Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı: (3)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ” Akdeniz‘deki kaynaklar konusunda yaklaşımımız nettir. Biz bu kaynaklardan payımıza düşeni alır, kazan kazan ilkesiyle de komşularımızla birlikte iş yaparız.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) New York kentindeki Birleşmiş Milletler (BM) 80. Genel Kurulu temasları ve Washington’da ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmesinin ardından yurda dönüşünde, uçakta gazetecilere açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.

Erdoğan, İsrail’in, Gazze saldırılarının yanı sıra bölge barışını tehdit eden adımlar attığı, Suriye’ye yönelik saldırılarının terör gruplarını cesaretlendirdiği ve 58 yıl aradan sonra Suriye’nin BM’de yer alarak Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’nın oturumda konuşma yaptığı anımsatılarak, “Türkevi’nde Sayın Şara ile görüştünüz. Suriye’nin toprak bütünlüğü ve yarınına dair neler söylemek istersiniz?” şeklinde yönlendirilen soruyu yanıtladı.

Şara’nın konuşmasını dinleme fırsatı bulamadığını ancak konuşmayla ilgili bilgi aldığını aktaran Erdoğan, “İsrail saldırganlığının, Filistin ile sınırlı kalmayacağını, bölgemizde de yansımaları olacağını daha önce söylemiştim. İsrail’in İran, Lübnan, Yemen ve Suriye’de pervasız saldırılarına şahit olduk.” ifadelerini kullandı.

İsrail’in, Suriye’deki, fiili saldırıları ile barış ve istikrar gayretlerini baltalama girişimlerini gördüklerini dile getiren Erdoğan, Şara ile New York’ta son durumu, Türkevi’nde ele aldıklarını bildirdi.

“Bu yıl Birleşmiş Milletler Genel Kuruluna katılmaları Suriye hükümetinin uluslararası meşruiyeti için çok çok önemliydi.” değerlendirmesinde bulunan Erdoğan, Suriye ekonomisi ve altyapısının yeniden ayağa kalkmasının da çok önemli olduğu vurgusunu yaptı.

Suriye’ye yönelik yaptırımların kalkmasını önemsediklerini söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:

“Suriye ile her alanda işbirliği projeleri geliştiriyoruz, her zaman Suriye’nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne önem veriyoruz. Araplar, Türkmenler, Kürtler, Sünniler ve Nusayriler, Dürziler, Hristiyanlar… Yani tüm kimlikleriyle Suriyelilerin yan yana barış içinde yaşadığı bir ülke istiyoruz. Suriye yönetimi de bizimle aynı duyguları paylaşıyor. Bunu dinamitleyecek hiçbir girişime göz yummayız. Terör örgütlerinin Suriye’nin geleceğinde yeri yoktur, olamaz. Uluslararası toplum da Suriye’de barış ve istikrar için adımlar atmalı. Bölgedeki terör örgütlerini cesaretlendirici faaliyetlerden uzak durmalı. Özellikle Suriye’ye yönelik yaptırımların kaldırılmasını da çok ama çok önemsiyoruz.”

“Türkiye artık masada söz sahibi, karar alıcı ve yön verici bir güçtedir”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ile Mısır arasında iyi ilişki kurulduğu, 13 yıl aradan sonra iki ülkenin Deniz Kuvvetlerinin Akdeniz’de ortak tatbikat yaptığı anımsatılarak, “Acaba Türkiye ile Libya arasındaki deniz yetki anlaşmasının bir benzerinin Mısır’la da olabileceğinin bir işaret mi?” ve “Türkiye-Libya-Mısır yakınlaşması acaba İsrail ve Yunanistan cephesinde nasıl yankı bulur bu bağlamda? Buna ek olarak KIZILELMA insansız savaş uçağının inip kalkacağı, inşasına yeni başlanan ikinci uçak gemimizin ne zaman donanmaya katılacağı belli mi?” sorularına yanıt verdi.

Libya’da çatışan iki taraf arasında Türkiye’nin arabuluculuğuyla sağlanan barışın, sadece Libya halkı için değil, tüm bölge için bir umut kaynağı olduğunu dile getiren Erdoğan, “Mısır ile kurduğumuz iyi ilişkiler ve 13 yıl aradan sonra Deniz Kuvvetlerimizin Akdeniz’de birlikte tatbikat yapması Türkiye’nin bölgesel barışta ve güvenlikte oynadığı rolün somut göstergesidir.” dedi.

