e-ticaret sektöründe dijitalleşme sürecini tamamlamayan işletmelerin hem yüksek cezai yaptırımlar hem de sürdürülebilirlik açısından ciddi riskle karşı karşıya olduğunu belirten uzmanlar, “Uyum sürecini erteleyenler değil, hazırlıklı olanlar ayakta kalacak” uyarısında bulundu.
e-ticaret sektörü 2025 yılında sıkı bir vergi denetim sürecine girdi. 2025 itibariyle Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB), e-ticaret yapan tüm işletmeleri ve bireysel satıcıları, cirosu ne olursa olsun, otomatik analiz sistemleriyle izlemeye başladı. Uzmanlar, dijitalleşme sürecini tamamlamayan işletmeler ve bireysel satıcılar, hem yüksek cezai yaptırımlar hem de sürdürülebilirlik açısından ciddi risklerle karşı karşıya kaldığını açıkladı. BirFatura CEO’su İbrahim Bayır, sektördeki son gelişmeleri ve işletmelerin dikkat etmesi gereken noktaları kapsamlı şekilde değerlendirdi.
“Kayıt dışı satış şüphesi olan işlemler, anlık tespit edilip inceleniyor”
Fatura eksikliği ve belge uyuşmazlığını düzenlemeyen işletmelere, geçmiş yıllara dönük yüksek miktarda para cezası kesilebileceğini ifade eden BirFatura CEO’su İbrahim Bayır, “Artık sadece büyük firmalar değil, küçük ölçekli satıcılar da aynı titizlikle denetleniyor. Ayda birkaç bin lira ciro yapan bir kişi de, milyonluk işlem hacmine sahip bir şirket de, yasal yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirmek zorunda. Özellikle kayıt dışı satış şüphesi olan işlemler, anlık tespit edilip inceleniyor. Fatura eksikliği, belge uyuşmazlığı veya zamanında düzenlenmeyen irsaliyeler, geçmiş yıllara dönük ciddi para cezalarına neden olabiliyor” dedi.
“Geçmişe dönük incelemelerle daha ağır yaptırımlar doğurabiliyor”
CEO İbrahim Bayır, GİB’nin 2024 verilerinde e-ticaret sektöründe sadece bir yılda vergisi ödenmeyen 44,5 milyar liralık gelir tespit edildiğini belirtti. Vergisi ödenmeyen bu rakamların sektör için dönüm noktası olduğunu dile getiren Bayır, “Platform gelirleri, banka hareketleri ve sanal pos işlemleri artık otomatik çapraz kontrol ediliyor. Vergi beyanı ile gerçek gelir arasındaki farklılıklar anında tespit edilebiliyor. Hatalı veya eksik beyanlar, sadece para cezası değil, aynı zamanda geçmişe dönük incelemelerle daha ağır yaptırımlar doğurabiliyor” ifadelerini kullandı.
“Bu da iş ortakları ve müşteriler nezdinde güveni artırıyor”
Bayır, dijitalleşmeyen işletmelerin karşılaşabileceği riskleri şöyle açıkladı: “Dijital altyapısı olmayan işletmeler, hem denetimlerde yüksek ceza riskiyle karşı karşıya kalıyor hem de operasyonel süreçlerinde ciddi zaman ve kaynak kaybı yaşıyor. e-Fatura ve e-arşiv entegrasyonları sayesinde hata oranı minimuma iniyor, süreçler hızlanıyor ve finansal veriler anlık olarak takip edebilir. Bu da iş ortakları ve müşteriler nezdinde güveni artırıyor.”
“Manuel yöntemlerle çalışan satıcılar için sürdürülebilirlik imkansız hale gelecek”
İbrahim Bayır, Türkiye’de e-ticaret yapan yüz binlerce küçük satıcı bulunduğunu ve önemli bir kısmı hala kağıt fiş veya elden fatura düzenlendiğini söyledi. Bu satıcıların gelecekte büyük kayıplar yaşayabileceğini belirten Bayır, “Denetimler sıkılaştıkça, manuel yöntemlerle çalışan satıcılar için sürdürülebilirlik imkansız hale gelecek. Yasal uyumu zamanında sağlayan, gelir-gider takibini dijital ortamda yöneten işletmeler ise rekabette bir adım öne geçecek. Uyum sürecini erteleyenler değil, hazırlıklı olanlar ayakta kalacak” diye konuştu.
“Yanlış veya eksik KDV beyanı, geçmişe dönük ciddi cezalara yol açabilir”
Güncel mevzuata dair bilgiler veren Bayır, “2025’te yürürlüğe giren yeni düzenlemelerle birlikte, e-ticaret yapan tüm işletmelere, (Bir önceki yıl ciroları 500 bin TL ve üzeri ise) e-fatura, e-arşiv ve e-defter uygulamalarına geçişi zorunlu hale getirildi. Ayrıca, platformlar üzerinden yapılan satışlarda KDV beyanı ve tahsilatı, GİB tarafından otomatik izleniyor. Yanlış veya eksik KDV beyanı, geçmişe dönük ciddi cezalara yol açabilir” dedi. – İSTANBUL