(ANKARA) – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Amerika’yla enerji ve savunma sanayii iş birliğini öncelikli alanlar olarak görüyoruz. Savunma sanayii iş birliğimizin müttefiklik ruhuna uygun şekilde engel ve kısıtlamalardan bir an evvel kurtarılması lazım. Bu alanda yeni projeler geliştirilmesi, tedarik ve ortak üretim gibi müşterek menfaatlerimiz doğrultusunda atabileceğimiz pek çok adım bulunuyor.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler 80’inci Genel Kurulu dolayısıyla bulunduğu New York’ta, Türkiye-ABD İş Konseyi tarafından düzenlenen Sektörel Yuvarlak Masa Formatında Türk Yatırım Konferansı’na katıldı. Türkevi’nde düzenlenen konferansta yatırımcılarla bir araya gelen Erdoğan, konuşmasında şunları söyledi:
“Gerek kamunun gerekse iş dünyamızın küresel ticaretteki bu dönüşüme uyum sağlaması için politika araçlarımızı güncelliyoruz. Uyguladığımız ekonomi programı rüştünü ispatladı. Ekonomimizin şoklara karşı direncini artırdı. İç ve dış kırılganlıklarımızı önemli ölçüde azalttı. En temel hedefimiz olan fiyat istikrarına emin adımlarla ilerliyoruz. Yaşanan kuraklık ve zirai don gibi olumsuzluklara rağmen enflasyon düşmeye devam ediyor. Yıl sonunda enflasyonu yüzde 30’un altına indirmiş olacağız. Cari açıkta kalıcı ve yapısal bir iyileşme sağlıyoruz. Deprem için yaptığımız 90 milyar dolarlık harcamaya rağmen bütçe disiplinini koruyoruz. Bütçe açığımız geriliyor. Bu sayede maliye politikası da enflasyonla mücadelemize destek veriyor.
Bugün pek çok ülke yüksek borç yükü altında zorlanırken biz düşük kamu borcumuz sayesinde pozitif ayrışıyoruz. Ekonomi programımıza duyulan güvenle Merkez Bankamızın rezervleri rekor seviyelere ulaştı. Risk primimiz son 5,5 yılın en düşük seviyelerine geriledi. Kredi notumuz peş peşe yükseldi. ve en önemlisi işsizlik oranımız 27 aydır tek hanede seyrediyor. Bu başarı özel sektörümüzün dinamizminin ve üretkenliğinin en güçlü göstergesidir. Hükümet olarak bizler de özel sektörümüzün önünü açmak için her türlü desteği sağlıyoruz.
“Yeni yatırım hamleleriyle 100 milyar dolar hedefimize ulaşacağımıza yürekten inanıyorum”
Müttefikimiz ve stratejik ortağımız Amerika Birleşik Devletleri ile ilişkilerimizi de bu perspektiften değerlendiriyoruz. Ticaret hacmimiz her yıl büyüyor. Geçtiğimiz yıl 35 milyar doları aştık. Amerika en fazla ihracat yaptığımız ülkeler arasında ikinci, en fazla ithalat yaptığımız ülkeler arasında ise beşinci sırada yer aldı. Değerli dostum Başkan Trump’la 2019 yılında belirlediğimiz 100 milyar dolarlık ticaret hacmi müşterek hedefimiz olmayı sürdürüyor. Bu doğrultuda Amerika ile ihracata yönelik destekleri artırdık. Sektör ziyaretleri ve ticaret heyetleri gibi programlar da hız kazandı. Özel sektörümüzün desteği ve yeni yatırım hamleleriyle 100 milyar dolar hedefimize ulaşacağımıza yürekten inanıyorum.
“Amerika’yla enerji ve savunma sanayii iş birliğini öncelikli alanlar olarak görüyoruz”
Kıymetli dostlar, tabii bu tabloda Amerika’nın ticaret ve ekonomi politikalarının Türkiye’ye doğrudan ya da dolaylı yansımalarına şahit oluyoruz. Önümüzdeki dönemde ticaretimizi olumsuz yönde etkileyebilecek her konuda ikili mekanizmaları daha etkin kullanmaya kararlıyız. Mütekabiliyet esaslı ilave gümrük vergilerinin ticarette yakalanan ivmeyi azaltmaması temennimizdir. Bu konuda oldukça hassas davranıyoruz.
