Japon Yeni
Japon Yeni anlık olarak 20,64 Türk Lirası fiyatından işlem görmektedir. Fiyatı son 24 saatte 0.15% değişim göstermiştir..
20,64 Türk Lirası
+0.15%
-
Alış20.5000 TRY
-
Satış20.6400 TRY
-
Değişim0.15%
-
Son Güncelleme2023-12-22 15:30:00
JPY TRY Chart by TradingView
24s En Çok Düşenler
Ad | Alış | Satış | Değişim |
---|---|---|---|
GEL/TRY | 10.8588 | 10.8604 | -0.73% |
MDL/TRY | 1.6600 | 1.6603 | -0.70% |
UYU/TRY | 0.7402 | 0.7404 | -0.36% |
ZAR/TRY | 1.5847 | 1.5854 | -0.25% |
IRR/TRY | 0.0007 | 0.0007 | 0.00% |
AZN/TRY | 17.18640 | 17.18640 | 0.00% |
JOD/TRY | 41.1711 | 41.1779 | 0.01% |
LKR/TRY | 0.0898 | 0.0898 | 0.03% |
ALL/TRY | 0.3104 | 0.3105 | 0.05% |
HRK/TRY | 3.4425 | 3.4632 | 0.05% |
Bu en son Japon Yeni haberleri ilginizi çekebilir
Gündem 10 ay önce
Prof. Dr. Naci Görür: 2,5 milyon risk altında”> var mobileDomain = “m.haberturk.com”; var desktopDomain = “www.haberturk.com”; {“@context”:”http://schema.org”,”@type”:”BreadcrumbList”,”itemListElement”:[{“@type”:”ListItem”,”position”:1,”item”:{“@id”:”https://www.haberturk.com/”,”name”:”Haberler”}},{“@type”:”ListItem”,”position”:2,”item”:{“@id”:”https://www.haberturk.com/gundem”,”name”:”Gu00fcndem”}},{“@type”:”ListItem”,”position”:3,”item”:{“@id”:”https://www.haberturk.com/prof-dr-naci-gorur-den-haberturk-e-aciklamalar-3612278″,”name”:”Prof. Dr. Naci Gu00f6ru00fcr: 2,5 milyon risk altu0131nda”}}]} (function(w, d, s, l, i) { w[l] = w[l] || []; w[l].push({ ‘gtm.start’: new Date().getTime(), event: ‘gtm.js’ }); var f = d.getElementsByTagName(s)[0], j = d.createElement(s), dl = l !== ‘dataLayer’ ? ‘&l=’ + l : ”; j.async = true; j.src = ‘https://www.googletagmanager.com/gtm.js?id=’ + i + dl; f.parentNode.insertBefore(j, f); }) (window, document, ‘script’, ‘dataLayer’, ‘GTM-NCHP7Z9’); window.gemiusID = “ndo1xftNHPRToEOGsGen5.U5nIPRIZhficHgTKOXz0P.U7”; window.pp_gemius_identifier = “ndo1xftNHPRToEOGsGen5.U5nIPRIZhficHgTKOXz0P.U7″; setTimeout(function() { function gemius_pending(i) { window[i] = window[i] || function() { var x = window[i + ‘_pdata’] = window[i + ‘_pdata’] || []; x[x.length] = arguments; }; } function gemius_player_pending(obj, fun) { obj[fun] = obj[fun] || function() { var x = window[‘gemius_player_data’] = window[‘gemius_player_data’] || []; x[x.length] = [this, fun, arguments]; }; } gemius_pending(‘gemius_hit’); gemius_pending(‘gemius_event’); gemius_pending(‘pp_gemius_hit’); gemius_pending(‘pp_gemius_event’); (function(d, t) { try { var gt = d.createElement(t), s = d.getElementsByTagName(t)[0], l = ‘http’ + ((location.protocol === ‘https:’) ? ‘s’ : ”); gt.setAttribute(‘async’, ‘async’); gt.setAttribute(‘defer’, ‘defer’); gt.src = l + ‘://tr.hit.gemius.pl/xgemius.js’; s.parentNode.insertBefore(gt, s); } catch (e) {} })(document, ‘script’); gemius_player_pending(window, “GemiusPlayer”); gemius_player_pending(GemiusPlayer.prototype, “newProgram”); gemius_player_pending(GemiusPlayer.prototype, “newAd”); gemius_player_pending(GemiusPlayer.prototype, “adEvent”); gemius_player_pending(GemiusPlayer.prototype, “programEvent”); (function(d, t) { try { var gt = d.createElement(t), s = d.getElementsByTagName(t)[0], l = ‘http’ + ((location.protocol === ‘https:’) ? ‘s’ : ”); gt.setAttribute(‘async’, ‘async’); gt.setAttribute(‘defer’, ‘defer’); gt.src = l + ‘://gatr.hit.gemius.pl/gplayer.js’; s.parentNode.insertBefore(gt, s); } catch (e) {} })(document, ‘script’); }, 100); var __OGEZIO_ASYNC_OPTIONS = { “m1”: 100, “m2”: 1, “m3”: 110, “i1”: 3612278, “i2”: 0, “i3”: 0, “keywords”: “HABER, naci görür” }; window.dataLayer = window.dataLayer || []; dataLayer.push({ “type”: “dimension”, “hierarchy”: “Detay”, “category1”: “Gündem”, “category2”: “”, “category3”: “”, “category4”: “”, “detailType”: “Haber”, “layoutType”: “”, “categoryOrder”: “Gündem”, “newsID”: “3612278”, “newsTitle”: “"2,5 milyon risk altında"”, “editorID”: “1792”, “textLength”: “11650”, “wordCount”: “1282”, “commentCount”: “0”, “photoTotalCount”: “0”, “currentPhotoNo”: “0”, “columnistName”: “”, “adBlockUser”: “”, “loginStatus”: “”, “memberId”: “0”, “gender”: “”, “platform”: “desktop”, “cinerSource”: “Haberturk”, “nativeAd”: “no”, “pageType”: “Haber”, “videoIncluded”: “yes”, “webVersion”: “”, “mobileVersion”: “”, “jsVersion”: “”, “cssVersion”: “”, “mvcVersion”: “”, “modulesVersion”: “”, “ageGroup”: “”, “disYazarlar”: “”, “dateCreated”: “2023-08-05 21:07”, “datePublished”: “2023-08-05 21:07”, “dateModified”: “2023-08-05 22:33”, “seoDisHaber”: “no”, “isSpecialNews”: “no”, }); { “@context”: “https://schema.org”, “@type”: “NewsArticle”, “articleSection”: “Gündem”, “mainEntityOfPage”: { “@type”: “WebPage”, “@id”: “https://www.haberturk.com/prof-dr-naci-gorur-den-haberturk-e-aciklamalar-3612278” }, “headline”: “Prof. Dr. Naci Görür: 2,5 milyon risk altında”, “alternativeHeadline”: “Prof. Dr. Naci Görür: 2,5 milyon risk altında”, “description”: “Prof. Dr. Naci Görür, Habertürk'te Eren Eğilmez'in sorularını yanıtladı. Naci Görür, 6 Şubat'ta Kahramanmaraş merkezli depremin o bölgedeki depremleri tetikleyebileceğini söyledi. Yerel ve Merkezi Yönetimlere yalvardık diyen Görür, "Sahada uygulamak lazım" dedi. Beklenen İstanbul depremi ile ilgili Naci Görür, yaklaşık 2,5 milyonun risk altında olduğunu ifade ederek "Zemin ve bina iyiyse sağ çıkarsınız" şeklinde konuştu. Deprem kültürünün önemine değinen Görür, bir kentin, yönetim ve yönetim sistemi, halk, altyapı, yapı stoğu, çevre ve ekosistem, ekonomiden oluştuğunu dile getirdi”, “articleBody”: “Prof. Dr. Naci Görür, Habertürk te Eren Eğilmez in sorularını yanıtladı… habericireklam#300×250#110#right# 6 ŞUBAT DEPREMİ O BÖLGEDEKİ FAYLARI TETİKLEYEBİLİR 6 Şubat depremleri o bölgeyi o bölgedeki dengeleri bozdu. O bölgeye yakın Adana Havzası, Hakkari ye kadar olan Bindirme Kuşağı, Bitlis-Hakkari yöresinde de belli nitelikte depremler olursa şaşırmayız. Arap Levhası belli ölçüde Doğu Anadolu yu sıkıştırıyor. Faylar hareketler sonucu stres biriktiriyor. Stres biriktirme demek fay içinde kuvvet biriktirmektir. Bu kuvvet ne zamanki fayın hareketini durduran sürtünmeyi aşınca kırılma oluyor. O bölgedeki fayların kimisi 500 senedir, 400 senedir, 100 senedir kuvvet biriktirdi. Adana Bölgesi nde de deprem bekliyorum ben diyince kıyamet koptu. Ama ben bilim adamı olarak öngörüde bulundum. Bu deprem kimi faylara stres transfer etmiş olabilir. Bunun sonucunda Kozan da 5 küsür değerinde deprem oldu. Bu deprem stres altındaki fayları tetiklemiş olabilir. YEREL-MERKEZİ YÖNETİMLERE YALVARDIK Senelerdir Elazığ a deprem geleceğini söylüyoruz. Elazığlılar bunun farkında değildi. Sonra deprem olunca öğrendiler. Maraş ta da deprem olabilir şeklinde yerel yönetimlere ve merkezi yönetimlere söyledik. Ciddi bir önlem dahi alınmamış. 