Doğada kendiliğinden yetişiyor: Kilosu 400 TL’den satılıyor

Doğada kendiliğinden yetişen defne ağaçlarından, bölge halkı tarafından toplanıp kazanlarda kaynatılmasıyla elde edilen yağ, litresi 400 TL’den alıcı buluyor.

İLGİLİ HABER Balıkesir’de AK Parti’den kalan borçlar tartışma yarattı: Oğlum batırmışsınız belediyeyi

ÖNEMLİ BİR GELİR KAYNAĞI

Hatay’ın yemyeşil doğasında yetişen defne ağaçları, bölge halkı için sadece bir ağaç değil, aynı zamanda önemli bir gelir kaynağı. Defne meyvelerinden elde edilen yağ, yüzyıllardır geleneksel yöntemlerle üretiliyor ve dünyanın dört bir yanına ihraç ediliyor.

BÜYÜK KAZANLARDA SAATLERCE KAYNATILIYOR, EZİLİYOR VE SÜZÜLÜYOR

Defne yağının üretimi oldukça zahmetli bir süreç. Toplanan meyveler, büyük kazanlarda saatlerce kaynatılıyor, eziliyor ve süzülüyor. Bu uzun ve yorucu sürecin sonunda elde edilen yağ, adeta doğanın bir mucizesi gibi parlıyor. Yağ üreticisi Adem Doğan, bu geleneği çocukluğundan beri sürdürdüğünü ve defne yağının üretiminin ne kadar emek istediğini vurguluyor.

BİRÇOK HASTALIĞA KARŞI KORUYUCU ETKİLERE SAHİP

Defne yağı, sadece bölge halkı için değil, aynı zamanda kozmetik, ilaç ve gıda sektörleri için de büyük önem taşıyor. Özellikle sabun üretiminde sıkça kullanılan defne yağı, aynı zamanda ağrılara iyi geldiği düşünülüyor ve birçok hastalığa karşı koruyucu etkileri olduğu söyleniyor.

HATAY’IN KÜLTÜREL MİRASININ ÖNEMLİ BİR PARÇASI.

Defne yağı üretimi, Hatay’ın kültürel mirasının önemli bir parçası. Bölge halkı, bu geleneği nesilden nesile aktararak, hem ekonomik gelir elde ediyor hem de doğal bir kaynağı sürdürülebilir bir şekilde kullanıyor.

Defne yağı üretimi, sadece Hatay için değil, Türkiye için de önemli bir potansiyel taşıyor. Doğal ve organik ürünlere olan ilginin artmasıyla birlikte, defne yağı gibi yerel ürünlerin değeri de gün geçtikçe artıyor. Bu sayede, hem bölge halkının yaşam standardı yükseliyor hem de ülkemizin doğal zenginlikleri korunuyor.

“YÜZEYDE KALAN YAĞI ALIYORUZ”

Defne yağı üreten 44 yaşındaki Adem Doğan, defnenin yağ yolculuğunun emek gerektiren bir süreç olduğunu anlattı. Doğan, “Topladığımız meyveleri büyük kazanlarda pişiriyoruz ve daha sonra süzgeçten geçirip eziyoruz. Çıkan su ve yağı bir kez daha kaynatıyoruz. Kaynama işleminden sonra kazanın altını kapatıp suyun çökmesini bekliyoruz. Ardından yüzeyde kalan yağı alıyoruz” diye konuştu.