Amerika’yla enerji ve savunma sanayii iş birliğini öncelikli alanlar olarak görüyoruz. Savunma sanayii iş birliğimizin müttefiklik ruhuna uygun şekilde engel ve kısıtlamalardan bir an evvel kurtarılması lazım. Bu alanda yeni projeler geliştirilmesi, tedarik ve ortak üretim gibi müşterek menfaatlerimiz doğrultusunda atabileceğimiz pek çok adım bulunuyor.
“İlişkilerimizdeki pozitif ivmenin daha da hızlanmasını bekliyoruz”
Başkan Trump’la ikinci görev döneminin ilk günlerinden itibaren yapıcı görüşmelerim oldu. Ekiplerimiz de çalışmalarına devam ediyor. İlaveten enerji başta olmak üzere siber ve uzay alanlarını da kapsayan diğer stratejik sektörlerde yatırım ve iş birliği fırsatlarını değerlendirerek ilişkilerimizdeki pozitif ivmenin daha da hızlanmasını bekliyoruz.
Ticaretin yanı sıra karşılıklı yatırımların artırılmasına da büyük önem veriyorum. Göreve geldiğimiz 2002 yılından bu yana Türkiye’deki yatırım ortamı köklü bir dönüşüm geçirdi. Son 23 yılda küresel yatırım pastasından aldığımız payı tam 5 kat artırdık. 2025 yılının ilk 7 ayında 8 milyar 350 milyon dolar uluslararası doğrudan yatırım çektik. Son 1 yılda ülkemize yapılan uluslararası doğrudan yatırım tutarı ise yaklaşık 14 milyar dolara ulaşmış oldu. Önümüzdeki 3 yılın yol haritası niteliğindeki Orta Vadeli Program’ı kısa süre önce açıkladık.
“Türkiye’yi yatırımcılar için daha cazip kılacak adımlar atmaya devam ediyoruz”
2028 yılında ekonomimizi 1,9 trilyon dolarlık büyüklüğe, kişi başına düşen milli gelirimizi ise 21 bin dolar seviyesine çıkarmayı öngörüyoruz. İhracatımızı 300 milyar dolara, turizm gelirlerimizi 70 milyar doların üzerine taşımayı hedefliyoruz. Türkiye’yi yatırımcılar için daha cazip kılacak, şeffaf, rekabetçi ve güvenli bir piyasa ortamını pekiştiren adımlar atmaya devam ediyoruz. Sanayi dönüşümü, yeşil ve dijital dönüşüm alanlarında attığımız kararlı adımlarla ekonomimizde köklü bir değişimi başlatıyoruz.
Güçlü lojistik altyapımız, modern limanlarımız, gelişmiş kara ve demiryolu ağımız Türkiye’yi yatırımcılar için stratejik bir merkez haline getiriyor. Hedefimiz, yüksek katma değer üreten, sürdürülebilir, dijital dönüşümü destekleyen, iklim dostu ve bilgi yoğun yatırımları ülkemize daha fazla çekmektir. Amerikan yatırımlarının büyük bölümü de bu hedefimizle örtüşüyor. Firmalarımızın Amerika’daki yatırımları 13,2 milyar dolara ulaştı. Amerikan firmalarının ülkemizdeki yatırımları ise 15,7 milyar dolar seviyesinde. 2000’i aşkın firmayla Amerika, ülkemize en çok yatırım yapan ikinci ülke konumunda. Sizin gibi sektöründe atılımlar yapmış müteşebbislerin Türkiye’ye ilgisi bizleri ziyadesiyle memnun ediyor. Türkiye olarak şeffaf, öngörülebilir ve dijitalleşmiş bir yatırım ekosistemi sağlamaya ve yatırım dünyasıyla stratejik iletişim kanallarını güçlü şekilde kullanmaya kararlılıkla devam edeceğiz.”