Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Irak- Türkiye Ham Petrol Boru Hattı’na ilişkin Irak tarafına yeni anlaşma taslağının gönderildiğini belirterek, hattın günlük 1,5 milyon varil ile tam kapasite çalışması halinde 40 milyar dolarlık ticaret potansiyeli taşıdığını söyledi.
AAtölye’de Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası’na konuk olan Bayraktar, gündeme ilişkin soruları yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.
Bayraktar, Irak- Türkiye Ham Petrol Boru Hattı’na ilişkin anlaşmanın 1973’te yapıldığını anımsatarak, hattın yapımının 1976’da tamamlandığını, ancak aradan geçen yaklaşık 50 yılda günlük 1,5 milyon kapasiteye sahip boru hattının tam kapasite kullanılamadığını dile getirdi.
Ham petrol boru hatlarının küresel arzda önemli bir konuma sahip olduğuna değinen Bayraktar, “Irak’a şunu söylüyoruz, ‘Irak’ın günlük 4 milyon varil petrol ihracatı var. Bunun tamamı Basra üzerinden gidiyor. Burada ise 1,5 milyon varillik farklı bir rota var. Rahatlıkla neredeyse yüzde 40 petrolünüzü farklı bir rotadan dünyaya sunabilirsiniz. Hatta Avrupa, Akdeniz gibi farklı coğrafyaya, pazara da ulaşabilirsiniz.'” diye konuştu.
Bayraktar, hukuken atılması gereken bir adımın atıldığını belirterek, 2026 Temmuz’da dolacak boru hattı anlaşmasının taraflardan biri bir yıl öncesinde bildirimde bulunmazsa otomatik olarak uzayacağını dile getirdi.
Türkiye‘nin bu anlaşmayı otomatik uzatabileceğine dikkati çeken Bakan Bayraktar, şöyle devam etti:
“Evet uzatabilirdik ama nasıl bir anlaşmayı uzatırdık? Hattın kapasitesi dolmamış bir anlaşmayı uzatırdık. Maalesef 2014’ten beri bizi hukuki açmaza düşüren, aramızdaki hukuki nizaya sebebiyet veren bir anlaşmayı uzatmış olurduk. Dolayısıyla dedik ki bu anlaşma ticareten, hukuken fayda sağlayan bir anlaşma değil. Bunu uzatmayalım. Ama hemen akabinde, Iraklı muhatabım Irak petrol bakanına bir mektupla beraber yeni anlaşma taslağımızı da gönderdim. ‘Biz artık Irak- Türkiye arasındaki boru hattıyla alakalı böyle bir anlaşmayla bunu çalışmak istiyoruz’ dedik. O anlaşmanın özünde de şu var, aramızda herhangi bir hukuki uyuşmazlık olmayacak şekilde bu hattın kapasitesini tamamıyla kullanalım. Buradan 1,5 milyon varil petrol aksın. Hedefimiz bu. Bununla beraber, Kalkınma Yolu’nu konuştuk, bunu bir enerji yoluna dönüştürmek mümkün. Bugün 1,5 milyon varil, yıllık yaklaşık 40 milyar dolarlık bir iş demek.”
Bayraktar, boru hattının Irak’ın güneyine uzatılmasına ilişkin soruya ilişkin de “1,5 milyon varili bulabilmek için bu hattın güneye gitmesi lazım. Çünkü kuzeyde, Kerkük dahil üretimlerle belki yarısına kadar doldurabiliyorsunuz.” ifadelerini kullandı.
“Gemilerimiz ve operasyonel kabiliyetimiz bize farklı kapıları açtı”
Türkiye‘nin enerji filosuna katılan 2 yeni derin deniz sondaj gemisine ilişkin soruyu da cevaplayan Bayraktar, “1 Temmuz itibarıyla bu 2 gemi Türkiye Petrolleri envanterine girdi. Türkiye’nin şu anda Fatih, Yavuz, Kanuni, Abdülhamid Han derin deniz sondaj gemilerine 2 yeni gemi geliyor.” dedi.