Türkiye ve Mısır’ın bölgenin iki önemli ülkesi olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:

“Son yıllarda ilişkilerimizdeki ilerleme tarihi seviyelerde. Bu işbirliği alanlarını artırmak için çalışıyoruz. Türkiye’nin kimsenin hakkında, egemenliğinde gözü yoktur ancak kendi hak ve menfaatlerini de korumakta kararlıdır. Akdeniz’deki kaynaklar konusunda yaklaşımımız nettir. Biz bu kaynaklardan payımıza düşeni alır, kazan kazan ilkesiyle de komşularımızla birlikte iş yaparız. Türkiye’nin bu kararlı duruşu bölgede hesapların yeniden yapılmasına neden oluyor, Türkiye artık masada söz sahibi, karar alıcı ve yön verici bir güçtedir.

Uçak gemimizin yapımıyla ilgili çalışmaya gelince, bu konunun sorumluluğu, mesuliyeti birinci derecede Deniz Kuvvetleri Komutanımıza aittir ve özellikle de Milli Savunma Bakanımız Yaşar Güler de işin takibini yapıyor. Zaman olarak ‘şu zaman bitecek’ diye bir ifade kullanırsak bu biraz abartılı olur ama herhalde 1-2 yıl içerisinde inşallah gemimizi bitireceğiz.”

“Kıbrıs konusunda zihnimiz de politikamız da net”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde 19 Ekim’de seçim yapılacağı belirtilerek, “19 Ekim’deki seçim sonuçlarına göre Türkiye’nin Kıbrıs politikası değişebilir mi?” sorusuna, “Kıbrıs konusunda zihnimiz de politikamız da net.” yanıtını verdi.

Kıbrıs Türklerini asla yalnız bırakmayacaklarının altını çizen Erdoğan, şunları kaydetti:

“Federasyon defteri bizim için artık kapanmıştır. Kimse kelime oyunlarıyla bizi yeniden federasyon tartışmalarına çekemez. Kıbrıs Türkü Ada’da azınlık olmayı asla kabul etmeyecektir. Tek gerçekçi çözüm Ada’da iki ayrı devletin varlığının kabulüdür. Birleşmiş Milletler Genel Kuruluna hitabımızda bunu zaten açık açık dile getirdik. Tavrımızı orada bir kez daha ortaya koyduk, tüm dünyaya ilan ettik. Bu duruşumuzun değişmesini beklemek yanlış olur. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti seçimleri hayırlara vesile olsun istiyoruz. İnanıyoruz ki Kıbrıs Türk halkı en doğru, en isabetli tercihi yapacaktır. Anavatan ve garantör olarak, Kıbrıs Türkü kardeşlerimizi asla yalnız bırakmayız.”

“İç cephemiz güçlü olursa dışarıda kimse bize diz çöktüremez”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 30 Ağustos 2024’te yaptığı “iç cephe” çağrısı hatırlatılarak, “Geçtiğimiz bir yılda dünyada savaşlar ve gerilim noktaları daha da arttı. Siz bu noktada muhalefete iç cephe konusunda nasıl bir mesaj vermek istersiniz?” sorusuna, “Benim o ifadem çok çok kararlı bir duruşun yansıması, tespitiydi.” değerlendirmesini yaptı.

“İç cephe” vurgusuyla Türkiye’nin her alanda güçlenmesi, birlik ve beraberliğin kuvvetlendirmesi ihtiyacını ifade ettiğini anlatan Erdoğan, “Nitekim sonrasında başlatılan ‘Terörsüz Türkiye’ girişimiyle bu süreç devam etti. İnşallah ülkemiz ‘Terörsüz Türkiye’ hedefine ulaşacak ve geleceğe daha güçlü bir şekilde yürüyeceğiz.” diye konuştu.

Milleti bölen, ayrıştıran, kardeşliği zedeleyen her girişimin, Türkiye’yi içerden yıkmaya çalışan güçlere hizmet ettiğini belirten Erdoğan, “Biz buna asla izin vermeyeceğiz. Bizim iç cephemiz güçlü olursa dışarıda kimse bize diz çöktüremez, bize dayatmalar yapamaz. Ülkemizi sadece iç cephe konusunda değil, şu anda her alanda güçlendiriyoruz. Savunma sanayi, teknoloji hamleleri, ekonomi ve daha birçok alanda atılımlarımızı, artırarak devam ettireceğiz. Bizden sonraki nesillere tam bağımsız ve müreffeh bir Türkiye bırakmakta kararlıyız.” açıklamasında bulundu.

(Bitti)