Fenerbahçe Kulübü Başkanı Sadettin Saran, birlik ve beraberlikle kulübün geleceğinde hem sportif hem de mali başarıyı yakalayacaklarını söyledi.
Kalamış’taki Fenerbahçe Faruk Ilgaz Tesisleri’nde düzenlenen yüksek divan kurulu toplantısında açıklamalarda bulunan Saran, reddedilen maddelerin onaylanacağına inandığını belirtti.
Göreve geldikten sonra ilk divan toplantısını yaşadığını belirten Saran, “Sizlerle bir arada olmaktan büyük onur duyuyorum. Bu güveni bana layık gören üyelerimize teşekkür ederim. Bu sorumluluk büyük gurur, büyük yük demektir. Görevi devraldığım Sayın Ali Başkan’a (Koç) ve değerli ekibine bir kez daha teşekkür ederim.” ifadelerini kullandı.
Seçimde saygılı bir süreç yaşandığını hatırlatan Saran, “Fenerbahçe’ye hizmet eden herkese duyduğum saygıyı bir kez daha ifade etmek isterim. Fenerbahçe’nin geleceğini konuşmak için bir aradayız. Görüyorum ki hala geçmişin tartışmalarında takılı kalıyoruz. Bunlar Fenerbahçe’ye yakışmıyor. Bizim birbirimizi suçlamaya değil anlamaya ihtiyacımız var. Ne sayın Ali Koç başkan ne de Aziz Başkan’ın birbirini hedef alan söylemleri kulübü ileri taşımaz. Fenerbahçe’nin kurtuluşu birlikte çözüm üretmektir. Sayın Yıldırım keşke gitmeseydi. Size açık çağrım. Lütfen kulübe gelin tüm belgeler, sözleşmeler orada. Hangi proje hangi aşamada hepsi önünüzde. Soru işaretiniz varsa bunları masada birlikte gidelim gerçekleri konuşalım ama birbirimizi yıpratmadan.” diye konuştu.
Fenerbahçe’nin tartışmayla değil, şeffaflık, dayanışma ve güvenle büyüyebileceğini anlatan Saran, şöyle devam etti:
“Ben buradayım kapımız herkese açık. Kimsenin sesi kısılmayacak, kimsenin sorusu cevapsız kalmayacak. Enerjimizi Fenerbahçe’yi ileri taşımaya harcamalıyız. Bugün mevcut tabloyu önümüzdeki dönemi samimiyetle paylaşmak istiyorum. Hedefimiz yarıştığımız her kulvarda Fenerbahçe adını sadece Türkiye’de değil Avrupa’da ve dünyada başarı güven ve istikrarla anılan bir marka haline getirmektir. Yolun başındayız ama Fenerbahçe potansiyeli görülenin çok ötesindedir. Diğer branşlardaki aidiyeti futbol takımımızda da tesis etmek zorundayız. Fenerbahçe’nin hak ettiği şampiyonluğu kazanmak çok önemli.”
Şampiyonluk için çalışmalara göreve geldikleri anda başladıklarını aktaran Saran, şu ifadeleri kullandı:
“Durum tespitimizi yaptık. Her arkadaşım sorumluluk alanındaki profesyonellerle bir araya geliyor, seçim döneminde verdiğimiz tüm vaatleri hayata geçirmeye çalışıyoruz. Bu görevi sadece yönetmek için değil doğru yönetmek için üstlendik. Fenerbahçe taraftarı için başarı sahada başlar. Futbol takımımızın başarısı için 2 ilkeye sarıldık. Baskı ne olursa olsun sakin kalmak ve doğru olanı popüler olana tercih etmek. Doğru teşhisle başladık. Seçim süreci Samandıra’da derin belirsizlik yaratmıştı. Oyuncuların morali düşük, aidiyet duygusu sarsılmıştı. Bunu bizzat oyuncularla konuşarak gördük. Bu takımın önce psikolojisini ayağa kaldırmamız lazım dedik. Teknik ekibimiz çalışkan, şeffaf ve oyuncu grubunda kredisi var. Güven sonuçla büyür, bahaneyle küçülür. Bahane üretmeyeceğimizi söyledik.”
İstikrarı seçtiklerinin altını çizen Saran, “Taraftarımızın her beklentisine saygı duyuyorum. Farklı fikirleri not alıyorum ama ben baskıyla, tribün duygusuyla veya sosyal medya ile karar veren bir yönetici değilim. Ben takımın uzun vadeli çıkarına bakarım. Ani kararlar kısa vadede alkış getirir, uzun vadede istikrarı bozar. Teknik ekiple ilgili yaklaşımımız nettir. Başarı kriterlerimiz tutmadığında karar almakta tereddüt etmeyiz. Biz alkışa değil, sonuca talibiz. Artık tüm enerjimizi önümüze çevirmek zorundayız. Takımın fiziksel, mental ritmini yeniden yakalamasını istiyoruz. Sezona, doğru antrenman programıyla başlanmamış. Bu suçlama değil tespit. Oyuncuların fiziksel eksik olduğu, yüklemelerin doğru yapılmadığı çok açık. Bir kulüp kendi gerçeğini ne kadar dürüst görürse o kadar hızlı toparlanır. Bilimsel veriler profesyonel planlamayla bu farkı kapatacak bir program ele aldık. Sağlam zemin olmadan taktik ve sistem işlemez. Hocamız da bizim kadar yeni. Takıma geldiğinde önünde yoğun fikstür vardı. Elimizde bu durumu düzeltmek için milli ara fırsattı. Zihinsel, fiziksel toparlama için dönüm noktası oldu.” ifadelerini kullandı.
