Çimento profesyonelleri INTERCEM 2025 için İstanbul’da buluştu

Çimento profesyonelleri için dünyanın önde gelen etkinliği olarak kabul edilen INTERCEM 2025, 50’yi aşkın ülkeden sektör temsilcisini İstanbul’da bir araya getirdi.

INTERCEM 2025, piyasa trendlerini keşfetmek ve yeni fırsatları belirlemek için platform sunuyor. Ana konferansın yanı sıra genişletilmiş fuar alanında çimento teknolojisi yenilikçileri ve tedarikçileri tarafından en son teknolojiler, malzemeler ve hizmetler sergileniyor. Alternatif yakıtlardan dijital çözümlere, yeşil çimento stratejilerinden sektörü şekillendiren yeniliklere kadar birçok çözüm fuarda yer alıyor.

Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Abdulhamit Akçay, ana konferansın açılışında, 2025’in 8 ayının jeopolitik ve makroekonomik belirsizliklerin gölgesinde geçtiğini söyledi.

2024’te bu yıl için beklenen rahatlamanın tam anlamıyla gerçekleşmediğini belirten Akçay, küresel çimento sektörünün de genel olarak bu iklimden etkilendiğini dile getirdi.

Akçay, “Diğer taraftan, Çin’e baktığımızda gayrimenkul sektöründe yaşanan sorunlar ve iç talepteki daralma, ithalatı neredeyse durma noktasına getirdi.” dedi. Bu durumun, Vietnam başta olmak üzere Çin pazarında yoğun faaliyet gösteren ihracatçı ülkeleri ciddi ölçüde etkilediğini, yeni pazar arayışlarının artmasına yol açtığını söyleyen Akçay, şunları ifade etti:

“Küresel tüketimdeki zayıf performans genel olarak devam etse de Batı Afrika, Latin Amerika ve bazı Avrupa ülkelerinde talep artışı gözlemliyoruz. Bununla birlikte parasal sıkılaşmanın

hafiflemesi ve dünyanın birçok ülkesinde eş zamanlı olarak başlayan faiz indirimleriyle küresel talepte bir canlanma oldu. Kısacası bir yanda durgunluk varken bir yandan taleplerin artması dolayısıyla bu yıl çimento sektörü olarak dünya genelinde geçtiğimiz yıla benzer bir performans sergileyeceğimizi öngörüyoruz.”

Sektörün performansında belki yüzde 1 gibi sınırlı bir düşüş yaşanabileceğini ancak bu süreçte özellikle jeopolitik gelişmelerin belirleyici olacağını belirten Akçay, “Dolayısıyla kesin bir değerlendirme yapmak için yılın tamamlanmasını beklememiz gerekiyor. Çimento sektöründe dünya lideriyiz. Akdeniz bölgesinden yapılan çimento ihracatının yarısından fazlasını, dünya genelindeki çimento ihracatının ise yüzde 10’unu tek başımıza gerçekleştiriyoruz. ABD’nin ithalatındaki payımız yüzde 30. Türkiye’den ABD’ye çimento ihracatında 8 ayda 2024’e göre yüzde 13 artış kaydedildi.” diye konuştu.

Akçay, “Bu başarının ardında birkaç temel neden yatıyor. Bunlardan biri tarife politikalarındaki değişiklikler oldu.” ifadesini kullandı. Özellikle belirli coğrafi bölgelerdeki tedarikçilere yönelik tarifelerin piyasada yeni bir denge arayışını tetiklediğini dile getiren Akçay, tarifelerin ithalat yapan firma ve ülkelerin stratejilerini yeniden gözden geçirmelerine yol açtığını belirtti.

“ABD’li ithalatçıların gözünde Türkiye’nin önemi ciddi şekilde arttı”

Akçay, “Türkiye ile ABD ilişkilerindeki olumlu gidişat ve açıklanan tarifeler de bu yorumumuzu destekler nitelikte. Bu nedenle başta doğu yakası olmak üzere ABD’li ithalatçıların gözünde Türkiye’nin önemi ciddi şekilde arttı.” dedi.

