(İSTANBUL ) – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ” Türkiye‘nin artık ne istikrar ve güven ortamını zedelemeye ne de patinaj yaparak enerji ve vakit kaybetmeye tahammülü vardır. Ana muhalefetin son 6 aydır bütün çabası ülkemizin 23 yılda ağır bedeller ödeyerek elde ettiği istikrar ve güven atmosferini dinamitlemektir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen “2025-2029 Türkiye Kooperatifçilik Stratejisi ve Eylem Planı Tanıtım Töreni”nde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Yine konuşmamın hemen başında siz kardeşlerimin şahsında Türkiye’nin kalkınma çabalarına alın teriyle, sermayesi ve emeğiyle destek olan tüm girişimcilere, bütün kooperatiflerimize minnettarlığımı ifade ediyorum. Bu ülkenin, bu milletin bir ferdi olarak esnaf ve sanatkar kardeşlerimle yol yürümekten her zaman gurur duyuyorum, her zaman şeref duyuyorum…
Kooperatiflerin Türkiye ‘de ve küresel e konomideki y eri
Özellikle tarımdan sanayiye, kadın girişimciliğinden enerjiye birçok alanda kooperatifler yerel kalkınmanın temel aktörleri haline gelmiş durumda. Halihazırda ülkemizde 6,5 milyonu aşkın vatandaşımızın ortağı olduğu 62 bin kooperatif faaliyet gösteriyor. Bunu Türkiye’nin ticari ve ekonomik hayatı adına çok kıymetli bir kazanım olarak gördüğümüzü hassaten ifade ediyorum.
Ancak Avrupa Birliği’nde 165 milyonu aşkın kooperatif ortağı ile 250 bin kooperatif olduğu düşünüldüğünde bu alanda henüz arzu edilen seviyede olduğumuzu ne yazık ki söyleyemeyiz. Dikkate değer bir başka husus şudur: Kooperatifler sadece ülkemizde değil, son yıllarda dünyada da ön plana çıkmaya başlamıştır. Vahşi kapitalizmin acımasız dişlileri arasında ezilmek istemeyen yerel üreticiler güvenli bir liman olarak kooperatiflere sığınıyor. Bilhassa bütçe, network, teknolojik kapasite itibarıyla pek çok devleti geride bırakan küresel şirketlerle rekabette ne bireyler, ne mikro işletmeler, ne de yerel ölçekte büyük firmalar çoğu zaman yeterli kalıyor. Belli başlı alanlarda tekelleşen bu şirketlerin agresif fiyat politikalarıyla küçükleri yuttuğuna şahit oluyoruz…
Şu rakamlar küresel düzeyde bir arayışın en somut işaretidir: Uluslararası Kooperatif Birliği’nin verilerine göre dünya genelinde 3 milyon kooperatif bulunuyor. Dünya nüfusunun yüzde 12’si bir kooperatifin iş ortağıdır. Kooperatiflerin toplam cirosu ise 2,4 trilyon doları geçiyor.
2025 yılının Birleşmiş Milletler tarafından Uluslararası Kooperatifler Yılı ilan edilmesini bu bakımdan çok yerinde bir karar olarak görüyoruz. Hükümet olarak bu anlamlı yılı vesile kılarak kooperatifçilik kültürünü daha da yaygınlaştırmaya özel önem veriyoruz. 2012 yılında açıkladığımız eylem ve strateji planımızın önceliği, mevzuatla ilgili sıkıntıların aşılması ve dağınıklığın giderilmesiydi. Hamdolsun bu doğrultuda ciddi yol alındı.
Türkiye Kooperatifçilik Stratejisi Eylem Planı : Mali d estekler ve t eşvikler
Ama halen önümüzde kat etmemiz gereken bir mesafe var. 2025-2029 yıllarını kapsayan yeni planla inşallah bunu başaracağız. Türkiye Kooperatifçilik Stratejisi ve Eylem Planı’nın ülkemizin kooperatifçilik vizyonunu bir adım daha ileriye götüreceğine inanıyorum.