50 binden fazla insanımızı bir gecede kaybettik. Elazığ daki deprem Maraş depremini de tetikledi. SAHADA UYGULAMAK LAZIM Bu kadar zaiyat bugünkü bilimin geldiği aşamada yakışmıyor. Bizim ülkemizde depreme hazır bir kent yok. O kesin. Depreme hazırlanma konusunda epey hazırlanan kent İstanbul. Veri aşamasında hazırlanan şehir İzmir. Bunların dışında ben depremi ciddiye alan bir şehir olduğunu düşünmüyorum. Risk azaltma konusunda şehirlerin çalışma yapması istendi. Depremden önce bu zararların önlenmesi için çalışmalara başlandı. Kentsel dönüşümler de bu şekilde başladı. Lakin ben incelediğimde bunların veriye yönelik olmadığını gördüm. Oradaki üniversitenin bir çalışması varsa İl Risk Azaltma Planımız var diyerek ona göre yapıyorlar. Bizzat sahada uygulamak lazım. Bizde her şeyin lafı çok, planı çok. Dünyada en çok deprem konusunda hazırlık, plan yapan ülke biziz. Ama sahaya geldiğimizde doğru dürüst bir şey yok. 2,5 MİLYON RİSK ALTINDA İstanbul da beklenen deprem 7,2 ila 7,6 arasında değişiyor. O kesin. Bilimsel çalışmalar bunu gösteriyor. Bu deprem olursa 6 Şubat taki depremden daha büyük zarar verir. Bunu Bakanımız da açıkladı. Sokak başında iki ev yıkılırsa orayı unutun. Ne yardım götürebilirsin ne de kurtarabilirsiniz. Bakan belki bazı şeyleri net söyleyemez lakin biz bilim insanıyız net söyleriz. 600 bin konut yani siz isterseniz her konutta 4 kişi düşünün daire gibi düşünün. 4 kişiden 2,5 milyon insan ölümle burun buruna kalır. Vereceğimiz can kaybı inanılmaz boyutta olur. Bir depremde bu kadar insanın ölmesi Türkiye Cumhuriyetine yakışmıyor. Bu işi ciddiye almak lazım. Nitekim Sayın Bakan da en ciddi konuşan ve doğruları salt söyleyen bakan olarak gördüm. ZEMİN VE BİNA İYİYSE SAĞ ÇIKARSINIZ İstanbul lafı yanlış tabi Marmara Bölgesi demek lazım. Lakin o kısımdaki en büyük il İstanbul olduğu için o şekilde deniliyor. Deprem Marmara Denizi içinde olacak. İstanbul içinde fay kırılacak diye bir şey yok. Biz İstanbul dediğimiz zaman İstanbul da olmaz bir farklılık koyuyor ya öyle bir şey yok. Marmara da 160 km uzunluğundaki bir fay uzunluğudur. Beklediğimiz deprem öncelikle Kumburgaz Fayı nda olacak. Depremden İstanbul dan Tekirdağ a kadar o bölgeler etkilenir. Depremin büyüklüğüne, zemine, yapı stoğuna kadar etkilenecek alan genişliği değişir. Doğu dan Güney de Balıkesir, Çanakkale, Yalova ya kadar etkilenir. Depremin olduğu yerden uzaklığınız, bulunduğunuz zemin ne kadar sağlam gibi etkenlerle depremin şiddetini daha az hissedebilirsiniz. Siz kıyıya yakınsınız, zemininiz iyiyse, statiği ile projesi birbirine uyumlu ise çok büyük ihtimalle o binadan sağ çıkarsınız. O bina hasar almaz demiyorum. Lakin sahibini sağ olarak çıkartır. Biz hiçbir bina çatlamaz demiyoruz. İSTANBUL DEPREME HAZIR MI? 24 yılda İstanbul depreme hazır hale gelebilirdi. Lakin bugünkü halinde İstanbul depreme hazır değil. Hiçbir şey yapılmadı diyemeyiz. İlk başlarda Acil Afet Yönetim Merkezi kuruldu. Belediyeler ona göre çalıştı. Her mahalleye konteyner konuldu. İstanbul Valiliği, hastane ve okulları elden geçirdi. Viyadükler, yollar, köprüler yapıldı. Bir takım tatbikatlar yapıldı. AFAD planlar programlar yaptı. Hazırlıklar yapıldı. Lakin bunlar yeterli değil. Bu yapılanların çoğu ya afete yönelik ya da masabaşında kalıyor. 