Amerika’nın dünyadaki en sürdürülebilir, düzenli ve yüksek ithalat oranına sahip ülke olmaya devam edeceği öngörüsünün Türkiye için önemli bir avantaj teşkil ettiğini belirten Akçay, “Diğer bir önemli başarı hikayemiz ise Afrika kıtasından geliyor. Afrika, özellikle Batı Afrika da düzenli ve güçlü bir büyüme sergileyen bir kıta ve çimento tüketimi de bu büyümeyle paralel şekilde devam ediyor.” diye konuştu.

Kuzey Afrika’daki geleneksel tedarikçilerin Batı Afrika ve genel olarak Afrika’da artan talebi karşılama noktasında sorun yaşadığını belirten Akçay, Mısır’daki iç talep artışının, tedarik zincirindeki kırılmaların, lojistik altyapı ve devletler nezdinde yapılan bazı düzenlemelerin mal akışını ciddi şekilde engellediğini dile getirdi.

Akçay, şunları söyledi:

“Türkiye olarak, diğer bir önemli büyüme alanımız Avrupa. Avrupa’nın genel ekonomik tablosu hala çok parlak olmasa da son 3 yıldır alınan sıkı ekonomik tedbirler sayesinde enflasyon kontrol altına alınmaya başlandı. Bu da sektörümüze olumlu yansıyor. Uzun yıllar süren savaşın ardından yeniden yapılanma sürecinin kısmen başladığı Suriye de pazarın hızla büyüdüğü ülkeler arasında. Zengezur Koridoru ve Irak-Türkiye kalkınma yolu projesi gibi stratejik ticaret yolları, Türkiye’yi eşsiz konumuyla daha da önemli hale getiriyor. Türkiye olarak ihracatımızı çok daha fazla artırabilirdik. Çünkü özellikle spotta çok ciddi bir talep vardı. Ancak bu artışın sınırlı kalmasının temel bir nedeni, bizim sözleşmelerimize olan bağlılığımız ve güvenilirliğimiz.”

“Türkiye ihracat pozisyonunu uzun dönemli kontratlarla belirliyor”

Türkiye’nin ihracat pozisyonunun uzun dönemli kontratlarla belirlendiğini, bu kontratlarla üretim planlamasını ve tedarik zincirini belirli bir düzen içinde yürüttüklerini dile getiren Akçay, “Dolayısıyla piyasada spot fiyatlar ne kadar yükselirse yükselsin, yükümlülüklerimizi yerine getirme ilkesinden sapmadık. Bu da Türkiye’nin neden dünya çimento sektöründe önemli ve güvenilir bir tedarikçi olduğunu gösteren en somut kanıtlardan biridir.” dedi.

ABD’nin 14 Ekim’den itibaren Çin bağlantılı gemilere yönelik uygulamaya koyacağı yeni liman ücretlerinin küresel taşımacılıkta bir dönüm noktası olabileceğini söyleyen Akçay, “Bu düzenleme, Çin yapımı, Çin bayraklı veya Çinli operatörler tarafından işletilen gemilere, ABD limanlarına yanaşmaları halinde tonaj başına artan oranlarda vergi uygulanmasını öngörüyor.” bilgisini verdi. Akçay, “Her ne kadar açıklanan 55 bin ton sınırı dolayısıyla sektörümüzün etkilenmeme ihtimali yüksek olsa da her an değişen koşullarla karşı karşıyayız. Kaldı ki bu uygulama nedeniyle navlun fiyatlarında genel olarak dramatik artışlar görebiliriz.” diye konuştu.

Gelecek yıl için makroekonomik koşullarda öngörülen olumlu gelişmelerin sektöre de yansımasını beklediklerini vurgulayan Akçay, “Özellikle ABD’de faiz indirimlerinin başlaması ve devam etmesi, inşaat ve konut sektöründe rahatlamaya yol açacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.