İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Gazze’de sağlanan ateşkese ilişkin, “Türkiye ateşkes maddelerinin uygulanmasından sorumlu garantör ülkeler arasında yer almaktadır. Bu sorumluluk, bir Türk temsilcinin oluşacak geçici yönetimde etkin bir pozisyonda bulunması gerektiğini göstermektedir. Bizim önerimiz, Türkiye’yi temsilen seçilecek görevlinin TBMM onayıyla belirlenmesidir.” dedi.
Dervişoğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, doğudan batıya, kuzeyden güneye Türkiye’yi ilgilendiren pek çok gelişme yaşandığını belirtti.
Son 2 yılda gizli saklı değil tüm dünyanın gözünün önünde yaklaşık 70 bin kişinin katledildiğine dikkati çeken Dervişoğlu, “Gazze Şeridi’nin yüzde 95’i yerle yeksan edildi. Yetmedi üzerlerine yağan bombalardan kurtulan çocuklar açlıktan öldürüldüler. İnsani yardım alanlarında anneler, babalar, evlatlar katledildi. 2 milyon insan evinden sürüldü.” ifadelerini kullandı.
Emperyalizmin ajandasına 7 Ekim 2023 olarak not düştüğü, 24 ay süre biçtiği, 2025 Ekim ayında da ateşkes planladığı iki yıllık sürenin sona erdiğinin anlaşıldığını söyleyen Dervişoğlu, “Takvim işledi, Gazze yerle bir edildi. Gazze’deki sığınaklar ortadan kaldırıldı. Hamas tünelleri yıkıldı. Şimdi takvimde, hafriyatın kaldırılması, yeni bir şehrin inşası, yeni ihaleler, oluşacak ranttan pay alma heveskarlığı zamanı başlıyor.” diye konuştu.
Dervişoğlu, Gazze’de sağlanan ateşkese değinerek, “Türkiye ateşkes maddelerinin uygulanmasından sorumlu garantör ülkeler arasında yer almaktadır. Bu sorumluluk, bir Türk temsilcinin oluşacak geçici yönetimde etkin bir pozisyonda bulunması gerektiğini göstermektedir. Bizim önerimiz, Türkiye’yi temsilen seçilecek görevlinin, TBMM onayıyla belirlenmesidir.” değerlendirmesinde bulundu.
Gazze meselesinin böylece Türkiye’nin milli birlik içinde yaklaştığı bir meseleye dönüşebileceğini savunan Dervişoğlu, “En önemli meselelerden biri, ateşkesi korumak üzere bir barış gücünün oluşması durumunda Türk askerini Gazze’de yalnız bırakmamaktır. Mutlaka uluslararası bir ittifakın parçası olarak bölgede olmalıdır. Hiçbir asker ya da sivil görevlimiz, bu riskli bölgenin yükünü tek başına omuzlayacak şekilde konumlandırılmamalıdır.” diye konuştu.
Ateşkesle birlikte Türk-İsrail ticari ilişkilerinin yeniden başlamasının gündeme geleceğini söyleyen Dervişoğlu, “Bu ilişkileri bir seferde başlatmak yerine stratejik malların ticareti için 2026 senesinin ekim ayındaki İsrail seçimlerinin sonuçlarını beklemek yerinde olacaktır.” görüşünü dile getirdi.
Dervişoğlu, ateşkes sonrası dönemde, İsrail’in sadece Gazze’nin değil, Suriye’nin de toprak bütünlüğü ve istikrarına tehdit haline gelmemesi için tutarlı ve uzun erimli bir diplomasi yürütülmesi gerektiğini ifade ederek, “Suriye’nin toprak bütünlüğü, bu anlamda hiçbir pazarlığın konusu edilmemelidir.” diye konuştu.
“Siyasetimizi sıkıştırmak isteyenlere inat genişleteceğiz”
İYİ Parti Genel Başkanı Dervişoğlu, ekonomi politikalarına yönelik şu değerlendirmelerde bulundu:
“Gidip görüştüğümüz, gelip ziyaret eden reel sektör temsilcilerinin anlattıklarına göre, finansmana erişim sorunları nedeniyle nakit akışları alt üst olmuştur. Her geçen gün işletme sermayesi yetersizliği artmaktadır. Her yeni güne bir konkordato başvurusu ya da kararı haberiyle uyanmamız bundandır. Geride bıraktığımız 2025 Eylül ayında tüm zamanların rekoru kırılmıştır. Yılın ilk üç çeyreğinde, ‘iflas kararı’ verilen dosya sayısı, geçtiğimiz yıla oranla yüzde 117 artmıştır. Türkiye’de şirket iflasları Cumhuriyet tarihimizin rekor seviyelerine ulaşmıştır. Yürütülen sıkı para politikası, yüksek faiz oranları ve azalan alım gücü hem vatandaşın hem de şirketlerin kredi ve kredi kartı ödemelerini imkansız hale getirmiştir.”
Kalıcı yaz saati uygulamasını da eleştiren Dervişoğlu, bu uygulamanın kaldırılmasını istedi.
Cumhuriyet’i, tüm düşmanlarına inat eşitlik, makulde buluşmak, denge, haramdan sakınmak ve helal ekmek yemek olarak nitelendiren Dervişoğlu, “Cumhuriyet, hukuksuzlukları sümen altı etmemek, yoksullukları görmezden gelmemek, gözünün arkada kalmamasıdır. İşte bizim mücadelemizin gayesi budur. Siyasetimiz de budur. Milli olan siyaset de budur. Arayışımız, çağrımız, muhalefetimiz ve milletle ittifakımızın özü de buradadır. Bu sebepledir ki siyasetimizi sıkıştırmak isteyenlere inat genişleteceğiz. İşte bu yol milletimizle ittifakımızın, bu yol milletimizle iktidarın, bu yol Türk milletinin istiklalinin yoludur. Kapımız herkese açıktır.” şeklinde konuştu.
Dervişoğlu, TBMM Genel Kurulu’nda dün İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez ile TBMM Başkanvekili Pervin Buldan arasındaki tartışmayı anımsatarak, bu duruma ilişkin eleştirilerde bulundu.
Toplantının çıkışında, bir gazetecinin, TBMM Başkanvekili Buldan’ın İYİ Parti Gaziantep Milletvekili Mehmet Mustafa Gürban’ın sosyal medya üzerinden kendisini hedef alan bir mesaj gönderdiğini söylemesi hatırlatılarak değerlendirmesini sorması üzerine Dervişoğlu, “Bu aralar Pervin Buldan her şeyden alınıyor. Ne cevap vereyim buna? Bilmiyorum. Ben iyi bir sosyal medya takipçisi değilim.” ifadelerini kullandı.