Sadettin Saran, milli arada oyuncuların bireysel kontrollerinin yapıldığını aktararak şu değerlendirmeleri yaptı:
“Mesele yalnızca taktik değil ruhtur. Takımın birbirine inancı önemli. Bu takımın yeniden ayağa kalkacağına yürekten inanıyorum. Bu inancı korumak bazen zor kararlar almayı gerektirir. Bu inancı korumak için 2 oyuncumuz için kadro dışı kararı aldık. Onlar da bu ailenin bir parçası. Bu karar ceza değil, takımın düzeninde hatırlatma mekanizmasıdır. Disiplin bu camiada kimseyi suçlamak için değil hepimizi aynı çizgide tutmak için vardır. Takım içinde her şey konuşulur çözülür ama dışarıya mücadele ve inanç yansır. Bu olayın uzun vadede takımı olgunlaştıracağına inanıyorum. Enerjimizi sahaya vereceğiz. Bir şeyleri yıkmak için değil düzeltmek için geldim. Hocamıza ve oyuncularımıza güveniyorum, herkes kendi işine odaklanacak. Ocak ayında gördüğümüz eksikleri tamamlayacağız. Oyuncularımız 90 dakika sadece mücadele edecek. Biz üzerimize düşeni yapacağız, onlar da sahada yapacak. Taraftarımızdan bu aşamada sabır değil destek istiyorum.”
“Ben mali tablodan korkarak bu göreve gelmedim”
Sadettin Saran, şu ana dek tüm yükümlülükleri yerine getirdiklerini ve mali tablodan korkmadıklarını ifade etti.
Başarı mücadelesinin yalnız verilemeyeceğini aktaran Saran, “Biz sahada siz tribünde aynı hedef için varız. Doğruyu birlikte savunur, aynı kararlılıkla yürürsek bu tablo çok kısa sürede değişecek. Mali yapımızın da aynı güçte olması gerekiyor. Geldiğimizden beri tüm yükümlülükler zamanında yerine getiriliyor. Seçim sürecinde ortaya atılan söylentiler üyelerimizin kafasında soru işareti bırakmış olabilir. Ben ve yönetim, tüm yükümlülüklerimizi eksiksiz yerine getiriyoruz. Ben mali tablodan korkarak bu göreve gelmedim.” diye konuştu.
Fenerbahçe’nin gücüne ve değerine güvendiğini dile getiren Saran, şunları kaydetti:
“Hiçbir yük bize geri adım attırmıyor. Görevimiz, gücümüzü artırmak. Fenerbahçe emin ellerde. Eski yönetimi zan altında bırakan bir takım haberler yapıldı. Bilinmesini isteriz ki kulübün bilgisi dışında el altından yapılmış gizli anlaşmalar kesinlikle söz konusu değildir. Tüm sözleşmeler denetlenmekte ve onaylanmaktadır. Üyelerimiz ve derneklerimizle ilişkilerimiz her zamankinden daha şeffaf, sürekli diyalogla ilerleyecek. Birlikte düşünmek, birlikte karar almak demektir. Camianın görüş ve önerilerine açığız.”
Sponsorluklarla ilgili gelişmelerin de yakın zamanda olacağını dile getiren Saran, şunları aktardı:
“Önümüzdeki hafta camiamıza 2 yeni sponsorluk haberini paylaşmayı heyecanla bekliyoruz. Kulübün geleceği için en güçlü adımları atmaya kararlılıkla ilerleyeceğiz. Futbol ve mali alanda istikrarı sağlamak kolay değil. Sürdürülebilir başarı için bundan kaçış yok. 20-21 eylülde yapılan genel kurulda yönetim kuruluna verilmesi gereken bazı yetkiler onaylanmadı. Bu kararlar bizim elimizi ciddi anlamda bağladı. Kulübün gayrimenkullerini değerlendiremiyoruz. Sadece büyük yatırımları değil günlük işleyişi bile doğrudan etkiliyor. O gün üyelerin taşıdığı hassasiyeti anlıyorum. Yetki kapsamı doğal olarak soru işaretleri bıraktı. Her yönetim döneminde alınan gerekli yetkilerdir.”
Maddelerin sınırlarını netleştirerek açık şekilde üyelerin onayına sunacaklarını vurgulayan Saran, sözlerini şöyle tamamladı:
“Hiçbir madde hesabını veremeyeceğimiz bir içeriğe sahip değil. Uzun vadeli transfer planlamasından, borç yönetimine, yeni gelir kalemlerine uzanan bir çerçeve bu. Amacımız kulübün elini güçlendirmek, yatırımların önünü açmak, projeleri sürdürülebilir hale getirmek. En önemlisi de bankalar birliğinden çıkmak çünkü ciddi bir faiz yükü yaratıyor. Bu yükten kurtulmak, kaynaklarımızı kendi geleceğimize yönlendirmek istiyoruz. Bu projeler özgürlüğümüz için hayati önem taşıyor. Kapalı kapılar arkasında kararlar alınması söz konusu değil. Sadece yetki oylaması değil. Bu toplantı geleceğimizi güvence altına almanın ifadesidir. 25 Ekim’de genel kuruldan bu ihtiyacın aksi bir karar çıkacağını beklemiyorum. Fenerbahçe’nin önü birlik ve akılla açılır. 25 Ekim’de herkesi Ülker Spor ve Etkinlik Salonu’na bekliyorum. Her şeyin sözünü verdik, şimdi sıra sonuç almakta. Bu sonucu getirecek şey aramızda. Aynı inançla aynı hedefe yürürsek Fenerbahçe’yi istikrarıyla anılan bir kulüp haline getireceğiz. Zor bir dönemde göreve geldik ama zoru sevmekten vazgeçmedik. Fenerbahçe’nin önünü açmak için elimizden geleni yapacağız. Destek veren, eleştiren, kulübün geleceği için kaygı duyan herkese teşekkür ediyorum.”