Erzurum’da 20 yılı aşkın süren çalışmalarla üretilen yerli patates çeşitleri, çiftçilerin tarlalarında yaygınlaşmaya devam ediyor, araştırmacılar da tarlalardaki gelişim süreçlerini inceliyor.
Tarım ve hayvancılığın önemli kentlerinden Erzurum’da patates üretimi önemli gelir kaynaklarının başında geliyor.
Kentteki birçok tarım alanında ekilen patatesin daha verimli ve kaliteli olması için Doğu Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nde yıllardır bilimsel çalışmalar yapılıyor.
Daha önce enstitüde doku kültürü yöntemiyle “Pasinler 92”, “Caspari”, “Kondor”, “Can”, “Mete”, “Ata 25”, “Kaan”, “Cansu” ve “Karsu” isimli yüksek kademeli sertifikalı patates tohumları geliştirildi. Sertifikalı tohumların tarlalarda yaygınlaşması için de çalışmalar yürütülüyor.
Enstitüde görev alan araştırmacılar, tohumların üretici koşullarındaki karşılığını incelemek için tarlalarda bitkilerin gelişimleri, yaprakları, çiçekleri, sıklıkları, çevreye olan uyumları gibi birçok alanda analizler yapıyor.
Doğu Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitüsü Endüstri Bitkileri Bölüm Araştırmacısı Dr. Canan Kaya, AA muhabirine, tescillenmiş ve tescil aşamasındaki türlerin üretici koşullarındaki performansını inceledikleri çalışmaların devam ettiğini söyledi.
Yerli tohum üretiminin önemine dikkati çeken Kaya, “Yerli çeşit geliştirmek ve yüksek kademeli tohumlar üretmek, gerçekten tarımın geleceği açısından çok önemli. Ayrıca bunların tohumluklarının kullanımı ve yaygınlaştırılması da ayrı bir önem arz etmektedir.” dedi.
Türkiye’de patates başta olmak üzere hububat, yem bitkileri, sebze ve diğer tarla ürünlerinde yerli çeşitler geliştirildiğine işaret eden Kaya, geliştirilen türlerin her yıl kullanım oranlarında artış olduğunu kaydetti.
“Şimdiye kadar 9 yerli patates çeşidi geliştirildi”
Bu anlamda ülkenin yurt dışı bağımlılığının azalmasının önemini vurgulayan Kaya, şöyle devam etti:
“Bu tohumlar, geleceğimiz açısından çok büyük önem arz ediyor. Geleceğimizi garanti altına almış oluyor ve tohumculukta yurt dışına bağımlılığımız her geçen gün azalıyor. Enstitü olarak da 1980’li yıllardan itibaren ıslah çalışmaları yürütüyoruz.
Şimdiye kadar 9 yerli patates çeşidi geliştirildi. Islah çalışmalarımız yapılıp tescil ettirildikten sonra da işlem bitmiyor. Bunun bölgede yayım ve demonstrasyon çalışmalarının da yapılması gerekiyor. Hem üreticiler arasında farkındalık yaratmak hem de yayılımını kolaylaştırmak amacıyla çalışmalarımız yürütülüyor. Bu amaçla da biz üretici koşullarında denemeler yapıyoruz.”
Laboratuvar çalışmalarının ardından tarladaki durumun kontrolünün önemini dile getiren Kaya, patatesin hastalıklara karşı çok hassasiyeti bulunduğunu, amaçlarının, hastalık ve zararlardan arındırılmış yüksek kademeli sertifikalı tohumlar üretmek olduğunu anlattı.
Kaya, “Buradaki amacımız da üretmiş olduğumuz çeşitlerin tarladaki performanslarını görmek, özellikle hastalık ve zararlıya dayanımı ve verimliliğini kontrol etmek. Sadece deneme parsellerinde ya da laboratuvarda yapmış olduğumuz verimler, çalışmalarımızın sonuçları için yeterli değil. Önemli olan üretici koşullarındaki performansı.” diye konuştu.
Çalışmaların güzel ilerlediğini ve sonuçların da olumlu olduğunu belirten Kaya, bölgesel işbirlikleriyle yüksek kademeli sertifikalı tohumun yayılımının artması için çalıştıklarını kaydetti.
“Hastalık yok, verim fazla”
Enstitüde üretilen tohumları tarlasına eken ve 35 yıldır çiftçilik yapan Mehmet Bulak da geçen yıl sertifikalı tohum ekerek iyi bir üretim dönemi geçirdiğini söyledi.
Bu sezon da iyi bir görünüş olduğunu ifade eden Bulak, “Herhangi bir hastalığı yok ve ürün 2,5 aydır tarlanın içinde. Devamlı geliyoruz. Diğer çiftçilere de tavsiye ediyorum. Hastalık yok, verim fazla. Emeğimizin karşılığını alıyoruz. Herhangi bir ilaç yok. Tohum iyi olduğundan dolayı ürün de çok güzel. Hocalarımız da gelip kontrol ediyorlar. Onlardan da çok şey öğreniyoruz.” dedi.