Haber: Mehmet Rebii ÖZDEMİR
(SAMSUN) – Dürtmen Vatandır Platformu, Samsun‘un Alaçam ilçesinde bulunan Dürtmen Dağı’nda Kanadalı bir şirkete maden arama izni verilmesini protesto etti. Platform adına konuşan Bayram Güner, “Kendi ülkelerinde bir ağaç dalını bile kesmeyen yabancı şirketlerin Türk topraklarına kurulması, bizler için kabul edilebilir değildir. Evlerinin önündeki bahçelerde yapacakları peyzaj çalışmaları dahi izne tabi olan patronlar, vatan topraklarımıza bakarak ellerini rahatça uzatmaktadır” dedi.
Alaçam’ın Dürtmen Dağı’nda Kanadalı Centerra Madencilik şirketine altın, bakır, çinko, gümüş ve kurşun arama faaliyetleri yürütmesi için izin verilmesine yönelik tepkiler sürüyor. Dürtmen Vatandır Platformu üyeleri, Onur Anıtı önünde bir araya gelerek verilen izne tepki gösterdi. Platform adına konuşan Bayram Güner, şunları söyledi:
“Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nün, 11 Temmuz 2025 tarihinde resmi web sitesi üzerinden yayınlanan uygun bulunan arama talepleri listesinde, Kanadalı Maden Şirketi Centerra’nın Alaçam Dürtmen Dağı’na dönük başvurusuna da yer verilmiştir. Duyurunun kamuoyuna yansımasının hemen ardından, başta Alaçam olmak üzere Yakakent ve Bafra ilçelerimizde vatandaşlarımızla bir araya gelerek neler yapabileceğimizi tartıştık. İlk işimiz, Alaçam’da düzenlediğimiz halka açık toplantıda bir araya gelmek oldu. Yüzlerce vatandaşımızın katıldığı halk toplantısında yol haritamızı birlikte belirledik. Başvuruya verilen onayın iptal edilmesi talebiyle imza kampanyası başlattık. Geldiğimiz gün itibarıyla binlerce imza toplamış bulunmaktayız.
“Pervasız bir biçimde şirketlerin talanına açılması istemiyoruz”
Alaçam ve çevre ilçelerimiz, başta temiz su kaynakları olmak üzere doğrudan ve olumsuz şekilde etkilenecek bu projeye karşı oldukça endişelidir. Bugüne kadar bölgemizde, Karadeniz’de ve yurdumuzun farklı noktalarında kurulan, çoğu yabancı şirketler eliyle yürütülen maden faaliyetlerinin sonuçları kaygılarımızı daha da haklı kılmaktadır. Söz konusu faaliyetlerin ülke ekonomisine, vatandaşlarımızın gündelik yaşamına ve geleceğimize en ufak katkısı olmamıştır. Yerli ve yabancı maden şirketleri, çalışma yaptıkları alanlarda arkalarında o bölgelerin geleceğini, su kaynaklarını ve canlı yaşamını yok eden faaliyetlerinin ardından çekip gitmişlerdir. Suyumuz, toprağımız ve insanımız, adeta bir savaştan çıkmışçasına cehenneme dönen bölgelerde kendi kaderine terk edilmiştir. Vatan topraklarımızın böylesine pervasız bir biçimde şirketlerin talanına açılması, bu toprakları kanlarıyla savunan dedelerimizin ve nenelerimizin anısına, bağımsız ve onurlu bir yaşamı yeniden inşa etmeye çalışan bizlerin yüreğini yakmaktadır.
“Aidiyet duygusunu yitiren toplumlar kullanılmaya açık hale gelir”
Kendi ülkelerinde bir ağaç dalını bile kesemeyen yabancı şirketlerin Türk topraklarına kurulması, bizler için kabul edilebilir değildir. Evlerinin önündeki bahçelerde yapacakları peyzaj çalışmaları dahi izne tabi olan patronlar, vatan topraklarımıza bakarak ellerini rahatça uzatmaktadır. Bu durum, çeşitli sözleşmeler ve iş birlikleriyle onlarla birlikte hareket eden yerli şirketler için de geçerlidir. Bir ülkenin bağımsızlığı, o ülkede yaşayan milletin toprağıyla kurduğu bağ kadardır. Toprağı türlü yöntemlerle elinden alınan ve kendi varlıklarını zenginliklere ulaştıran toplumların aidiyet duygusu yok olur. Aidiyet duygusunu yitiren toplumlar, yönlendirilmeye ve kullanılmaya açık hale gelir. Toplulukların kıymetini bilmeyen ülkeler, işgal için açık hale gelir. Korkumuz ve çekincemiz budur.”
“Amerikalı şirketlere pazarlamanın peşindeler”
CHP Samsun Milletvekili Murat Çan ise şunları söyledi:
“Nadir toprak elementlerini Eskişehir’de olduğu gibi Amerika’ya doğrudan pazarlayan Türkiye’yi temsil eden tek adam rejimi, bugün toprağın kendisini bizzat Avrupalı ve Amerikalı şirketlere pazarlamanın peşinde. Dürtmen Dağı dediğimiz toprağımız; bu bölgenin en önemli florasını, en endemik bitkilerini yetiştirdiğimiz toprağımızı, en berrak kaynak sularını temin ettiğimiz dağımızı kapsıyor. Bu bölgenin insanları hala buradan yetiştirdikleri endemik bitkilerle inanılmaz mucizeler yaratıyorlar. Geçimlerini buradan sağlıyorlar. Hayvancılıklarını buradan temin ettikleri suyla ve bitkilerle sürdürüyorlar. Bugün bir Kanadalı firmaya iki ay kadar önce maden arama izni verildiği gerekçesiyle, bunun yürütmesinin durdurulmasıyla ilgili açılmış davanın basın açıklamasında buradayız. Ben, bütün hemşehrilerimizin Samsunlu hemşerilerimizin, Alaçamlı hemşerilerimizin buna direneceğine, isyan edeceğine ve başkaldıracağına inanıyorum.”