşı karşıya getiriyor.
Tartışmalı sınır hattında 2020’de yaşanan çatışmayla doruk noktasına çıkan anlaşmazlığın çözümü için yürütülen müzakereler geçen yıl anlaşmayla sonuçlanmış, taraflar 22 Ekim 2024’te iki ülke arasındaki geçici hududu oluşturan Fiili Kontrol Hattı’nın Ladakh bölgesinde karşılıklı devriye faaliyetlerinin düzenlenmesi konusunda anlaşmaya vardıklarını duyurmuştu.
Çin ile Hindistan, 20 Ağustos’ta Himalayalar’daki sınır ihtilaflarının çözümü, sınır bölgelerinin yönetimi ve bu bölgelerde gerilimin düşürülmesi için yeni mekanizmalar kurulması konusunda 10 maddelik mutabakata varmıştı.