16 milyonun oturduğu konutlar depreme hazırlanmadı. Vatandaşlar kendi evlerini depreme hazırlamadı. Bunlar vatandaşın kabahati değil. Devlet gözetim denetim ve sorumluluğu altında yapmalı. Vatandaş ve Yerel Yönetim ile Merkezi Yönetim kolkola verir ve çalışırsa yapılabilir. Ne yapmamız gerekenler belli. Bir kent, yönetim ve yönetim sistemi, halk, altyapı, yapı stoğu, çevre ve ekosistem, ekonomiden oluşur. YÖNETİCİLERİN DEPREM KÜLTÜRÜNE SAHİP OLMASI LAZIM Yönetim ve yönetim sistemlerinde çalışanları seçimle getiriyoruz. Bu kişilerin deprem bilgisi var mı bakmıyoruz. Yönetimin deprem bilgi, beceri ve kültürünün olması lazım. Birçok yerde yapıldı bu. Yönetim depremle mücadele edecekse deprem konusunu bilmeli ve birikimin olması lazım. HALKI EĞİTMEMİZ GEREKİYOR Halkı depreme hazırlamadan bir kenti depreme hazırlayamazsın. Halkı eğitmeden o kenti deprem dirençli yapamazsın. Halkın depreme hazırlanması da tabiki bilgi birikim ve kültürle olur. Bu deprem kültürü aileden geçer ve gelişir. O kültürün yerleşmesi lazım. Bugün Japonya gibi anaokulundan başlıyorlar. Yaşamın bir şekli refleksi deprem davranışları. Deprem öncesi, deprem sırası ve sonrasında ne yapacaklarını biliyorlar. Biz vatandaşı eğitmeden vatandaş her şeyi bilir diyoruz. Toplumsal eğitim lazım. İSTANBUL UN ALTYAPISINI DEPREME DİRENÇLİ YAPMAMIZ LAZIM Altyapı dediğim yol , köprü, viyadük, kanalizasyon çalışması, içme suyu şebekesi. Doğu Anadolu daki depremde 10 kentin ne hale düştüğünü gördük. Bütün İstanbul un altyapısını deprem dirençli yapmamız, kontrol etmemiz lazım. Bugün yerel yönetim altyapı işi ile uğraşıyor. Belediyenin belli bir bütçesi var. Hükümet ile belediye kolkola olmadan bu iş başarılamaz. Sadece belediye veya sadece hükümet ile olmaz. İSTANBUL ZATEN NÜFUSA DOYMUŞ Yapı stoğu, bizde en fazla popülerize olan şey bu. Kentsel dönüşümün özünü oluşturuyor. Rant odaklı olabiliyor. Para kazanmak için müteahhitler bunu kullanabiliyor. Kentsel dönüşüm rant işine dönmemelidir. Evin sağlam olması yetmiyor. Bizim depreme bir bütün olarak müdahale etmemiz lazım. Depreme hazır olmak asla yapı problemi değildir. Bütüncül olmak lazım. 600 bin yapıyı deprem dirençli hale getirmek lazım. Rezerv alanlarını doğru görmüyorum. Deprem beklenen ve alan verilen bir kentte, nüfusu arttırmayacaksınız ve yapı stoğunu arttırmayacaksınız. Bina yoğunluğunu artırmak en az oraya 1 ila 1,5 milyonun gelmesi demektir. Rezerv alanlarını biz, bazısı konteyner ve prefabrik yerler yaptık. Her şeyi var. Yıkılacak yerlerdeki insanlara dedik ki sizi bir buçuk sene burada misafir edeceğiz dersek alkışlarlar ve kahraman olarak görürler. Rezerv alanları asla nüfus yoğunluğunu artıracak bina yoğunluğunu artıracak şey yapmamalı. İklim değişikliği var bir de önümüzdeki 50 seneyi düşünmemiz lazım. KİRLETİLMİŞ BİR ÇEVREYİ TEMİZLEYEMEZSİNİZ Çevre ve ekosistem, sağlıklı yaşam koşullarıdır. Deprem en büyük çevre