Kooperatiflerimizin merakla beklediği 2025 yılı için başvuru sonuçlarını 22 Eylül’de inşallah açıklıyoruz. Şimdiden hayırlı, uğurlu olsun diyorum. Kooperatiflerimizden gelen yoğun talep üzerine önümüzdeki sene inşallah desteğe ayırdığımız bütçeyi kayda değer ölçüde artıracağız. Bir diğer müjdemiz şudur: Destek programından bir defa faydalanan kooperatiflerimizin 5 sene geçmeden tekrar başvuru yapamaması kuralını 4 yıla indiriyoruz. Ayrıca Kredi Garanti Fonu bünyesinde kooperatiflerimizin kullanımına yönelik yeni bir destek mekanizması oluşturuyoruz. TESKOM tarafından yatırılacak 100 milyon liralık fonla kooperatiflerimize toplam 3 milyar liralık kredi imkanı sunacağız.
İhracat desteklerinden kooperatiflerimizin yararlanabilmesi için de ayrı bir çalışma yürütülüyor. Yöresel ürünlerin perakende sektöründeki payının artırılması bir başka önceliğimizdir. Büyük mağaza ve zincir mağazaların satış alanlarında yöresel ürünlere ayrılan en az yüzde 1’lik raf oranını kooperatiflerimiz tarafından üretilen ürünlere ayırıyor ve bu oranı yüzde 2’ye çıkartıyoruz. Yine kadın kooperatiflerinin ürünlerindeki barkod ücretleriyle, gıda kontrol laboratuvarlarınca yapılan gıda analizi için ödedikleri ücretlerde indirime gidiyoruz. Kadın kooperatiflerimizin elektronik ticaret pazar yerlerine ödedikleri komisyon oranlarının düşürülmesi için Ticaret Bakanlığımız ile elektronik ticaret firmaları arasında işbirliği protokolü yapılacak. Engelli kardeşlerimiz ile gençlerimizi de tabii ki unutmadık. Yüzde 80 engelli ve 18-24 yaş arası gençlerin emek ve ticari gayretlerinin ekonomiye kazandırılması gayesiyle Sosyal Kooperatifçilik Kanun Taslağı için çalışmalara başlıyoruz. Rabb’im yar ve yardımcımız olsun diyorum. 23 yılda sizlerle birlikte el ele vererek gerçekten çok güzel işler başardık.
Türkiye’nin artık ne istikrar ve güven ortamını zedelemeye ne de patinaj yaparak enerji ve vakit kaybetmeye tahammülü vardır. Ana muhalefetin son 6 aydır bütün çabası ülkemizin 23 yılda ağır bedeller ödeyerek elde ettiği istikrar ve güven atmosferini dinamitlemektir. Milli markaları hedef gösterdikleri boykot çağrılarından, Batılı medya kuruluşlarına ülkemizin şikayet edilmesine, Alevi canlarımıza yönelik hedefsizliklerden, sokaklarımızı karıştırma gayretlerine kadar bütün yaptıkları sadece ve sadece bunun içindi. Kendileri kargaşa, kaos ve kriz içindeler. İstiyorlar ki Türkiye de aynı girdabın içinde debelenip dursun.
Şimdiye kadar bu uğurda her yolu denediler ama muvaffak olamadılar. Kendi şahsi ikbal kavgalarının faturasını millete ödetmeyi başaramadılar. Bundan sonra da ülkemize ve ekonomimize zarar veremeyecekler. Kalbi ülkemiz için çarpan tüm kardeşlerimi Türkiye Yüzyılı ve Ticaretin Yüzyılı hedeflerimiz doğrultusunda daha güçlü, daha müreffeh bir gelecek için dayanışma ruhunu büyütmeye ben sizleri davet ediyorum…”