2025 yılının en çok konuşulan yargı süreçlerinden biri, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu‘nun hakkında açılan diploma davası oldu. Üniversite diplomasının geçerliliği ve eğitim sürecindeki iddia edilen usulsüzlükler üzerine açılan bu dava, sadece hukuki bir mesele değil; aynı zamanda Türkiye’nin siyasal dengelerini doğrudan etkileyen bir kriz haline geldi. Peki, Ekrem İmamoğlu davası ne oldu? Ekrem İmamoğlu diploma davasında son durum ne? İşte detaylar…
EKREM İMAMOĞLU DAVASI NE OLDU?
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Cumhurbaşkanı adayı olan Ekrem İmamoğlu hakkında açılan diploma davası, yalnızca bir belge tartışmasından ibaret olmaktan çıkıp, Türkiye’nin siyasi ve hukuki gündemini doğrudan etkileyen kritik bir mesele haline geldi. İddialara göre İmamoğlu’nun üniversite diplomasının geçerliliği sorgulanıyor ve bu kapsamda “resmi belgede sahtecilik” suçlamasıyla yargılanıyor.
EKREM İMAMOĞLU DAVASI NASIL BAŞLADI?
Soruşturma, Ekrem İmamoğlu’nun 1990’lı yıllarda Kuzey Kıbrıs’ta bulunan özel bir üniversiteden yatay geçiş yaparak İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden mezun olduğu sürecin incelenmesiyle başladı. İddia edilen usulsüzlükler üzerine, diplomanın iptali yönünde işlem başlatıldı. Üniversite, diplomanın geçerliliğini kaldırdıktan sonra yargı süreci de hız kazandı. Savcılık, İmamoğlu hakkında 2 yıl 6 aydan 8 yıl 9 aya kadar hapis cezası istemiyle dava açtı.
Bu gelişme, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Zira bir belediye başkanının eğitimiyle ilgili tartışmalar, seçimle göreve gelmiş ve Cumhurbaşkanlığı adaylığı konuşulan bir siyasetçinin halk nezdindeki meşruiyetini doğrudan etkileyebilecek nitelikteydi.
MAHKEME SÜRECİNDE NE OLDU?
Davanın ilk duruşması Silivri’deki Marmara Cezaevi kampüsündeki duruşma salonunda yapıldı. Ancak duruşma öncesi yaşananlar adil yargılanma hakkı, savunma hakkı ve kamuoyunun davayı takip etme hakkı açısından tartışmalara yol açtı.
İlk olarak, duruşmanın küçük bir salona alınması nedeniyle gazeteciler ve çok sayıda avukat içeri alınmadı. Bu durum hem basın özgürlüğü açısından hem de savunma hakkı yönünden ciddi eleştiriler aldı. Avukatlar, jandarma tarafından engellenmeleri üzerine bina önündeki barikatları aşarak salona girmeye çalıştı. Yaşanan gerilim kamuoyunun dikkatini çekti.
CHP İstanbul İl Başkanı da avukatlarla birlikte barikatı aşanlar arasındaydı. Duruşma salonunun küçük olması ve kamuoyunu ilgilendiren böylesine önemli bir davanın şeffaf şekilde yürütülememesi sert tepkilere neden oldu. İtirazlar sonrası mahkeme, duruşmayı büyük salona almayı kabul etti. Ancak bu karar, İmamoğlu ve avukatları tarafından yeterli bulunmadı.
AVUKATLAR VE İMAMOĞLU DURUŞMAYA KATILMADI
İmamoğlu’nun avukatları, duruşma öncesi ve sırasında yapılan uygulamaların “avukatlık onuruna aykırı” olduğunu belirterek duruşmaya katılmama kararı aldı. Bu karar, davaya yönelik protesto anlamı taşıyordu. Avukatların yokluğunda duruşmanın sağlıklı bir şekilde yürütülemeyeceği gerekçesiyle İmamoğlu da mahkemeye katılmadı.
İmamoğlu, cezaevinden yaptığı açıklamada, bu davanın siyasi bir süreç olduğunu ve kamuoyunun da bu yönde düşündüğünü belirtti. “Bu diploma davasına inanmayanların oranı yüzde 75” diyen İmamoğlu, cezaevindeki tutukluluğunu da eleştirerek, “12 metrekarede öyle özgürüm ki, o sarayında çatlasın” sözleriyle gündem yarattı.
EKREM İMAMOĞLU DİPLOMA DAVASINDA SON DURUM NE?
İmamoğlu hakkında açılan dava, ceza yargılaması boyutuyla olduğu kadar, üniversite diplomasının iptaliyle ilgili idari süreçlerle de dikkat çekiyor. Yani süreç çift yönlü işliyor: bir yandan ceza davası devam ederken diğer yandan diploma iptaline karşı açılan idari dava sürüyor.
DİPLOMANIN İPTALİ VE TEPKİLER
İstanbul Üniversitesi, İmamoğlu’nun diplomasını 2025 yılı Mart ayında iptal etti. Gerekçe olarak ise yatay geçiş sürecinde prosedürlere uygunluk sağlanmadığı gösterildi. Bu karar, siyasi çevrelerde “hukuki değil, siyasi” bir adım olarak yorumlandı.
İmamoğlu’nun avukatları bu iptale karşı idare mahkemesinde iptal davası açtı. İdari davada üniversitenin işlemine karşı yürütmenin durdurulması ve kararın iptali talep edildi. Bu dava halen devam ediyor.