felaketi oluşturuyor. Bir bina yıkılınca oluşan toz sağlığı etkiliyor. Onun dışında kanalizasyon tahrip oldu. Oradaki her şeyi götürüp gömdük. Onlardaki zararlı maddeler yağmur suyu ile o bölgede göllere denizlere yayıldı. Bugün o çevrede salgın hastalıklar kol geziyor. Binanız sağlam olsa ne olur. Kirletilmiş bir çevreyi temizleyemezsiniz. Çiftçi orada bir domates ektiğinde tutulan balık soframıza gelecek. Deprem o anda ne kadar insanı öldürdüyse sonrasında çevre sebebiyle bize de zarar verecek. Marmara da oluşacak deprem sonrasında oluşacak molozları ve tozları da bilmemiz gerekir. O molozlar nereye gömülecek bilinmesi lazım şimdiden. Onu bilmez ve yapmazsan hastalıklar öldürür. Daha deprem olmadan bunlar planlanabilir. Bunlardan geri dönüşüm yapılması da önemli. SANAYİMİZ DEPREME HAZIR DEĞİL Ekonomi, konusunda ise Marmara da deprem olursa sanayinin çoğu durur. İstanbul Anadolu yu ayağa kaldırır. Ama Anadolu İstanbul un ekonomisine yetemez. Bu bizim siyasi bağımsızlığımızı da etkiler. Borç alan talimat alır. Bizim sanayimizin depreme hazırlıklı olması lazım. Sanayimiz depreme hazır değil. Bir kenti depreme hazırlık konusunda en son şey yapı stoğu. Doğruları çıplak söyleyen biri olarak Sayın Bakanı gördüm. Yaşama bütüncül olur. Her şey bir bütündür. Halen daha depreme çok soğukkanlı bakılıyor. Bağımsızlığımızı devam ettirmek için depremle baş etmeliyiz. Bir bakanlık olacak ve o bakanlığa çok ciddi bir bütçe verip, 15 sene dişini sıkıp siyaset üstü bir politika izleyeceksin. Yıllık planlarla programlarla 5 yıllık planlarla takır takır çalışılmalı. “, “wordCount”: “1282”, “genre”:”news”, “dateCreated”: “2023-08-05 21:07”, “datePublished”: “2023-08-05 21:07”, “dateModified”: “2023-08-05 22:33”, “keywords”: [ “HABER, naci görür” ], “typicalAgeRange”:”7-“, “isFamilyFriendly”:”http://schema.org/True”, “image”: { “@type”: “ImageObject”, “url”: “https://im.haberturk.com/2023/08/05/ver1691258801/3612278_1200x627.jpg”, “width”: 1920, “height”: 1080 }, “author”: { “@type”: “Person”, “name”: “Habertürk”, “url”: “https://www.haberturk.com/kunye” }, “publisher”: { “@type”: “Organization”, “name”: “Habertürk”, “logo”: { “@type”: “ImageObject”, “url”: “https://im.haberturk.com/assets/images/amp/haberturk-amp-logo-2.png”, “width”: 600, “height”: 60 } }, “inLanguage”: “tr-TR” } { “@context”: “https://schema.org”, “@type”: “Organization”, “name”: “Haberturk.com”, “url”: “https://www.haberturk.com/”, “logo”: “https://im.haberturk.com/assets/images/ht_logo.png”, “address”: { “@type”: “PostalAddress”, “addressLocality”: “İstanbul”, “addressRegion”: “TR”, “postalCode”: “34430”, “streetAddress”: “Habertürk Gazetecilik A.Ş. Abdülhakhamit Caddesi No: 25 Taksim/Beyoğlu” }, “sameAs”: [ “https://www.facebook.com/haberturk”, “https://www.twitter.com/haberturk”, “https://www.instagram.com/haberturk”, “https://tr.pinterest.com/haberturk” ] } { “@context”: “https://schema.org”, “@type”: “WebSite”, “url”: “https://www.haberturk.com/”, “potentialAction”: { “@type”: “SearchAction”, “target”: “https://www.haberturk.com/arama/{queryKeyword}”, “query-input”: “required name=queryKeyword” } } <base target="_blank
Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!
Tekrar deneyiniz.