Ernst&Young (EY), lüks tüketicilerin değişen tercihlerini ve davranışlarını analiz eden kapsamlı çalışması EY Lüks Tüketim Endeksi 2025’i yayımladı.
Şirketten yapılan açıklamaya göre, farklı pazarlardan ve jenerasyonlardan 1600 tüketiciyle yapılan araştırma, lüks markaların müşterileriyle yeniden bağ kurmasına ve pazar zorluklarını aşmasına yardımcı olacak yeni yaklaşımları ortaya koyuyor.
Anket sonuçları, küresel pazarda lüks segmentin ikinci el satış ve kiralama modelinin tüketici için cazip bir hale geldiğini gösteriyor.
Lüks sektörü genelinde yaşanan durgunluk, markaları stratejilerini yeniden gözden geçirmeye zorlarken, araştırma tüketici alışkanlıklarındaki değişimin sektörde dönüşüm ihtiyacını artırdığını gösteriyor.
Endekse göre, kalite lüks tüketimin temelini oluşturmaya devam ederken, statü arayışının da halen etkili olduğu gözlemleniyor. Katılımcıların yüzde 71’i yüksek kaliteli ürünlere sahip olma isteğiyle hareket ederken, yüzde 32’si lüks modayı statü sembolü olarak değerlendiriyor.
Katılımcıların yüzde 54’ü lüks markalardan doğrudan ikinci el ürün satın alabileceğini, yüzde 50’si ise satın almak yerine kiralamayı tercih edebileceğini belirtiyor. Sessiz lüks eğilimine rağmen, marka logolu ürünlerin cazibesini koruduğu, tüketicilerin yüzde 26’sının logoyu ilk beş satın alma kriteri arasında gösterdiği ifade ediliyor.
Müşteriler sürdürülebilirliğe ve uzun vadeli değere önem veriyor
Araştırmada, sürdürülebilirliğin satın alma kararlarını etkileyen önemli bir faktör haline geldiği belirtiliyor. Katılımcıların yüzde 31’i sürdürülebilirliği en önemli beş kriter arasında gösterirken, bu oran yüzde 30’luk fiyat kriteriyle neredeyse eşit seviyede bulunuyor.
Sürdürülebilir ambalaj (yüzde 53) ve yenilikçi malzemeler (yüzde 45) gibi çevresel uygulamaların, tüketicilerin sürdürülebilirliği benimsemelerinde etkili olduğu aktarılıyor. Öte yandan, kalite ile fiyat arasındaki farkın tüketicileri satın alma kararından vazgeçirdiği vurgulanıyor. Katılımcıların yüzde 62’si fiyat nedeniyle son bir yıl içinde lüks bir ürünü almaktan vazgeçtiğini ifade ediyor.
Lüks alışverişte fiziksel mağazalar öncelikli tercih olmaya devam ediyor. Katılımcıların yüzde 75’i son alışverişini markanın fiziksel mağazasından gerçekleştirdiğini bildiriyor. Ancak genç kuşaklar arasında çevrim içi alışveriş oranı daha yüksek seviyelerde. Z kuşağının yüzde 17’si çevrim içi alışverişe yönelirken, bu oran baby boomer kuşağında yüzde 10 olarak görülüyor.
“Sürdürülebilirlik odaklı alternatifler yeni nesil tüketicilerin değer algısıyla paralel bir çözüm oluşturuyor”
Açıklamada görüşlerine yer verilen EY Türkiye Şirket Ortağı, Tüketici Ürünleri ve Perakende Sektör Lideri Kaan Birdal, değişen ve dönüşen tüketici alışkanlıkları, küresel belirsizlikler, gümrük düzenlemeleri ve ek vergiler gibi ticareti etkileyen faktörlerin, lüks markalar için stratejik karar alma baskısı yaratan bir ortam oluşturduğunu belirtti.
Markaların, markaların lüks tanımını korumak amacıyla fiyat artırdığını ancak günümüzde bu ürünleri kolayca alabilecek tüketicilerin bile fiyat-fayda dengesini sorguladığını kaydederek, “Lüks sektörü, bir süredir devam eden düşüşü yavaşlatmak için yeni düzene uyum sağlamak gerektiğinin farkında olmalı ve stratejilerini yeniden gözden geçirmeli. Bu araştırma, tüketici davranışları ve beklentilerini analiz ederek, lüks müşterilerin gerçekten ne istediğini ortaya koymayı amaçlıyor.” ifadelerini kullandı.
Birdal, kiralama ve ikinci el gibi sürdürülebilirlik odaklı modellerin çevresel duyarlılığı artırırken, yeni nesil tüketicilerin değer algısıyla da örtüştüğüne işaret etti.