(ESKİŞEHİR) – Eskişehir Kent Konseyi, Odunpazarı Kent Konseyi ve Tepebaşı Sağlıklı Kent Konseyi tarafından kente yapılmak istenen altın madeni projesiyle ilgili açıklama yaptı. Eskişehir Kent Konseyi Başkanı Ahmet Kapanoğlu, “ÇED Yönetmeliği gereğince hazırlanarak son sekli verilen ÇED Raporu’nu üzülerek inceledik. Planlama sürecinde yapılan ‘doğal dengenin bozulmasına yol açacak’ düzenlemelerin şehircilik ilkeleriyle bağdaşmadığı açıktır” dedi.
Eskişehir’in Mihalgazi ve Tepebaşı ilçelerine bağlı Alpagut ve Atalan mahallelerine yapılmak istenen siyanürlü altın madenine karşı imza kampanyası başlatıldı. Cengiz Holding’e ait Eti Bakır A.Ş. tarafından yapılması planlanan altın madeni projesinin Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporunun yayınlanmasının ardından vatandaşlara 10 günlük itiraz süresi tanındı. Eskişehir Kent Konseyi, Odunpazarı Kent Konseyi ve Tepebaşı Sağlıklı Kent Konseyi tarafından yapılan açıklama ile maden projesinin iptal edilmesi talep edildi.
“Altın madeni doğal dengeyi bozacak”
Altın madeninin doğal dengeyi bozacağını söyleyen Eskişehir Kent Konseyi Başkanı Ahmet Kapanoğlu, “Eskişehir Kent Konseyi, Odunpazarı Kent Konseyi ve Tepebaşı Sağlıklı Kent Konseyi olarak Tepebaşı, Mihalgazi İlçelerimiz, Alpagut ve Atalan Mahallelerimizi kapsayacak şekilde yapılması planlanan Altın- Gümüş Madeni Ocağı ve Cevher Zenginleştirme Tesisi projesi ile ilgili olarak ÇED Yönetmeliği gereğince hazırlanarak son sekli verilen ÇED Raporu’nu üzülerek inceledik. Planlama sürecinde yapılan ‘doğal dengenin bozulmasına yol açacak’ düzenlemelerin şehircilik ilkeleriyle bağdaşmadığı açıktır” dedi.
“Su altı rezervleri tahrip edilecek”
Kapanoğlu, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Projesi, Sakarya Havzamız içinde çok kritik bir konumda yer almaktadır. Sakarya Nehrimiz, Türkiye’nin en önemli dördüncü büyük akarsu sistemidir ve Eskişehir, Ankara, Bilecik, Bolu, Sakarya ve Kütahya illerini kapsayan geniş bir su toplama havzasını barındırır. Bu havza, tarım, hayvancılık, sanayi ve içme suyu ihtiyacını karşılayan bütünleşik bir hidrolojik sistemdir. Proje, bu sistemin yer altı su rezervuarlarını tahrip edecek niteliktedir. Özellikle patlatma, kazı ve galeri açılması gibi faaliyetler yüzey ve yer altı su kaynaklarının tüm bileşenlerini etkileyebilecek ve su kaybına neden olacaktır. Yer altı suyu seviyeleri, DSİ verilerine göre mevsimsel olarak 7-15 m arasındadır, bu derinlikteki su kaynaklarının madencilik kazısından etkilenme olasılığı yüzde 100’dür. Bu durum yalnızca çevresel değil; aynı zamanda geçimini tarım ile sağlayan halkı ekonomik açıdan da zorlayacaktır.”
“Bölgede 14 bin 22 ağaç kesilecek”
Bölgede 14 bin 22 ağacın kesileceğine dikkat çeken Odunpazarı Kent Konseyi Başkanı İsmail Kumru ise “Alpagut-Atalan altın-gümüş madeni projesi, önemli biyolojik koridorların da tam ortasında yer almakta ve bölgede mevcut ekosistemlerin tahribine ve geri dönülmez habitat kaybına neden olacak niteliktedir. Proje alanında ÇED raporunda belirtilen verilere göre, toplam 14 bin 22 ağaç kesilecektir. Fakat madencilik faaliyetinin bölgedeki orman varlığı, canlı yaşamı ve tarımsal üretim üzerinde meydana getireceği etkiler ne yazık ki bilimsel ve teknik çalışmalar ile değerlendirilmemiştir” şeklinde konuştu.
“ÇED sürecinin sonlandırılmasını talep ediyoruz”
Tepebaşı Sağlıklı Kent Konseyi Başkanı Canan Adlım ise şu ifadeleri kullandı:
“Anayasa’nın 56. maddesi uyarınca herkesin sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı vardır. Bu çerçevede, kamu yararının gözetilmesi, planlama sürecinin temel ilkesidir. Maden projesinin hayata geçmesi ile birlikte ülkemizdeki en önemli gıda üretim bölgelerinden bir tanesi olan verimli tarım arazilerimiz geri dönüşü imkansız bir şekilde kimyasal kirliliğe maruz kalacak, tarımsal faaliyetleri ve ekolojik bütünlüğü tehdit edecektir. Eskişehir Kent Konseyleri olarak, hemşehrilerimizin ÇED sürecinin sonlandırılması talebinin sonuna kadar arkasındayız, Bakanlığa iletilen görüşler projeyle ilgili karar alma sürecinde mutlaka dikkate alınmalıdır. Proje hakkında ‘ÇED Olumsuz’ kararı verilmesi, tüm şehir halkını ziyadesiyle memnun edecektir.”