Bayındır İçerenköy Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzm. Dr. Fatma Nur Özdoğan, grip, Respiratuvar Sinsityal Virüs ( Rsv ) ve pnömokok aşılarının toplum sağlığını korumada büyük rol oynadığını belirtti.
Hastaneden yapılan açıklamaya göre, havaların soğumasıyla grip, RSV ve zatürre gibi solunum yolu enfeksiyonlarında artış gözlemleniyor.
Sağlıklı bireylerde çoğu zaman hafif seyreden bu hastalıklar, risk grubundaki kişilerde ciddi komplikasyonlara yol açabiliyor. Dünya genelinde yılda 3 ila 5 milyon kişiyi etkileyen grip (influenza), özellikle 65 yaş üstü bireyler, bebekler, gebeler ve kronik hastalığı olanlar için hayati risk taşıyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Uzm. Dr. Fatma Nur Özdoğan, ateş, titreme, kas ağrısı, öksürük ve halsizlik gibi belirtilerle seyreden grip hastalığından korunmada en etkili yöntemin aşı olduğunu vurguladı.
Özdoğan, grip virüslerinin yapılarını sürekli değiştirmesi nedeniyle her yıl grip aşılarının güncellendiğini, 6 ay ve üzerindeki herkesin her yıl grip aşısı yaptırması gerektiğini aktardı.
Aşılamadan sonra koruma gelişmesinin yaklaşık 2 hafta sürdüğüne işaret eden Özdoğan, ” Aşı, eylül ayından itibaren öneriliyor. Özellikle ileri yaşlarda mümkünse ekim ayı hedeflenmeli. Risk grubunda kişiler zamanında olmazlarsa, sezon boyunca grip aşılarını yaptırabilir.” değerlendirmesinde bulundu.
Herkesin gribe yakalanabilmesine rağmen hastalığın bazı gruplar için daha tehlikeli seyredebileceğine dikkati çeken Özdoğan, “Bebekler ve küçük çocuklar, 65 yaş ve üzeri kişiler, gebeler, astım dahil kronik akciğer hastalığı, diyabet, metabolik hastalıklar, kalp hastalığı, kronik karaciğer, kronik böbrek hastalığı ve nörolojik hastalıkları bulunan veya bağışıklık sistemi zayıflamış kişiler, grip komplikasyonları açısından büyük risk altında.” ifadelerini kullandı.
Özdoğan, gribin zatürre, bronşit, sinüs ve kulak enfeksiyonları gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini, kalp hastalığı, kanser veya diyabet gibi kronik hastalıkların seyrini olumsuz etkileyerek ağırlaştırabileceğini, bu nedenle grip aşısının hayati önem taşıdığını aktardı.
Grip aşısının hastalığa yol açacağı yönündeki düşüncenin yanlış olduğunu ve diğer aşılarla aynı anda güvenle uygulanabildiğini curgulayan Özdoğan, şöyle devam etti:
“Grip aşısının ciddi yan etkileri, diğer aşılardan farklı değil. En sık görülen yan etki, enjeksiyon yerinde ağrı ve hassasiyet. Bu durum yüzde 10-64 oranında ortaya çıkar ve genellikle bir-iki gün içinde kendiliğinden geçer. Aşıya bağlı ateş, baş ağrısı, kas ağrısı ve halsizlik gibi şikayetler görülebilir. Ayrıca, grip aşısı felç yapmaz, kısırlığa neden olmaz ve gebelerde de güvenle uygulanabilir.”
“RSV aşısı en az 2 yıl koruma sağlar”
RSV’nin burun, boğaz ve akciğerleri enfekte eden bir solunum yolu virüsü olduğunu belirten Özdoğan, hastalığın ateş, öksürük, halsizlik, burun akıntısı ve hırıltılı solunumla kendini gösterdiğini, soğuk algınlığı veya diğer solunum yolu enfeksiyonlarına benzer belirtiler taşıdığını ifade etti.
Özdoğan, RSV’nin sonbahar ve kış aylarında diğer solunum yolu virüsleriyle aynı anda yayıldığına işaret ederek, şunları kaydetti:
“RSV, Özellikle 6 aylıktan küçük bebeklerde, 65 yaş üzeri bireylerde, KOAH, kalp yetmezliği, diyabet gibi komorbid hastalığı olanlarda ve immünosupresif kişilerde bronşiyolit ve zatürre gibi daha ciddi hastalıklara neden olabilir. Bu nedenle 75 yaş ve üzeri tüm bireylere ve 60-74 yaş arası altta yatan hastalığı olan bireylere tek doz olarak uygulanması önerilir. Bu aşı, en az 2 yıl koruma sağlar. Aşı olmak için en ideal zaman, virüsün toplumda yayılmaya başladığı dönemin hemen öncesi olan yaz sonu ve sonbahar başı.”
“Pnömokok aşısı 5 yaş altı ve 50 yaş üzeri için önem taşıyor”
Özdoğan, pnömokok bakterisinin neden olduğu zatürre, menenjit ve bakteriyemi gibi ciddi enfeksiyonlara karşı geliştirilen pnömokok aşılarının, 5 yaş altı çocuklar, 50 yaş üzeri bireyler ve kronik hastalıkları olanlar için büyük önem taşıdığını belirtti.
Türkiye’de “konjuge” ve “polisakkarit” olmak üzere iki farklı pnömokok aşısının uygulandığına değinen Özdağan, “Pnömokok aşısı çoğunlukla ciddi yan etkilere neden olmaz. Aşı sonrası kızarıklık, hafif ateş, kas ağrısı gibi belirtiler görülebilir ve genellikle birkaç gün içinde geçer. Grip ve zatürre aşılarıyla aynı gün, farklı bölgelerden uygulanabilir.” değerlendirmesini yaptı.
Özdoğan, bu hastalıkların özellikle ileri yaştaki bireyler ve kronik hastalığı olanlar için ciddi komplikasyonlara yol açabileceğini hatırlatarak, “Her üç aşı da etkili, güvenli ve toplum sağlığını korumada büyük rol oynuyor. Koruyucu sağlık hizmetleri kapsamında aşılarla hem birey sağlığı hem de toplumsal bağışıklık sağlanabilir. Hastalanmadan önce önlem almak, tedavi sürecinden çok daha kolay ve etkili.” ifadelerini kullandı.