Filistin yönetimi, Slovenya‘nın, gasbedilen Filistin toprakları üzerine kurulu yasa dışı İsrail yerleşimlerinden ithalatı tamamen durdurma kararını “cesur bir adım” şeklinde nitelendirerek, diğer Avrupa ülkelerini de benzer adımlar atmaya çağırdı.
Filistin Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, “Slovenya hükümetinin İsrail yerleşim birimlerinden ithalatı ve bu bölgelere ihracatı yasaklama, ayrıca İsrail’e ve İsrail’den silah ihracatı, ithalatı ve transit geçişini kapsamlı bir şekilde yasaklama kararlarını memnuniyetle karşılıyoruz.” ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, “Bu adım, ileri bir ahlaki ve insani taahhüdü temsil ediyor; değerlerin ve adaletin siyasi çıkarlardan önce gelmesi gerektiği yönünde güçlü bir mesaj.” değerlendirmesinde bulunuldu.
Bu adımın Slovenya‘nın uluslararası insancıl hukuka bağlılığının gerçek bir ifadesi ve İsrail işgalinin ihlallerine açık bir reddiye olduğuna dikkati çekilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Filistin, Slovenya‘yı uluslararası hukuku savunmada samimi bir ortak olarak görmekte; işgali sona erdirmek, adil ve kalıcı bir barışı sağlamak için işbirliğini güçlendirmeyi umut etmektedir.”
Avrupa Birliği ülkelerine de ” Slovenya‘nın yaptığı gibi cesur ve net tutumlar benimsemeleri” çağrısında bulunuldu.
Slovenya‘nın İsrail kararı
Slovenya Meclisi, 4 Haziran 2024’te Filistin’i uluslararası hukuka ve ilgili Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararlarına uygun şekilde 1967 sınırlarıyla, bağımsız ve egemen bir devlet olarak tanımıştı.
Slovenya, 31 Temmuz’da da İsrail’e silah ihracatı, ithalatı ve Slovenya topraklarından İsrail’e silah geçişini yasaklama kararı aldığını açıklamıştı.
Slovenya hükümetinden dün yapılan yazılı açıklamada, Başbakan Robert Golob’un talebi doğrultusunda, gasbedilen Filistin toprakları üzerine kurulu yasa dışı yerleşimlerden ithalatın tamamen yasaklanması kararı alındığı bildirilmişti.
İsrail’in uluslararası insani hukuku ciddi ve tekrarlayan bir şekilde ihlal ettiği vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verilmişti:
“Bu eylemler sadece Filistin halkının hayatı ve onurunu değil, aynı zamanda uluslararası düzenin temellerini de tehlikeye atmakta. Uluslararası toplumun sorumlu bir üyesi olarak Slovenya, bu tür uygulamalara olanak tanıyan veya göz yuman bir zincirin parçası olmayacak.”