Bakan Bayraktar, şöyle devam etti:
“Türkiye’nin Karadeniz’deki doğal gaz üretimini hızlandırması gerekiyor. Çünkü ülkemizin çok önemli miktarda doğal gaz talebi var ve bunu ithal kaynaklarla karşılıyoruz. Kısa bir süre içerisinde bizim sondajlarımızı hızlandırmamız lazım. Onun için bu gemilerden birini şu an itibarıyla Karadeniz’de konumlandırmayı planlıyoruz. Dolayısıyla Karadeniz’de 5 gemimiz çalışacak.”
İkinci geminin ise Akdeniz’deki sondaj çalışmalarının yanı sıra yurt dışı görevlerde kullanılacağını dile getiren Bayraktar, “Libya’da şu anda yaptığımız anlaşmalar kapsamında bazı deniz sahalarında datalara bakıyoruz. Oralarda sondaj ihtiyacı olabilir. Somali’ye sondaj için gidebiliriz. Bu anlamdaki faaliyetler için bu gemilere ihtiyacımız var. Dolayısıyla bu 2 gemi filomuza katıldı. İlki eylül-ekim gibi Türkiye’de olacak.” bilgisini paylaştı.
Bayraktar, gemilerin görev dağılımının nedenine de değinerek, “Bunu şunun için ayırıyoruz. Bu gemilerin boğazları geçmesi sorun. Hem Çanakkale Köprüsü hem Boğaz köprülerinden geçip Karadeniz’e gitmesi için geminin kulesini söküyoruz. Bu hem ciddi bir maliyet hem de ciddi bir zaman ihtiyacı doğuruyor. Dolayısıyla bu gemilerin oraya intikal etmesi için belirli bir planlama gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Bu 2 gemiyle Türkiye’nin derin deniz sondaj filosuna sahip ülkeler ve şirketler arasında dünyada 4. sırada yer aldığını aktaran Bayraktar, “Çok güçlü bir filomuz var.” ifadesini kullandı.
Bayraktar, Türkiye’nin enerji filosuna uluslararası ilgiye de dikkati çekerek, “Bu operasyonel kabiliyet bize başka kapıları da açıyor. Dünyada nereye gitsek, ‘Sizin sismik gemileriniz, sondaj gemileriniz var. Gelin birlikte arayalım’ teklifleri geliyor. Bunun son örneklerinden biri Pakistan. Somali’den zaten bahsettik. Afrika’da başka lokasyonlar da var. Endonezya, Malezya ile ilgili konuştuğumuz projeler var. Macaristan, Irak, bunlar da var. Özellikle gemilerimiz ve operasyonel kabiliyetimiz bize farklı kapıları açtı.” ifadelerini kullandı.
“Somali’de denizdeki üç sahanın MR’ını çektik”
Somali’deki ilk kıtalararası görevini tamamlayarak Türkiye’ye dönen Oruç Reis Sismik Araştırma Gemisi’ne ilişkin soruya ise Bayraktar, şunları söyledi:
“Somali’de üç boyutlu sismik faaliyet yaptık. Somali’de denizdeki üç sahanın MR’ını çektik. Bu faaliyetlerimiz bitti. Oruç Reis gemimiz Türkiye’ye gelmiş durumda. ‘Şu anda neredeyiz’ diye sorarsanız, o MR’da aldığımız görüntüleri, verileri değerlendiriyoruz. Ekibimiz çok önemli, titiz, detaylı bir çalışma yapıyor. Bu yılın sonuna doğru, aralık gibi bu çalışmaları nihayete erdireceğiz. Ondan sonra oradan aldığımız çalışmaların neticesine göre bir sondaj kararını oluşturacağız. Yani MR sonucunda bir biyopsi kararı verip, denizde bir sondaj yapacağız.”
Bakan Bayraktar, çalışmaların henüz karar oluşturulacak bir noktada olmadığını kaydederek, “Ama bunu inşallah yıl sonuna doğru nihayetlendirmiş olacağız.” dedi.
Dün Kazakistan ile imzalanan anlaşmaya da değinen Bayraktar, “Anlaşmanın bir kısmı Kazak petrolünün, ilave petrolünün Bakü-Tiflis-Ceyhan’dan, Türkiye üzerinden dünya piyasalarına gitmesiyle alakalıydı.” bilgisini paylaştı.
(Bitti)